1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Protokol ülkenin haberleşme yapısına ağır bir darbedir"
"Protokol ülkenin haberleşme yapısına ağır bir darbedir"

"Protokol ülkenin haberleşme yapısına ağır bir darbedir"

İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği, Fiber Optik Protokolü'nin eşi benzeri görülmemiş bir fiyasko olduğuna vurgu yaptı; ülkenin 'haberleşme yapısına ağır bir darbe' olduğunu belirtti.

A+A-

İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği, Türkiye ile KKTC hükümetleri arasında imzalanan ve kamuoyunda “haberleşme altyapısının Türk Telekom’a devredilmesi” olarak değerlendirilen Fiber Optik Protokolü’ne sert tepki gösterdi.

Başbakanlık önünde düzenlenen basın açıklamasında, protokolün “eşi benzeri görülmemiş bir fiyasko” olduğu vurgulandı.

 

"Protokol ülkenin haberleşme yapısına ağır bir darbedir"

Birlik temsilcileri açıklamalarına, “Bugün burada bilişim adası vizyonuna yakışır bir projeyi, Fiber To Home sistemini duyurmayı isterdik ancak karşınızda böyle bir müjdeyle değil, bir fiyaskoyla çıkıyoruz.” sözleriyle başladı.

Aylardır gizli tutulan ve Başbakan Ünal Üstel tarafından “yangından mal kaçırır gibi” imzalanan protokolün Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla içeriğinin ortaya çıktığına dikkat çekilen açıklamada, belgenin ülkenin haberleşme yapısına “ağır bir darbe” niteliği taşıdığı ifade edildi.

Birlik, protokolün, Telekomünikasyon Dairesi’nin aylık 35 milyon TL’lik gelirini Türk Telekom’a devretmeyi garanti altına aldığına ve 25 yıl boyunca başka hiçbir firmanın internet hizmeti vermesine izin vermediğine vurgu yaptı; Telekomünikasyon Dairesi de dâhil olmak üzere hiçbir kurumun fiber optik hat çekemeyeceği belirtilirken, bu yasağın uluslararası bağlantılara kadar uzandığı kaydedildi.

 

“Ülke kaynakları Türk Telekom’a açıkça peşkeş çekildi”

Açıklamada, söz konusu protokolün yalnızca gelir kaybına değil, stratejik bağımsızlığın da zedelenmesine yol açtığı vurgulandı.

Birlik temsilcileri, protokol kapsamında Türk Telekom’un altyapı çalışmalarını yaparken Telekomünikasyon Dairesi’nin personelinden, araçlarından ve tesislerinden ücretsiz yararlanacağını belirtti. Ayrıca açıklamada yeni santraller, depolar ve enerji sistemlerinin devlet bütçesinden finanse edileceği, hatta Türk Telekom’un talep ettiği lokasyonlardaki altyapı yenilemelerinin de kamu kaynaklarıyla yapılacağı aktarıldı.

Birlik, “Eğer devlet bu kadar kaynağı ayırabiliyorsa, Türk Telekom’a neden ihtiyaç duyuluyor?” sorusunu gündeme getirerek, hükümetin bu konuda samimi davranmadığına dikkat çekti.

 

“Arıklı ya protokolü okumadı ya da kamuoyunu yanıltıyor”

Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Meclis’te yaptığı açıklamalara da değinilen açıklamada, Arıklı’nın “Kıbrıs’ın güneyinin 14 noktadan dünyaya bağlandığı” yönündeki ifadesinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

Birlik, Bakan Arıklı’nın ya protokolü okumadığını ya da kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını savunarak, “Yıllardır KKTC’yi dünyaya tanıtmak sloganını dilinden düşürmeyenlerin, bir özel şirketin çıkarları uğruna Telekomünikasyon Dairesi’ni ve yerli firmaları gözden çıkardığı” eleştirisini yaptı.

 

“130 milyon dolarlık projede 90 milyon dolar nerede?”

İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği, hükümetin protokol sürecini kapalı kapılar ardında yürüttüğünü vurgu yaparak, kamuoyunun aydınlatılmasını istedi.

Birlik, “Bu protokol neden bugüne kadar sır gibi saklandı ve neden ihalesiz yürütüldü?” sorusunu yöneltti; ayrıca, Maliye Bakanlığı’na göre 40 milyon dolar değerindeki yatırımın nasıl bir gecede 130 milyon dolara çıktığının açıklanmasını talep etti. Öte yandan birlik, “Aradaki 90 milyon dolar nereye aktarılıyor?” sorusunun yanıtlanması gerektiğini vurguladı.

Birlik, Türk Telekom’un “bir yıl içinde sistemi tamamlayacağı” yönündeki taahhüdünün de hiçbir yaptırımla güvence altına alınmadığını belirtti. “Yatırımcı olarak gösterilen Türk Telekom, projeyi Telekomünikasyon Dairesi’nin geliriyle yapacak. Bu nasıl bir yatırımcılıktır?” diye sorulan açıklamada, sürecin gerçek bir yatırım anlayışına dayanmadığına dikkat çekti.

 

“Yukarıdan baskı varsa kimdir bu yukarısı?”

Bakan Arıklı’nın Meclis kürsüsünden yaptığı “yukarıdan metazori baskı geldi” yönündeki açıklamasına da değinildi. Birlik, Arıklı’nın “yukarısı” olarak kimleri kastettiğini sorguladı.

Açıklamada, “Arıklı, yukarısı derken Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mı ima ediyor? Erdoğan, Türk Telekom’un KKTC’de perakende şirketi kurmasını, yerli yatırımcıyı batırmasını, Telekomünikasyon Dairesi’nin gelirlerini almasını mı söyledi? Buna inanmak istemiyoruz” denilerek, Arıklı’nın açıklamasının “hedef şaşırtma” amacı taşıdığı belirtildi.

 

“Bu ülkenin kendi kaynaklarıyla bu iş yapılabilirdi”

Birlik, Bakan Arıklı’nın “biz bu işi yapamıyoruz” sözlerini de eleştirerek, yerli şirketlerin yeterli kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

Açıklamada, “Türk Telekom’a tanınan imtiyazların onda biri yerli şirketlere tanınsaydı, bu işi biz yapardık. Bu konuda gerekli bilgi, birikim ve altyapıya sahibiz.” ifadeleri yer aldı.

 

“Biz projeye değil, usulsüzlüğe karşıyız”

İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği, Fiber To Home projesine karşı olmadıklarını, aksine bu sistemin ülke için büyük avantaj sağlayacağını belirtti; ancak asıl karşı oldukları noktanın, projenin ihalesiz biçimde Türk Telekom’a kanalize edilmesi olduğu ifade edildi.

Birlik, “Eğer süreç ihale usulüyle yürütülseydi, kazanan kim olursa olsun biz buna karşı çıkmazdık.” diyerek, sürecin şeffaflıktan uzak yürütülmesini eleştirdi.

 

“Hukuki sürecin takipçisi olacağız”

Açıklamanın sonunda, Birlik yönetimi konunun yalnızca teknik değil, aynı zamanda hukuki bir mücadele haline geldiğini belirtti.

Birlik, “Bugünden itibaren bu konunun hukuki açıdan da takipçisi olacağız. Kamuoyunu ve halkımızı süreç boyunca bilgilendirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 1826 defa okunmuştur