1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Kalp kontrolü zorunlu olmalı
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Kalp kontrolü zorunlu olmalı

A+A-

Bayramdan önce genç bir insanımız daha kalbine yenildi; sevilen biriydi, ölümü anımsadık yeniden, gereksiz hırsların, kaygıların, didişmelerin anlamsızlığını sorguladık.

Bir de irkildik, kırklı yaşlarda, kalp yetmezliğiyle…

Son dönemlerde genç ve ani ölümler iki yoldan çıkıyor karşımıza, biri kalp, bir diğeri trafik…

İkisi de çoğunlukla önlenebilir, asıl kahredici gerçek bu…

***

Bir öneri yapacağım, biliyorum yine kimilerine “hayal” gelecek.
Çünkü hayatı değiştirecek yaratıcı kararlara kimselerin cesareti yok.

Yıllardır “seyrüsefer” diyerek “haraç” topluyorlar, tüm araç sahiplerinden… Ne bir standart içeriyor bu, ne de kontrol!

Ödüyorsunuz ama hayatın içinde herhangi bir karşılığı yok. Ödemezseniz, polis yolda çeviriyor… Ceza yazıyor, çok daha fazlasını ödüyorsunuz.

Diyorum ki yıllık “kalp kontrolü” yaptıralım bunun yerine… Ödeyeceğimiz ücret bu olsun… Kalp kontrolü yaptırana, ruhsatı verilsin. Polis yoldan bunun için çevirsin… Seyrüsefer yerine yıllık harcı kalbimize yatıralım… Sağlık sistemimiz her bir yurttaşa yıllık zorunlu kalp kontrolü yaptıracak organizasyonu oluşturana dek… Ödediğimiz paraya değsin en azından…

Kalp yetmezliği, kalp krizi” demesin artık polis bültenleri, gencecik insanların ardından….

İdeali: Koruyucu sağlık eylem planı

Adanın güneyinde görevli Japon bir dostumla sohbetimi yazmıştım. Japonya, insan ömrünün en uzun olduğu ülkelerden biri ve 90’lı yaşları görmek onlar için son derece sıradan...

Bunun sırrı ne” diye sormuştum, “Bizim ülkemizde check-up’lar - düzenli sağlık tarama kontrolleri – 6 yaşında başlıyor” demişti.

Ne yapıyorlar çocukluk yaşlarından başlayarak?“Göz, diş, kalp, tansiyon, kan testleri ve tüm vücudumuza bakıyorlar ve her yıl bu tekrarlanıyor.”

İş hayatında en temel kurallardan biri de buymuş… İşverenler her çalışanın yıllık rutin sağlık kontrollerini yaptırmak zorunda!

Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Hasan Birtan da bu sohbete katkı yapmıştı:

Koruyucu Hekimlik çok önemli. Ülkemizde en yoğun ölümler kalp, damar hastalıklarından oluyor ve adaya döndüğümden beri, her yeni bakana bunu öneriyorum. Herkesin sadece EKG’sini çekerek işe başlasak pek çok kalp hastasını önceden yakalayacağız. Kalp operasyonları çok ciddi bir maliyettir. İnsanların kalbini korursanız, çok ciddi bir kaynağı altyapı için kullanırsınız. Ani ölümlerin sebebi de kontrol eksikliğidir.”

Peki, niye bu organizasyonu başaramıyoruz? Üstelik artık çok sayıda kardiyoloji uzmanına da sahibiz.

Çünkü öncelikler başka!
Siyasetin, yönetimin değil yalnızca, herkesin…Maalesef…

 

Polis “cep telefonlarına” el koysun!

 

Trafikte polis kimi zaman “araca” el koyuyor ya…. Cep telefonlarına el koymalı…
Ciddiyim!

Çünkü pek çok insan, cep telefonunu arabasından daha fazla önemsiyor… Hatta canından bile…

Son dönemlerde çoğu trafik kazasına akıl, sır erdiremiyoruz. Hep bir kontrolü kaybetme, yoldan çıkma, savrulma hali… En büyük sebebi telefonlar… Diziyle direksiyonu, eliyle telefonu kontrol ediyor genci, yaşlısı…

Çünkü görüyoruz, cep telefonu sürekli elde, araç sürerken bile… Hele trafik ışıklarında… Yeşil yanmış ama dalmış gidiyor, başı eğik herkesin, başını telefondan ilk kaldıran fark ediyor gerçeği…. Sosyal medyada kim bilir ne hayatlar akıyor o an….

Eğitimle bunun önüne geçersiniz ancak uzun vadede…. Oysa daha hızlı çözümlere ihtiyacımız var ve bunun için de caydırıcı cezalar gerekiyor.

Trafikte etkin kontrol yapmak ve elinde telefon araç kullanan kişilerden telefonları toplamak şart! İlk seferinde 24 saatliğine… Her defasında katlanarak artacak bir el koyma… Hepimiz için istiyorum bunu…. Çünkü eminim, son dönemde trafikte çoğu kazanın sebebi bu…. Kiminin ağır oluyor sonucu, ciddi yarlanmalar, can kayıpları…. Kiminin gereksiz hasar, gerilim, maraz… Polis araçlara, ehliyetlere değil cep telefonlarına el koymalı mutlaka…

 

Bu yazı toplam 3483 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar