1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Maliye halktan ‘borç’ istiyor
Maliye halktan ‘borç’ istiyor

Maliye halktan ‘borç’ istiyor

Maliye Bakanlığı, gelirlerindeki ciddi kayıp ve muhtemel 400-430 milyon TL’lik bütçe açığı nedeniyle, Merkez Bankası aracılığıyla ilk kez halka açık “hazine bonosu” ihracı çıktı.

A+A-

Ayşe GÜLER

Maliye Bakanlığı, gelirlerindeki ciddi kayıp ve oluşması muhtemel 400-430 milyon TL’lik bütçe açığıyla ilgili adım attı, Merkez Bankası aracılığıyla ilk kez halka açık hazine bonosu ihracına çıktı.

Hükümetin attığı bu adımla, mevduat sahibi vatandaşlardan bankaların sağladığı faiz oranın üzerinde, 70 gün süreyle 10 milyon TL borç alınmasının da kapısı aralandı.

Hazine bonosu alımı, Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. aracılığıyla yapılacak, 24 Şubat Çarşamba günü sona erecek.

Devlet, vatandaşlardan herhangi bir ücret, komisyon ve faiz stopaj kesintisi yapmayacak.

İlk kez hayata geçecek uygulamayı YENİDÜZEN’e değerlendiren ekonomik çevreler, hükümetin ‘günü kurtarma ve maaş ödemesi’ için bu adımı attığını söyledi.

Ekonomik çevreler, borçlanma ve kaynak yaratmada geç kalındığına da işaret etti.

Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay, bu noktada yaratılacak kaynakların verimli kullanılması, borcun borçla kapatılmadan ödenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Berkay, söz konusu kararla devletin bir nabız yoklaması yapılacağını ifade etti, çıkılan hazine banosu kararıyla bazı mevduatların devlete kayabileceğini söyledi.

Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim ise söz konusu borçlanmanın geçtiğimiz yıl daha uygun faiz oranıyla yapılması gerektiğine işaret etti, borçlanma ve finansman yaratma konusunda geç kalındığını ve bedellerinin de ağır olacağını aktardı.

Öte yandan eski Ekonomi Bakanı, CTP Milletvekili Özdil Nami, atılan bu adımın “günü kurtarma, maaşlarını ödemek için nakit denkleştirme operasyonu” görüntüsü verdiğini aktardı.

Nami, beklenen talebin gelmesi halinde bakanlığın bu yola daha sık başvuracağı yönünde bir izlenimi olduğunu da paylaşarak, hükümetin günü kurtarmak yerine uzun vadeyi güvence altına almasının şart olduğunu kaydetti. 

Ekonomist Mertkan Hamit de hazine bonosu ihalesine çıkılmasıyla Maliye Bakanlığı’nın vatandaşlardan borç para alacağını, aslında bu durumun kasanın ‘tam takır’ olduğunu gösterdiğini belirtti.

Bakanlığın muhtemelen bu parayı alarak, kamudaki maaşları ödeyeceğini dile getiren Hamit,  “Dünyada hazine bonosu yaratması sıradan bir pratiktir. Ancak bizde Hazine bonosuna çıkılması, Maliye’nin, kasanın tam takır olduğunu gösteren önemli bir nokta” dedi.

Hamit, bakanlığın bulduğu formülün yanlış olmadığını ancak vatandaşların söz konusu yatırım aracına heyecan duyup, duymayacağının önemli olduğunu kaydetti.

UKÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Sonan,

borçlanılacak rakamın büyüklüğüne bakıldığında Hükümet’in nabız yoklaması ve zaman kazanma çabası içerisinde olduğunu söyledi, “Gerek borçlanılacak miktar gerekse vade açık bir şekilde buna işaret ediyor” dedi.

Yaratılan kaynağın nereye harcanacağının belli olmamasının siyasal anlamda önem taşıdığını ve kaygı verici olduğunu da dile getiren Sonan, hazine bonosu satın alacak kişiler için paranın nereye harcanacağından ziyade önerilen faiz oranının önem taşıyacağını söyledi.


İLGİLİ KESİMLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay:

“Kaynakların verimli kullanılması, borcun borçla kapatılmaması önemli”

Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay, bu noktada yaratılacak kaynakların verimli kullanılması, borcun borçla kapatılmadan ödenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Berkay, söz konusu kararla devletin bir nabız yoklaması yapılacağını ifade etti.

