
FEMİNİST ERKEKLER YA DA PRO-FEMİNİST ERKEK HAREKETLERİ
Feminist Atölye: Feminist olmak demek, tahakkümcü iktidar biçimlerinin üretildiği ve yeniden üretildiği iktidar ilişkileri ağlarını geniş bir matris olarak analiz edebilmek demektir.
Feminist Atölye (FEMA)
Sevgili FEMA okuyucuları, 19 Haziran 2011 tarihili sayfamızda yayınladığımız FEMİNİZM HAKKINDA EFSANELER VE GERÇEKLER başlıklı yazıda, feminist politikaya dair birçok önyargıyı ortaya koymuş, bir adalet, eşitlik ve demokrasi projesi olarak feminizmin hem bir düşünüş biçimi hem de bir siyaset yapma stratejisi olarak neleri içerdiğini sizlere aktarmıştık. Bu sayfamızda en yaygın inanışlardan biri olan “Erkekler feminist olamaz” ezberine/efsanesine dair ortaya koyduğumuz gerçekte “Dünyayı ve siyaseti okuma-anlamlandırma biçimi olarak feminizm, yaşadığımız tüm toplumsal süreçlere ilişkisel olarak bakmayı önerir. İlişkisel bakmak, tüm ezme-ezilme ilişkilerinin içerisindeki iktidarı cinsiyet kategorisinden olduğu kadar, ırk, sınıf, din, dil, kültür ve benzeri bağlamalar ile birlikte okumaya çalışmak demektir. Yani feminist olmak demek, tahakkümcü iktidar biçimlerinin üretildiği ve yeniden üretildiği iktidar ilişkileri ağlarını geniş bir matris olarak analiz edebilmek demektir. Nasıl ki ırkçılık karşıtı olmak için ille de siyah olmak gerekmez, feminist olmak için de ille de kadın olmaya gerek yoktur. Bir dünya görüşü ve analiz yöntemi olarak feminizm, Kıbrıs’ta olmasa da dünyanın birçok yerinde erkeklerce de sahiplenilmekte, hatta erkeklerin oluşturduğu feminist gruplar bulunmaktadır. 1970’li yıllardan itibaren başlayan Men in Feminism ve FemMENism gibi feminist erkek hareketleri, feminist mücadelenin önemli müttefiklerindendir “ demiştik.
Bu açıklama üzerine FEMA takipçisi ve sempatizanı dostlarımız, sayfamızda pro-feminist erkek hareketleri ve feminist erkek kuruluşları/ inisiyatifleri ile ilgili daha çok bilgi vermemizi istediler. Biz de bu ricaya kulak verip, bu haftadan itibaren önümüzdeki 3 sayfamızı feminist erkek hareketlerine ayırdık.
Pro- Feminist Erkek ya da Feminist Erkek Hareketleri nedir?
20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran en önemli hareketlerden biri olan 2. Dalga Feminizm, kadınların ve erkeklerin bedenlerine “doğal bir uzuv” gibi yapıştırılmış cinsiyet rollerinin biyolojik bir cinsiyet ile hiçbir alakası olmadığını, tüm bu rollerin çeşitli iktidar ağları içerisinde inşa edilmiş toplumsal süreçler ve durumlar olduğunu ortaya koymuştu. Feminizmin siyasete ve sosyal bilimlere yaptığı bu önemli müdahalenin ardından toplumsal cinsiyet iktidarını sorgulamaya açıp aktivizm ören kadınlar gibi, feminizmin bir demokrasi mücadelesi olduğunu fark eden erkek grupları da 1970’lerin sonlarından itibaren görünür olmaya başladı. Avrupa ve Amerika’da erkeklik rollerini tartışmaya açan, “babalık”, “askerlik”, “erkek cinselliği” gibi konuları küçük gruplarda sorgulayan ve feminist hareketin ortaya koyduğu mücadele yöntemlerini benimseyen muhtelif erkek grupları, içinde yaşadıkları ataerkil bağlamları bozmak üzere harekete geçti. Sosyal bilimler alanında 1970’lerin sonlarında daha çok “erkek psikolojisi” üzerine yoğunlaşan feminist erkek tartışmaları, 1980’lerde sosyolojik muhtevasını genişletmeye ve hem yerel hem de küresel düzeyde inşa edilen erkeklik iktidarını eleştirmeye başladı. Feminizmin ortaya koyduğu hak taleplerine karşı yükselen muhafazakâr ve anti-feminist erkek hareketlerine karşı bir konumlanışı da içeren feminist erkek hareketleri, 1990’lı yıllara kadar kendilerini çok çeşitli biçimlerde ( anti-seksistler, maskulinite karşıtları, patriyarka karşıtları gibi) tanımlıyorlardı. Oldukça heterojen olan bu grupları tanımlamak için tek bir terim yeterli olmasa da, Pro-Feminist terimi birçok kaynakta feminist mücadele ile işbirliği yapan erkek gruplarını tanımlamak için kullanılır. Bu terimin kullanılış miladı olarak birçok kaynak 1996 yılında Montreal’de bulunan Universite du Quebec’te düzenlenen Prostitution and Sex Work Konferansını verir.
Pro-Feminist terimi toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizmi aktif bir şekilde destekleyen herkes için kullanılabilen bir terim olmak ile birlikte, çoğunlukla kadın hakları, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet alanlarında mücadele eden erkek gruplarını tanımlamak için kullanılır. Pro-Feminist erkek grupları, bulundukları ülkenin ihtiyaçlarına göre, ücret adaleti, çocuk istismarı, cinsel taciz, tecavüz, madde bağımlılığı ve aile içi şiddet ve homofobiye karşı mücadele gibi farklı alanlarda aktivizm yürütmektedirler. Ağırlıkla Amerika ve Batı Avrupa’da bulunan pro-feminist erkek grupları, küçük çocukları ve gençleri toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bireyler olarak yetiştirmek üzere çeşitli eğitim seminerleri ve kampları, cinsellik atölyeleri, hak ve özgürlük atölyeleri düzenlemek gibi faaliyetlerde bulunurlar. Pro-feminist erkek hareketlerinin 3 temel karakteristiği, eril iktidarın erkeklere imtiyaz sağlarken kadınları çeşitli alanlarda ikincil kıldığı tespiti ile hareket etmek; cinsiyetçi (seksist) davranış kalıplarının değiştirilmesi gerektiğine inanmak ve erkekleri dönüştürmenin ataerkini ortadan kaldırmanın ilk adımı olduğunu düşünmeleridir.
Pro-feminist erkekler arasında her türlü cinsel yönelimi olan erkek yer alabilmektedir. Pro-feministler arasında LGBT oranın heteroseksüel erkeklerden daha fazla olup olmadığını söylemek zordur, çünkü bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Diğer yandan eşcinsel (gay) erkekler de homofobiyi üreten heteronormatif sistemi ile kadınları ikincil kılan ataerkinin birbiri ile ayrılmaz biçimde ilişkisel olduğu tespitinden hareketle pro-feminist hareketlere destek vermektedirler.
( Haftaya MENINIST Deklarasyonu ve BEDİ -Bizler Erkek Değiliz İnisiyatifi’ni anlatacağız)