Yaz tatilleri, eğitimi yönetenlerin en çok çalışmaları gereken zamanlardır. Çünkü bir sonraki eğitim yılının nasıl geçeceği “yaz tatili” döneminde yaptığınız planlamalara ve ön hazırlıklara bağlıdır.

Geçtiğimiz eğitim döneminden kalan kalabalık sınıfları, eksik öğretmen, yetersiz alt yapılar, yetersiz eğitim ortamları sorunlarını, kaliteyi dikkate almayan eğitim yönetimi anlayışı ve “disiplin tüzüğü” değişikliği ile yaratılan kaotik ortamı yeni eğitim döneminde de karşımızda bulacağımız açık.

2025’in eğitimine kısaca bir bakalım:

2025 KKTC Toplam bütçesi: 136 milyar TL

• Eğitim Bakanlığı bütçesi: 16,5 milyar TL
• Genel bütçeye oranı: %12,1
• Personel ve maaş giderleri: %74
• Eğitimin gelişimi için yatırımlar: %1,5
• Burs bütçesi: 335 milyon TL (Burs hakkı kazanan tüm yükseköğretim öğrencilerine yetmesi imkansız).
• Yatırım kalemlerinde bazı projelere sıfır ödenek ayrılmış (Örneğin; Okul Güçlendirme Projesi)

“Öğrenci Başına Düşen Harcama Miktarını” da karşılaştırmalı olarak şöyle özetleyim:

• Lüksemburg: 25 bin $
• Norveç: 20 bin $
• Almanya: 17 bin $
• Fransa: 16 bin $
• İspanya: 12 bin $
• Güney Kıbrıs: 11.5 $
• Polonya: 9 bin $
• Romanya: 6 bin $
• Türkiye: 5,5 bin $
• Bulgaristan: 4.6 bin $
• AB ülkeleri ortalaması: 14.209 $
• OECD ortalaması: 14.647 $
• KKTC: Nitelikli veri bulunmadığı için öğrenci başına düşen harcama miktarı tam olarak hesaplanamadı. Devlet okulları için ortalama harcama tahmini olarak 2.500–3.000 $ civarında olabilir.

Başka bir ifadeyle eğitime yeteri kadar para ayırmadığımız ortada. Ancak çoğu zaman ayırdığınız paradan, bu parayla ne yaptığınız daha önemlidir.

KKTC’de kamusal eğitimde ilerleme kaydedilememesinin nedeni şu üç maddeyle özetlenebilir:

1. 1. Kamu okullarına devam eden 46 bin çocuğun performansını artırmak için ayrılan 16,5 milyar TL yetersizdir.
   2. Para, gerektiği şekilde harcanmamıştır. Rasyonel planlama ve gerçek ihtiyaçlara dönük bir yatırım vizyonu yoktur.
   3. Eğitimde eşitlik herkese aynı davranmakla olmaz. Dezavantajlı grupta olan çocuk, ergen ve gençlerin dezavantajlarını giderecek programların hayata geçirilmesi elzemdir.

Genel bütçe içerisinde kamusal eğitime ayrılan payın artırılması gerekliliği kaçınılmazdır. Ancak bu da yetmez. Eğitimde akılcı yatırımlara ve gerçek ihtiyaçlara dönük faaliyet planlarına ihtiyaç vardır.

Hatırlarsınız geçen yıl kamu okulları bir hafta geç açılmıştı. Eğer ihtiyaca dönük bir planlama, etkili bir programlama yapılmazsa önümüzdeki öğretim yılında okulları açamama bir haftadan çok daha uzun sürebilir.

Anlayana - Gülmece

Bu Kadar Fark İçin...

İki tavuk konuşmaktadır:

-Birincisi:- “Ben senden değerliyim. Cinsim bulunmaz. Çünkü yumurtalarım seninkilerden iki kat daha büyük.”

-İkincisi: - “Ne önemi var ki bunların”  diye yanıt verir.

-Birincisi : - “Ama benim yumurtalarımın tanesi 95 kuruş, seninkiler ise 90 kuruşa satılıyor.”

-İkincisi : - “Bu kadar fark için o kadar zorlanmaya değmez...”

Okumuş muydunuz?

Başarıyı, insanlığa hizmetimizin ve insanlıkla ilişkimizin niteliği yerine, otomobilimizin ve maaşımızın büyüklüğüyle ölçmeye eğilimliyiz.

Dr. Martin Luther King