1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Felaket haberciliği
Felaket haberciliği

Felaket haberciliği

Geçen hafta Perşembe akşamı Girne ve Boğaz bölgesine yağan aşırı yağmurun ardından Birçok gazete gibi (Haberdar, Halkın Sesi, Havadis, Kıbrıs, Kıbrıslı, Star Kıbrıs) Yenidüzen de Cuma günü manşet haberini bu felakete ayırdı doğal olarak. İlk gün (Cuma) ga

A+A-

 

 

Geçen hafta Perşembe akşamı Girne ve Boğaz bölgesine yağan aşırı yağmurun ardından Birçok gazete gibi (Haberdar, Halkın Sesi, Havadis, Kıbrıs, Kıbrıslı, Star Kıbrıs) Yenidüzen de Cuma günü manşet haberini bu felakete ayırdı doğal olarak. İlk gün (Cuma) gazeteler haberleri çarpıcı başlıklarla verdiler.

Haberdar: Sanki taş yağdı

Halkın Sesi:  Felaket yağdı

Havadis: Her yer darmadağın

Kıbrıs: Olacağı buydu

Kıbrıslı: Filipinler’er döndük!

Star Kıbrıs: Bulutlar yere indi

Yenidüzen: Battık!

İlk gün verilen haberlerde gazeteler, yağmur sonucu oluşan felaketi hem içerikle hem de fotoğraflarla aktardılar. Yenidüzen de Haber Müdürü Mert Özdağ, muhabirler Didem Menteş, Firuzan Nalbantoğlu ve Tanju Konuralp’in fotoğrafları ve haberleriyle aktardı felaketin boyutlarını.

Konu, Cumartesi günü de Yenidüzen dahil birçok gazetede manşetten verildi. Yenidüzen, “Böyle yağış görülmedi” başlığıyla verdiği haberinde Boğaz bölgesinde metrekareye 190 kg yağmur düştüğünü, bu miktarda yağışın 30 yıldır ilk kez yağdığını aktardı. Boğazköy’deki durumu haberleştiren Didem Menteş, yağmur sonucu oluşan selden etkilenen evleri görüntüledi. Tanju Konuralp, Girne’deki ve Yılmazköy’deki durumu aktardı. Genel olarak doyurucu bir habercilik yapıldı.

Peki, felaket haberciliği diye nitelendirebileceğimiz habercilik böyle mi olmalı? Felaketin boyutlarını, insani ve maddi kayıplarını vermek yeterli mi?

Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında hazırlanan bir rehber kitap var özellikle gazetecilere yönelik. Kitabın adı, “Disaster Through A Different Lens” (Başka Bir Açıdan Felaket diye çevrilebilir). Kitapta, dünyada özellikle 2000 ile 2010 yılları arasında gerçekleşen felaketlerde yaşanan kayıplara ilişkin sayısal bilgiler de var. Örneğin, bu on yıl içinde yaşanan felaketlerde 1milyon 77 bin 683 kişi yaşamını yitirmiş, 2 milyar 4 yüz bin kişi etkilenmiş. Büyük fekaletler arasında depremler, tsunamiler, fırtınalar, kuraklık başı çekiyor.  Bu on yılda felaketlerin verdiği zararın yaklaşık 1 trilyon ABD Doları olduğu ifade ediliyor.

Kitabın gazeteciler açısından önemli bölümü, felaket haberciliğinde nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde duruyor.  Gazeteciler, felaketlerin temel nedenlerine ve toplumsal boyutlarına odaklanmalı, ama her şeyden önce felaketleri önleme yönünde politikalar oluşturulması için çaba göstermeli. Medya siyasal aktörleri etkileyebileceği gibi, toplumun kanaatlerini de değiştirebilir ve felaketlerin daha az zararla atlatılmasına olumlu katkı koyabilir.  Kitapta, özellikle karar alıcı konumundaki editörlere yönelik önerilerden bazıları oldukça dikkat çekici.

1.    Felaketleri hangi muhabir(ler)in haber yapacağını önceden kararlaştırın.

2.    Felaketlerle başetmek için olasılık planları oluşturun.

3.    Felaketin nedenlerini ayrıntılı haberleştirin.

4.    Muhabirlerinizi felaket bölgelerine gönderin ve felaketler konusunda eğitim almalarını sağlayın.

5.    Politika değişiklikleri konusunda bir rolünüz olabileceğini unutmayın.

6.    Felakate maruz kalabilecek insanları eğiten ve duyarlı hale getiren programlar, haberler yapın.

NOT: Kitaba, www.preventionweb.net/files/20108_mediabook.pdf  adresinden ulaşabilirsiniz.

Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük’te felaket, “büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela” olarak tanımlanıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1185 defa okunmuştur