1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kördemen’de dört, Lapta’da iki kayıptan geride kalanlara ulaşıldı…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kördemen’de dört, Lapta’da iki kayıptan geride kalanlara ulaşıldı…

A+A-

Kayıplar Komitesi’nin sekiz ekiple adamızın kuzeyinde ve güneyinde yürütmekte olduğu kazılarda, kayıplardan geride kalanlara ulaşılmaya devam ediliyor.

 

ALTI KAYIPTAN GERİDE KALANLARA ULAŞILDI…

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı Arkeolog Çınar Karal’dan aldığımız bilgilere göre, Kördemen’de (Kılıçaslan/Kondemenos) dört kayıptan geride kalanlara ulaşıldı. Lapta’da yürütülmekte olan kazıda ise, iki kayıptan geride kalanlara ulaşıldı… Kazılar Akçiçek (Siskilip), Haspolat (Mia Milya – Güngör/Kutsovendi tepelik alanı) ile Haspolat askeri bölgesinde, Akdeniz (Ay İrini) ve Konya’da (Baf) sürdürülürken, Küçük Kaymaklı ve Gaziler (Piroyi) kazıları tamamlanmış bulunuyor.

 

ASKERİ BÖLGELERDE KAZILAR SÜRÜYOR…

Hatırlanacağı gibi, Kayıplar Komitesi 2025 yılına 8 kazı ekibiyle başlamış bulunuyor. Bunun anlamı, aynı anda, sekiz yerde kazıların yürütülüyor olması…   Kayıplar Komitesi ayrıca sürekli olarak iki askeri bölgede kazılar yürütüyor. Geçmiş yıllarda askeri bölgelerdeki kazılar tek bir alanda yürütülürken, şimdilerde sürekli olarak iki farklı askeri bölgede kazılar yapılıyor.

 

PSİKOLOGLAR DA GÖREV YAPIYOR…

Kazı ekipleri iki toplumdan arkeologlardan, şiroculardan ve diğer çalışanlardan oluşuyor. Kayıplar Komitesi laboratuvarında da iki toplumdan bilim insanları görev yapıyor. Bunlar arasında genetik uzmanları ve antropologlar ile arkeologlar var…

 

PSİKOLOGLAR DA GÖREV YAPIYOR…

Kayıplar Komitesi’nde gerek Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nde, gerekse Kıbrıslırum Üye Ofisi’nde psikologlar da hizmet veriyor ve özellikle kayıp yakınlarıyla temaslarda psikologlar önemli görevler yerine getiriyor… Kaybından geride kalanların bulunduğu kayıp yakınlarına psikolojik destek, Kayıplar Komitesi’nde çalışan psikologlar aracılığıyla veriliyor…

 

KAZILARDA SON DURUM…

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı Arkeolog Çınar Karal’dan aldığımız bilgilere göre, kazılarda son durum şöyle:

***  Akçiçek/Siskilipos/Siskilip: 1974 kaybı bir grup Kıbrıslırum'un geniş bir  alanda gömülü olduğu bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.

 ***  Küçük Kaymaklı/Omorfita: 1963 kaybı bir grup Kıbrıslıtürk'ün bu alandaki gamini de gömülü olduğu bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları sona ermiştir.

***  Akdeniz/Agia Eirini/Ayirini: 1974 kaybı bir grup Kıbrıslırum’un Akdeniz Köyünün güneyindeki ormanlık alan içerisinde gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları devam etmektedir.

***  Kördemen/Kılıçaslan/Kontemenos (Askeri Bölge): 1974 yılında kayıp edilen bir grup Kıbrıslırum'un yolun kenarına gömülü olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları manuel olarak tüm hızıyla devam etmektedir. Dört kişiden geride kalanlara ulaşılmıştır.

***  Lapta/Lapithos: 1974 kaybı bir grup Kıbrıslırum'un boş bir tarladaki araziye gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine kazı çalışmaları başlatılmıştır. Çalışma sırasında 2 kişiye ait olduğu düşünülen kalıntılara ulaşılmıştır. Kazı çalışmaları, araştırma ekibinin  arazi ekibine vermiş olduğu  genişletme limitleri  ile tüm hızıyla devam etmektedir.

***  Haspolat/Mia Milya: 1974 kaybı bir Kıbrıslırum’un Güngör’de (Kutsovendi) tepelik alanda bulunan efkolipto ağacının etrafında gömülü olabileceği bilgisi üzerine kazı çalışmaları başlatılmıştır. 

***  Gaziler/Piroyi (Askeri Bölge): 1974 yılında kayıp edilen bir Kıbrıslırum'un, köydeki mezarlığın yanına gömülmüş  olduğu bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları sona ermiştir.

***  Haspolat/Mia Milya (Askeri Bölge): 1974 yılında kayıp edilen bir grup Kıbrıslırum’un toprak yolun etrafına gömülü olabileceği bilgisi üzerine kazı çalışmaları başlatılmıştır.

***  Konya/Konia: 1963 kaybı 3-4 Kıbrıslıtürk'ün  bir dere yatağına gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları dere yatağı içerisinde ve yamaçlara doğru genişletilerek   devam etmektedir.

Biz de kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz…

ncelikli-sayfa-17-haspolattaki-kazi-devam-ediyor.jpg

Haspolat'taki kazı devam ediyor...

ncelikli-sayfa-17-laptadaki-kazida-iki-kayiptan-geride-kalanlara-ulasildi.jpg

Lapta'daki kazıda iki kayıptan geride kalanlara ulaşıldı...


***  BASINDAN GÜNCEL…

“Savaş, Gazze’de kıyameti andıran yıkıma yol açtı…”

İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim'deki terör saldırısı sonrasında Gazze'ye başlattığı saldırılarda binlerce sivil ölürken, 15 ay süren savaş geride kıyameti andıran bir yıkım bıraktı.

Taraflar arasında sağlanan ateşkesin ardından Gazze'de çekilen drone görüntüleri, savaşın yol açtığı yıkımın boyutunu gözler önüne seriyor.

Uçsuz bucaksız moloz yığınları, harabeye dönmüş şehirler…

Refah kentinde yıkılmış üç katlı evinin enkazı üzerine koyduğu koltukta oturan, kahvesini yudumlarken dudaklarından "Artık hiç bir şey yok" sözleri dökülen 38 yaşındaki Hüseyin Barakat, manzarayı şu ifadelerle özetliyor: "Gördüğünüz gibi, burası hayalet bir kente dönüştü."

 

TRUMP UMUTLU KONUŞMADI…

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin ne kadar kalıcı olacağı ile ilgili hararetli tartışmalar yürütülüyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya baskı uygulayarak ateşkesin sağlanması konusunda önemli bir rol oynadığı belirtilen ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump, çok da umut verici konuşmadı.

Dün yemin töreni sonrasında Beyaz Saray'da ilk kararnamelerine imza attığı sırada kendisine Gazze'deki sağlanan ateşkesin sürdürüleceğinden emin olup olmadığı sorusu yöneltilen Trump, "Sürdürüleceğinden emin değilim" yanıtını verdi.

"Bu, bizim savaşımız değil, onların savaşı" sözlerini kaydeden Trump ayrıca Gazze'nin sahne olduğu devasa boyuttaki yıkıma dair fotoğrafları gördüğünü söyleyerek, soru işaretlerine yol açan şu ifadeleri kaydetti:

"Gerçekten de farklı bir şekilde yeniden imar edilmesi gerekecek… Gazze ilginç, deniz kenarında harikulade bir yer, en iyi iklime sahip, biliyorsunuz, her şey çok güzel. Burayla çok güzel şeyler yapılabilir, Gazze'yle fantastik şeyler yapılabilir."

Trump ayrıca dün ilk iş olarak Joe Biden'ın Batı Şeria'daki güvenliği zedeleyen, Filistinlilerin topraklarını gaspeden, aşırıcılık yanlışı İsrailli yerleşimcilere yaptırım öngören kararını da kaldırdı.

Bu arada İsrail'in bugün işgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında iki Filistinlinin öldüğü açıklandı. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada saldırının "terörle mücadele" amacıyla gerçekleştirildiği duyuruldu.

 

GUTERRES ÇAĞRI YAPTI…

Bölge diken üstünde. Ateşkesin sekteye uğramaması için çağrılar yapılıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres taraflara taahhütlerini yerine getirme, anlaşmayı tam olarak uygulama çağrısı yaparak tüm rehinelerin serbest bırakılmasının sağlanması gerektiğini söyledi.

Kalıcı ateşkesin önemine vurgu yapan Guterres, Gazze'ye tüm engellere, zorluklara ve kısıtlamalara rağmen insani yardımı arttırmak için ellerinden geleni yapacaklarının altını çizdi.

