
“Güvende hissetmiyoruz”
İran ile İsrail arasında süren çatışmalar Kıbrıs’a endişe olarak yansıyor. Gökyüzünde görülen füzelerle birlikte halk tedirgin: “Sığınaklar kapalı, hiçbir açıklama yok, güvenliğimiz belirsiz.” Yurttaşlar hükümetten şeffaflık talep ediyor.
Yasmin Moran
İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı “Yükselen Aslan” operasyonu ve İran’ın buna karşılık “Gerçek Vaat” adını verdiği misilleme saldırısıyla başlayan çatışmalar günlerdir sürüyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde bazı bölgelerde gökyüzünde görülen füzeler, halk arasında ciddi tedirginliğe yol açtı. Artan endişe, güvenlik kaygılarını da beraberinde getirdi.
YENİDÜZEN, halka İran ve İsrail arasındaki çatışmayla ilgili düşüncelerini ve “Kıbrıs’ın kuzeyinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusunu yöneltti.
Ortadoğu’da tansiyon her geçen gün yükselirken, Kıbrıs’ın kuzeyi savaşın adeta komşusu haline geldi. Özellikle gece saatlerinde gökyüzünde görülen füzeler, bölgede yaşayanların kaygılarını artırdı. Kıbrıs’ın güneyinde bulunan askeri üslerin gelişmeler karşısında nasıl bir rol oynayacağı merak konusu. Siyasi liderlerin açıklamaları ve uluslararası kamuoyunun tavrı ise halkın içindeki belirsizliği daha da derinleştirdi.
Çatışma bölgesine bu kadar yakın olunması, “güvende miyiz?” sorusunu da gündeme taşıdı. Görüş belirten yurttaşların büyük bölümü kendini güvende hissetmediğini ifade etti. Bir yurttaş, Kıbrıs’ın kuzeyinde önceki yıllara kıyasla güvenlik zafiyetinin arttığını vurgulayarak, “Sadece savaştan dolayı değil, normal zamanlarda bile artık güvende hissetmiyorum” dedi.
Bir başka yurttaş ise günümüzde çatışmaların mesafelere bağlı kalmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Dünyanın neresi güvende? İran’ın İsrail’e en uzak noktası 2.500 km, en yakın noktası ise 1.400-1.500 km. Biz ise İsrail’e ortalama 300 km mesafedeyiz. Bu kadar yakındayken nasıl güvende hissedebiliriz?”
Sivil Savunma Teşkilatı’nın sığınaklarla ilgili açıklamasına da değinen bir yurttaş, olası bir çatışma durumunda sivillerin güvenliği konusunda kaygı duyduğunu belirtti. Sığınakların yeterliliği ve hazırlık durumu konusunda soru işaretleri olduğunu söyleyerek, “Sığınaklar kime göre sığınak? Hepsi kapalı. Ne zaman hazırlanacaklar, kaç kişi alacaklar? Bir muamma…” ifadelerini kullandı.
Ortadoğu’da yıllardır süregelen gerilim, son günlerde İran ile İsrail arasındaki çatışmalarla yeniden alevlendi. Her ne kadar bu durum sadece iki ülke arasında yaşanıyor gibi görünse de, gelişmeler küresel ölçekte endişe yaratıyor. Bir yurttaş, bu süreci “Amerikan ve İngiliz emperyalizminin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme teşebbüsü” olarak değerlendirdi.
Bir diğer yurttaş ise İsrail’in dini yapısına ve çatışma politikasına atıfla, “İsrail’in inancına göre Ortadoğu’daki bazı bölgeler ‘adanmış toprak’ sayılıyor, orada yaşayanlar ise insan olarak görülmüyor. Bu düşünceyle insanları öldürebileceklerine inanıyorlar” yorumunu yaptı.
İran-İsrail arasındaki çatışmaların günlerdir sürdüğüne dikkat çeken bir yurttaş da, “Karşılıklı çatışmalar devam ediyor ama olan yine insanlara oluyor” dedi. Çatışma kararlarını alanların değil, bedelini ödeyenlerin zarar gördüğünü ifade eden bir başka yurttaş ise, “Üç-beş siyasi liderin verdiği kararla insanlar bombalanıyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Jale Akadlı: “Sığınaklar kapalı, kaç kişi alacakları belli değil; bu bir muamma”
“Savaşı yaşamış biri olarak söyleyebilirim ki savaş, çok kötü bir durumdur ve en büyük zararı insanlara verir. Üç-beş siyasi liderin verdiği kararla insanlar bombalanıyor. Kendimi burada güvende hissetmiyorum, hiçbir siyasinin konuyla ilgili bir açıklama yaptığı da yok. Halk olarak tedirginiz. Cumhurbaşkanı ya da Başbakanın bu konuda halkı bilgilendirmesi gerekir. Sığınaklar kime göre sığınak? Hepsi kapalı. Ne zaman hazırlanacaklar, kaç kişi alacaklar? Bu bir muamma… Doğru tespit yapılmıyor, halka da ne yazık ki doğru bilgi verilmiyor.”
Alirıza Altay: “Güvende değilim, emperyalizmin oyunu oynanıyor”
“Bu savaş, Amerikan ve İngiliz emperyalizminin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için yaptığı bir teşebbüs. Büyük Ortadoğu Projesi saçmalığının eş başkanı olduğunu övünerek söyleyen Recep Tayyip Erdoğan da bunun bir uzantısıdır. Kıbrıs’ın kuzeyinde kendimi hiçbir şekilde güvende hissetmiyorum. Savaştan dolayı değil, artık normal zamanlarda bile güvenlik hissim kalmadı.”
Özel Beran: “İki savaş gördüm, korkmuyorum ama savaş bitmeyecek gibi”
“Savaşı hiçbir şekilde desteklemiyorum. İran’ın halkını yönetme şeklini beğenmiyorum. İsrail, hak ettiğini İran’dan alıyor ama sonuçta Amerika ve Rusya’nın baskılarıyla birçok çocuk ve sivil hayatını kaybediyor. Umuyorum ki bu savaş en kısa sürede biter ama açıkçası biteceğini sanmıyorum. 1963 ve 1974’te iki savaş yaşadım, bu yüzden olası bir savaştan korkmuyorum. İnsanlarda bir panik hali var; bize füze düşecek diye korkuluyor ama İran ve İsrail nokta atışı yapabiliyor. Stratejik bir bölgedeyiz; Türkiye Boğazları kapatırsa bu da onların hesaplarını değiştirir.”
Tansel Nizam: “Bu kadar yakınız, nasıl güvende hissedelim?”
“Siyonistler, dünya parasının yüzde 80’ini kontrol ediyor; dolayısıyla Amerika da onların elinde. İsrail’in inancına göre Ortadoğu’daki bazı bölgeler ‘adanmış toprak’ ve orada yaşayanlar insan olarak görülmüyor. Bu zihniyetle insanları öldürebileceklerine inanıyorlar. Gazze’yi yerle bir ettiler, Lübnan’ı, Suriye’yi bombaladılar. Şimdi de sivil bölgeler dahil bir haftadır Amerikan desteğiyle her yeri vuruyorlar. Nükleer reaktörleri bombalıyorlar; sızıntı olursa binlerce insan hayatını kaybedecek. İran ise balistik füzelerle cevap vermeye çalışıyor. Çok ince bir çizgi var, ama Gazze, Tahran, Tebriz’de binlerce insan ölürken dünyadan ses çıkmıyor. Tel Aviv’e bir roket düşünce ise Avrupa ve Amerika ayağa kalkıyor çünkü sadece onlar insan sayılıyor. Batı emperyalizminin ve Siyonistlerin ortak zihniyeti bu… Kıbrıs’ı da kullanıyorlar; üslerden İsrail’e destek gidiyor ve Ağrotur’da 100’e yakın nükleer başlık var. Bir şey olursa tüm ada yok olur. Ada’daki üslerle ilgili Kıbrıslı Türkler ve Rumlar olarak bile ortak bir protesto yapılmadı. İran’ın en batı noktası İsrail’den 1.400-1.500 km, doğusu ise 2.500 km uzaklıkta. Bizse yalnızca 300 km mesafedeyiz. Bu kadar yakınızdayken nasıl güvende hissedebiliriz?”
Serhan Gazioğlu: “Kıbrıs tehlikenin tam ortasında”
“Nereye varacağı belli olmayan bu savaş bizi endişelendiriyor. İran ve İsrail arasındaki bu çatışma nedeniyle Kıbrıs doğrudan tehlike altındadır. Kendimi Kıbrıs’ın kuzeyinde güvende hissetmiyorum. Buradaki Türk askerlerinin varlığından da rahatsızım. Her an her şey olabilir. Dünya’yı yönetenlerin aklından şüpheliyim; insanlıkla ilgili bir dertleri yok, menfaat için her şeyi yapabilirler.”
Derya Dövme: “Faturayı halk ödüyor, füzeler düşerse biz de zarar görürüz”
“İran ile İsrail günlerdir karşılıklı çatışma hâlinde ama olan hep insanlara oluyor. Güvende olup olmadığımızı düşünmemeye çalıştım, bunu esas Güney Kıbrıs’ın düşünmesi gerekir çünkü üsler orada. Eminim ki Güney Kıbrıs, kendi halkını tehlikeye atmamak için savaşa doğrudan dahil olmayacaktır. Aksi takdirde biz de bu durumdan zarar görürüz.”