Çıkılan hazine banosu kararıyla bazı mevduatların devlete kayabileceğini de söyleyen Berkay, mevduat sahipleri açısından bakıldığında, bankalardaki mevduat faizlerinin yüzde 16-17 seviyesinde olduğunu, devletin ise yüzde 18 faiz vereceğini dile getirdi.

Berkay, hükümetin bankalardan borçlanması için faizlerin daha yüksek olduğunu aktardı.

Berkay, “İnsanlar güvenilirlerse devletle çalışabilirler” şeklinde konuştu.

Kamu borçlanmasının en aza nasıl indirileceğine yönelik çalışma yapılması gerektiğini belirten Berkay, “Disiplin burada olmalı” dedi.

Berkay, devletin bankalara 4-5 milyar TL borcu olduğunu dile getirdi.

‘Kapanmanın’ dünyada birçok örneği olduğunu ifade eden Berkay, bu sürecin farklı yönetilmesi gerektiğini kaydetti.

Berkay, “Onu çok iyi yaptığımızı söyleyemem” dedi.

Bu noktada önemli olanın vade sonunda ödenecek borç miktarının ne olacağını dile getiren Berkay, “Borcun takla atarak, artarak büyümesidir sıkıntı. Endişe hep bu yöndedir” şeklinde konuştu.


Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim:

“Borçlanma ve finansman yaratmada geç kalındı, bedeli ağır olacak”

Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim, Türkiye’den kaynak gelmediğini, bu nedenle de borçlanmaya gidilmesinin normal olduğunu belirtti.

Söz konusu borçlanmanın geçtiğimiz yıl daha uygun faiz oranıyla yapılması gerektiğine işaret eden Besim, “Devletin yüzde 20’lere borçlanması daha yüksek yük getirecektir” dedi.

 Besim, devletlerin yaptıkları borçlanmalarda kaynağın nereye kullanılacağına ilişkin bilgi verilmesinin daha fazla güvence verdiğini vurguladı.

COVID ile mücadele sürecinde ülkede ciddi yönetim sorunu yaşandığını dile getiren Besim,

bundan dolayı ekstra sorunlar yaratıldığını belirtti.

Besim, borçlanma ve finansman yaratma konusunda geç kalındığını ve bedellerin de ağır olacağını aktardı.

Öte yandan kapanmayla ilgili kararların zamanında alınmamasından dolayı turizmin daha geç yakalanacağını söyleyen Besim, yükseköğretimde de 2 dönemde öğrenci getirilmesinin de riske girdiğini kaydetti.

Besim, “Kamu elini daha fazla taşın altına koymalı” şeklinde konuştu.

Hükümetin 100 milyon TL’lik kredinin yüzde 5-6’sı sübvansiye etmesi gerektiğini de dile getiren Besim sözlerini şöyle tamamladı: “Esnaf zaten ödemede zorlanıyor.  Yüksek bir rakam da değil. Geliri olmayan bir kesim nasıl borçlanacak? Gerçekten etkilenen kesimler daha iyi değerlendirmeli. En büyük mesele tutarsızlık, kararların düzenli olmaması, ilgili paydaşlarla gerekli istişare yapılmıyor.”

Besim, hazinelerin alternatif kaynaklarından borçlanmaya başvurmalarının olumlu olduğunu da söyleyerek,  buna küçük bir rakamla başlandığını aktardı.

Besim, devletin hazine bonosunda verdiği mevduat faiz oranının yüzde 18 olduğunu, bankalardaki oranın yüzde 16-17 seviyesinde olduğunu belirtti.

Bankalardaki mevduatların devlete kayacağını düşünmediğini de dile getiren Besim, “İnsanlar ilk başta bilmedikleri, daha önce denemedikleri yatırım aracı için çekingen olabilir.” Şeklinde konuştu.

Besim, bu kararın devamının geleceğini kaydederek, “Hazine, daha fazla sorumluluk almalı” şeklinde konuştu.

COVID sürecinde iki hükümetin de sorumluluk almaktan kaçındığını kaydeden Besim,  yaratılan mağduriyetlerin giderilmesi için bankacılık sektörünün kullanıldığını belirtti.


Ekonomi Eski Bakanı, CTP Milletvekili Özdil Nami:

“Günü kurtarma, maaşlarını ödemek için nakit denkleştirme operasyonu”

Ekonomi Eski Bakanı, CTP Milletvekili Özdil Nami, atılan bu adımın “günü kurtarma, maaşlarını ödemek için nakit denkleştirme operasyonu” görüntüsü verdiğini aktardı.

Hazine bonosuna çıkılan rakamın son derece küçük olduğunu da belirten Nami, bakanlığın bu miktarın deneme, nabız yoklama için çıkıldığını söyledi.

Nami, beklenen talebin gelmesi halinde bakanlığın bu yola daha sık başvuracağı yönünde bir izlenimi olduğunu da paylaşarak, hükümetin günü kurtarmak yerine uzun vadeyi güvence altına almasının şart olduğunu kaydetti. 

Nami, CTP’nin 1 yıl önce maliyenin borçlanmaya giderek, özel sektöre somut destek aktarması gerektiğini yönünde öneride bulunduklarını, ancak bu öneriyle bugün uygulanan adım arasında çok büyük bir fark olduğunu söyledi.

Nami, “Biz, devletin düşük faizden, uzun vadeli borçlanmaya gitmesini ifade etmiştik. Bunun geri ödemesiz periyodu olması gerektiğini ifade etmiştik. Bu sayede elde edilen nakit, piyasaya destek olarak verilebilecek, piyasa açıldığında devlet gelirinin yükselmesiyle de zamanla borcu kapatabilecekti” şeklinde konuştu.

Hükümetin bu konuda adım atmakta geç kaldığı için yüksek faizli dönemde borçlandığını dile getiren Nami, uzun vade yerine 70 gün gibi kısa vade ile borçlanıldığını belirtti.

Nami, söz konusu durumun devam etmesinin ilerde büyük sıkıntılara yol açabileceğine de işaret ederek, hükümetin süratle daha uzun vadeli, daha düşük faizli borçlanma imkanlarını araştırması gerektiğini söyledi.

Hazine bonosu çıkılmasının ardından elde edilecek nakidin nasıl kullanacağı konusunun eksik bırakıldığını ifade eden Nami, “Eğer devlet ilerde vergi verecek sektörlerin desteklenmesi yerine bu parayı ölü harcamalar için kullanılırsa geri ödenmesinde büyük sıkıntılar yaşanacak” şeklinde konuştu.

Hükümetin yaptığı hiçbir icraatla ilgili güven vermediğini söyleyen Nami, “Bu icraatlarına da güvenle bakmak mümkün değildir” dedi.


Ekonomist Mertkan Hamit:

“Bu durum, Maliye’nin kasasının tam takır olduğunu gösteriyor”

Ekonomist Mertkan Hamit de hazine bonosu ihalesine çıkılmasıyla Maliye Bakanlığı’nın vatandaşlardan borç para alacağını, aslında bu durumun kasanın ‘tam takır’ olduğunu gösterdiğini belirtti.

Bakanlığın muhtemelen bu parayı alarak, kamudaki maaşları ödeyeceğini dile getiren Hamit,  “Dünyada hazine bonosu yaratması sıradan bir pratiktir. Ancak bizde Hazine bonosuna çıkılması, Maliye’nin, kasanın tam takır olduğunu gösteren önemli bir nokta” dedi.

Hamit, bakanlığın bulduğu formülün yanlış olmadığını ancak vatandaşların söz konusu yatırım aracına heyecan duyup, duymayacağının önemli olduğunu kaydetti.

Bankalar Birliği ile yapılan toplantıda devlete sunulan iç borçlanma miktarının daha maliyetli olması nedeniyle de bu yöntemin tercih edildiğini dile getiren Hamit, bir kısım vatandaşın bankalardaki mevduatlarını devlete kaydıracağını belirtti.

 

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Sonan:

“Nabız yoklaması ve zaman kazanma çabası”

UKÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Sonan,

borçlanılacak rakamın büyüklüğüne bakıldığında Hükümet’in nabız yoklaması ve zaman kazanma çabası içerisinde olduğunu söyledi, “Gerek borçlanılacak miktar gerekse vade açık bir şekilde buna işaret ediyor” dedi.

Yaratılan kaynağın nereye harcanacağının belli olmamasının siyasal anlamda önem taşıdığını ve kaygı verici olduğunu da dile getiren Sonan, hazine bonosu satın alacak kişiler için paranın nereye harcanacağından ziyade önerilen faiz oranının önem taşıyacağını söyledi.

Sonan, bakanlık tarafından verilecek yüzde 18 faiz oranının, bankaların şu anda mevduata ödediği faiz oranının üzerinde olduğunu da aktardı.

Bankacılık sektörünün hacmine ve şu anda açıklanan miktara bakıldığında bu konuda pek bir sıkıntı görünmediğini dile getiren Sonan, net bir şey söyleyebilmek için Hükümet’in bir sonraki aşamada ne yapacağını görmek gerektiğini belirtti.

Sonan, “Ekonominin çarklarını döndürebilmek için ihtiyaç duyulan miktarın büyüklüğü düşünülürse, bu yeni enstrümanın, yoğun bir şekilde kullanılmasına karar verilmesi durumunda ortaya ciddi bir sıkıntı çıkması kaçınılmaz görünüyor” dedi.

Hükümetin bir yandan doğrudan halktan borçlanmaya yönelirken bir yandan da bankalardan borçlanmaya devam ettiğini ifade eden Sonan, buradaki sıkıntının taze bir kaynak yaratılamaması noktasında ortaya çıktığını dile getirdi.

Sonan, “Bu durum da aslında dünyadan izole, tanınmamış bir devlet olmamızın bizi içerisine soktuğu aczi gösteriyor” şeklinde konuştu.

Sonan sözlerini şöyle tamamladı:  “Dünyanın başka yerlerinde Merkez Bankaları para basarak piyasaya likidite sağlamak suretiyle yaşanılan daralmayı gidermeyi çalışırken, biz, bankalardan ya da halktan hiç fark etmez, borçlanmak suretiyle, piyasadan para çekip cari harcamaları karşılama peşine düşmüş durumdayız. Bunun sürdürülemez olduğu apaçık ortadadır.”


Alınan karar nedir?

Maliye Bakanlığı ilk kez halka arz yöntemiyle hazine bonosu ihracına çıkma kararı aldı.

Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası ortak duyurusuna göre, Maliye Bakanlığı tarafından, Merkez Bankası aracılığı ile 24 Şubat 2021 tarihinde ihraç edilecek hazine bonosunun vadesi 70 gün, yıllık faiz oranı yüzde 18, toplam ihraç miktarı ise 10 milyon TL olacak.

Söz konusu hazine bonosu ihracında herhangi bir ücret, komisyon ve faiz stopaj kesintisi olmayacak ve belirtilen faiz oranı net olacak.

Tüm gerçek kişiler, hazine bonosunu satın almak için talepte bulunabilecek. Talep tutarları asgari 10.000 TL (Onbin Türk Lirası) olacak. Hazine bonosu satın almak isteyenlerin talepleri Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. aracılığı ile toplanacak. Talep, Merkez Bankası ve Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. web sitelerinde yayınlanacak talep formunu doldurmak ve talep formunda belirtilen mail adresine göndermek suretiyle olabileceği gibi doğrudan Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. şubelerine müracaatla da yapılabilecek.

 

En geç 24 Şubat’a kadar…

Taleplerin en geç 24 Şubat 2021 saat 12:00’ye kadar Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. şubelerine bildirilmesi ve talep edilen tutarların en geç belirtilen saate kadar ilgili bankada hazır bulundurulması gerekmektedir.

Bankada hazine bonosu ihracı için açılmış hesabın UBAN numarası (CT44110083000003900000090000) olup, yatırımcılar bu hesaba elektronik ödeme sistemi (EÖS) aracılığı ile talep tutarlarını gönderebilecek.

Taleplerin karşılanması durumunda, Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. tarafından yatırımcılara, Maliye Bakanlığının ihraç ettiği hazine bonosunun alındığına dair bir dekont verilecek.

Halka arz yoluyla satılan hazine bonosu vade sonu olan 5 Mayıs 2021 tarihinde, anapara ve vade sonunda hesaplanacak faiz ile birlikte oluşacak toplam tutar, yatırımcıların talep formlarında belirttikleri hesap numaralarına aktarılacak.

145760259-3984327368268072-6767494058284936634-o-002.jpg

Bu haber toplam 2556 defa okunmuştur