Guterres, "Ortadoğu halklarının bu çalkantılı dönemden barış, onur ve umut ufkuyla çıkmalarını sağlama konusunda sorumluluğumuz var" dedi.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra Gazze'ye yardım kamyonları insani yardımları ulaştırılmaya başladı. BM, ateşkesin yürürlüğe girdiği Pazar günü 630, Pazartesi günü ise 915 kamyonun Gazze'ye giriş yaptığını açıkladı. Ateşkes anlaşması günde 600 kamyonun geçmesini öngörüyor.

 

SEVDİKLERİNİN CESETLERİNİ BULMAK İÇİN MOLOZ KAZIYORLAR…

Bu arada Trump'ın "fevkalade" olarak nitelendirdiği Gazze'de İsrail'in askeri operasyonları nedeniyle derme çatma kamplara sığınarak hayatta kalmaya çalışan yerinden edilmiş yüzbinlerce Filistinli yıkılmış evlerine dönmeye çalışıyor.

Bölge halkı, Hamas'ın elindeki üç rehine ve İsrail hapishanelerindeki 90 Filistinlinin serbest bırakılmasıyla başlayan ateşkesin üçüncü gününde sevdiklerinin cesetlerini bulmak için enkazları, moloz yığınlarını kazıyor.

Filistinli kurtarma görevlileri evlerinin enkazı altında ve yol kenarlarında gömülü Filistinlilerin cesetlerini aramaya devam ederken, Gazze sivil acil servisine göre ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana en az 150 cesedin yeri tespit edildi.

Çürümüş cesetlerin şok edici görüntüleri sosyal medyada yayılıyor.

Gazze'de babası, kardeşi ve kardeşinin eşinin cesetlerini bulmaya çalışan Atıf Cündiye, "Ateşkes bizi rahatlattı ama aynı zamanda hala ölen yakınlarımızı, mezarları arıyoruz ve onları bulamıyoruz" dedi.

Sivil acil durum servisi 10 bin cesedin hala enkaz altında olduğunu tahmin ediyor ve cesetlerin bulunması için yetkililere ağır makineler ve hafriyat araçları temin edilmesi çağrısında bulunuyor.

 

“EVİMİZ BİSKÜVİ GİBİ DAĞILMIŞ…”

Bazıları artık tanınmaz hale gelen evlerine sırtlarını dönereke yeniden ağrı koşullarda yaşamaya çalıştıkları çadırlara dönüyor. Bazıları ise enkazları kaldırmaya çabalıyor.

Filistinli Walaa el-Err, mahallesine dönmeyi "tarif edilemez bir duygu" olarak nitelendirirken yıkılmış evlerini, tahrip olmuş eşyalarını göstererek "Evimizi temizliyoruz ve molozları kaldırıyoruz" diyor, kullanılamaz hale gelmiş yorgan ve yastıkları gösteriyor: "Evde hiçbir şey kalmadı."

Cumartesi günü bütün gece uyuyamadığını, büyük bir heyecanla ateşkesin Pazar günü yürürlüğe girmesini beklediğini anlatan el-Err, gördüğü yıkım karşısında iyimserliğinin azaldığını da gizleyemiyor.

Evine dönmek için yola koyulan bir diğer Filistinli ise gördükleri yıkım karşısındaki dehşeti gizleyemiyor. Üç çocuk annesi kadın, gördüğü manzarayı "dehşet verici" olarak tanımlıyor, "Evimiz bisküvi gibi parçalanmış" diyor.

 

SADECE MOLOZUN TEMİZLENMESİ 21 YIL SÜREBİLİR…

Bazıları büyük hasar görmüş evlerine giriyor, bazıları ise yıkılan evlerinin üzerine çadır kuruyor. Herkes yeniden imar sürecinin ne zaman başlayabileceği sorusuna yanıt arıyor.

BM'ye göre İsrail'in bombardımanının geride bıraktığı 50 milyon tondan fazla molozun temizlenmesi 21 yıl sürebilir ve 1 milyar 200 milyon milyar dolara mal olabilir.

Daha da kötüsü, enkazın bir kısmının asbestle kirlenmiş olduğu düşünülüyor, zira Gazze'nin harap olmuş mülteci kamplarından bazılarının on yıllar boyunca bu malzemeyle inşa edildiği biliniyor.

(DEUTSCHE WELLE – 21.1.2025)

Bu yazı toplam 473 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar