Bugün 23 Nisan…

   Çocukların günü…

   Gün dolayısıyla birçok bölgede etkinlikler düzenlenirken, çocuk haklarına yönelik açıklamalar da yapıldı.

   Hem de çocuklar üzerinden yapılan tartışmaların gölgesinde… Okullarda başörtüsünün önünü açan Disiplin Tüzüğü gündeminde…

***

   Gün dolayısıyla açıklama yapan yöneticiler değil mi bu tartışmaları, suni gündemleri bu ülkenin başına saran, ya da kurultaylarından dolayı okulları geç açan?

   Bazı okullarda bu gün, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yarattığı konteyner sınıfların arasında kutlandı. Çocuklarımıza bunu reva görenler, gün ile ilgili coşkun açıklamalarla, basına açıklamaları yaptı.

   Makam koltuklarını çocuklara devretti…

   Keşke o makamlarda çocuklar otursa… Hem de Dünya’nın her yerinde…

   O zaman Dünya, daha yaşanabilir bir hal alacak… Rengarenk olacak… Faşist beyinlerden arınacak…

   Çünkü kanı, şiddeti, kavgayı, topu, tüfeği, yok etmeyi bilmez çocuklar… Sevgiyi, oyunu, güzelliği bilir.

***

   Gerek dezavantajlı grupların, gerekse yardıma muhtaç çocukların hakları konusunda ciddi eksiklikler ve aksaklıklar olduğunu görerek ve bilerek çocuk haklarının tanımına değinmek istiyorum.

   “Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.”

***

   Bunun yanında çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınmalıdır.

   Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir.

   Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge ise 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmedir.

***

      1917’de gerçekleşen Ekim Devrimi’nin hemen ardından Proletkult örgütünün Moskova şubesi bir Çocuk Hakları Bildirgesi üretmişti.

   Çocuk haklarına 1919 yılında Janusz Korczak’ın kaleme aldığı “How to Love a Child” kitabında da rastlıyoruz.

   Ancak çocuk haklarını savunma konusunda ilk etkili girişim 1923 yılında Eglantyne Jebb tarafından taslağı hazırlanan ve 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’dir.

   Bu bildirge BM tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde BM Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiştir.

   Şuna da dikkat çekmemiz lazım… Bu bildirgeyi onaylamayan sadece iki ülke var… Amerika Birleşik Devletleri ve Somali…

***

   Neyse biz yine konumuza dönelim…

   Eğitim hakkı, çocukların en önemli haklarından biridir.

   Ülkemizde eğitimi yönetenlerin yarattığı suni gündemle, bazı okullarda çocukların eğitim haklarından mahrum bırakıldığı görmezden gelinmemeli.

   Ve çocuklarımıza insana yaraşır biçimde yaşayabilecekleri, bir ülke yaratmak için de çaba sarf etmeliyiz. Çalışmalıyız, üretmeliyiz ve yanlışlar karşısında ses çıkarmalıyız…