1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Erdoğan’ın en büyük  şansı Kılıçdaroğlu mu?
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Erdoğan’ın en büyük  şansı Kılıçdaroğlu mu?

A+A-

Ak Parti yönetimi Ekrem İmamoğlu’nun peşine düştü… 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyum atanacağı falan konuşuluyor… 
Mesele dönüp dolaşıp “Biz bu Ermeni’yi dövdürtmeyecektik” hikayesine geliyor açıkçası… 
Çünkü Kürt başkanlar çatır çatır görevlerinden alınırken tepki koymak gerekmiyor muydu? 
Neyse! 

-*-*-

Çok sayıda Türkiyeli kardeşimiz Kıbrıs meselesi ile ilgili ahkam kesiyor; bugün de biz Türkiye’nin bu önemli konusuyla ilgil biraz ahkam keselim müsaadenizle… 
Hep onlar mı yazacak?
Biraz da biz söyleyelim görüşlerimizi!

-*-*-

İddiam veya tespitim şudur ki; İmamoğlu’nun yerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyum atanmayacak…
Çünkü bunu yapmanın, bırakın tüm Dünya’ya rezil olma etkisini; İmamoğlu’nu rakipsiz potansiyel cumhurbaşkanı yapar!
Cumhurbaşkanı adayı değil ha; doğrudan cumhurbaşkanı!

-*-*-

Bu arada yeri gelmişken belirtmekte fayda var; Kıbrıs veya Avrupa gözüyle bakıldığı zaman, ana muhalefet CHP’nin genel başkanı ve büyük olasılıkla cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 veya öncesindeki bir seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi olarak belirlenirse; Erdoğan’ın “yenilmesi” ya da “devrilmesi” şansı azalır diye düşünüyorum…

-*-*-

Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında ideolojik fark olup olmadığı değil derdim… 
Sadece, her kapitalist  çirkefte, her seçim için “popülizm”in önemiyle alakalıdır.
Kılıçdaroğlu, bugüne kadar tüm seçimlerden yenilerek ayrılması bir yana; Türkiye’de veya Dünya’da “Erdoğan’ın rakibi” havasını asla yaratmamıştır ve bundan sonra ağzıyla kuş tutsa yaratamayacaktır.
“Belki zorlar, ama kaybeder” iddiama güveniyorum.

-*-*-

Ancak İmamoğlu’nun popülaritesi çok yüksektir.
Buradan bakıldığı zaman Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da popülaritesi Kılıçdaroğlu’nun önündedir.

-*-*-

Kısacası, “uzaktan gazel okumak” gibi olmasın ama Erdoğan’ın 2023 veya olası daha erken bir tarihteki seçimde en büyük avantajı, ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

-*-*-

Benim adayım mı?
Bırakın oy kullanmayı ki öyle bir hak iddia edecek kadar kendimi kaybetmiş değilim; herkes kendi ülkesinde oyunu kullansın derim; ama tercihimi söylemeden edemeyeceğim; “Her zaman Selahattin Demirtaş”… 
Ki bu da ayrı bir mesele…


KKTC’nin uluslararası örgütlerdeki statüsü arttı mı demiştiniz?

Geçenlerde Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim şeyisi kardeş, katıldığı bir toplantıda, kendi ülkesindeki haberlerin en az yarısının “yalan haber” olduğunu söyledi.

-*-*-

Demokratik ülkelerde yalan haber yazmak kadar, yalan söylemek de sorun olmalıdır.
Gerçekleri gizlemek için “hiçbir şey söylememek” de!

-*-*-

Mesela Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu dün bizim gazetelere de yansıyan bir şeyler söyledi ve dedi ki; “… KKTC'nin uluslararası alanda görünürlüğünü artırma ve tanınması konusunda sarf edilen çabalar neticesinde KKTC birçok uluslararası örgütte statü elde etti…”

-*-*-

Çavuşoğlu, “Katar ile para şey ettik, o parayı şey ettiğimiz için, daha önce kazarsanız vururuz falan dediğimiz filanca parselde Katar Petrolleri ve Amerikalı ExxonMobil’in şey etmesine hiç ses çıkarmadık” gibi bir açıklama yapmadı.

-*-*-

Kıbrıs sorunu ile ilgili önemli diye nitelenen en vurucu açıklaması, “KKTC birçok uluslararası örgütte statü elde etti” şeklindeydi!

-*-*-

Aklıma nedense Recep İvedik geldi!
Hani dalmaya gidiyorlar ve rehber “burada binlerce balık türü var” darken, Recep İvedik devreye giriyor ve “Say!” diyor… Haliyle adam beş tane hadi bilemediniz 10 tane balık türü sayabiliyor.
Yani ayıptır söylemesi Sayın Çavuşoğlu ama “KKTC’nin hangi uluslararası örgütlerde statü elde ettiğini sayın” dersem, “vatan hainliği rütbemde yükselme” olur mu? 

-*-*-

Ve alın size bir Recep İvedik açıklaması daha…
Bu kez Ersin Tatar’dan…
Ne mi dedi?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, yakın bir zamanda mutlaka KKTC ile ilgili bir mesaj vereceğini söyledi.

-*-*-

Bir: Aliyev böyle bir mesaj vermeyecek.
İki: Kaldı ki, Tatar’ın açıklaması sonrası bu saatten sonra verecekse de vermez.
Üç: Nasıl bir mesaj olacak? Azerbaycan, KKTC’yi tanıdığını mı açıklayacak?
Dört: Gerçekten Recep İvedik senaryosu olabilecek açıklamalardır bunlar. 
Beş: Şakadır. 
Altı: Komiktir.
Yedi: Hiç mi sıkılmadan sallıyorsunuz?
Sekiz: :Zııııt Katar!

cna-t1c4aea8c6a394e1b8e6294f6a7db3a9b.jpg

Güney Lefkoşa’da “Bayram Yeri”… KKTC’de de yıllarca her dini bayramda benzeri yerler kurulurdu… Elbette kendi çapımızdaydı çarpışan arabacıklarımız veya atlı karıncamız… “Cıncıraklar” derdik çocukken. Cıncıraklar kurulurdu… Rakamlara bakacak ve güvenecek olursak, Güney’de Covid bizim iki katımız kadar etkili… Ama hükümet oturuyor, bazı tedbirler alıyor, açıklıyor ve bu tedbirler sıkı sıkıya denetleniyor. Elbette küresel anlamda olumsuz bir durum söz konusu ama Güney’de, ne turizm aksıyor, ne bayramlar… Bizde mi? Biz bu işi hiç bir açıdan yönetemedik. Nüfusu bilmediğimiz için, herhalde tüm Dünya’da guduru aşı yapan tek ülkeyiz… Ama neymişiz aynı zamanda? “Egemen eşit devlet” mişiz! Öyle diyor büyüklerimiz! Şükraaaaan, da gene! Bak da Toroslar göründü!

Bu yazı toplam 2347 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar