1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. Desdemonalar Ölmesin
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

Desdemonalar Ölmesin

A+A-

Mağusa’da bir güzellik var. Geçen akşam Yusuf Nidai arkadaşımın daveti ile üç arkadaşım eşliğinde Mağusa’da Kıskançlık başlıklı Othello oyununa dayalı bir gösteriye gittik. Tiyatro, opera, akrobasi, dans ve müzikle harmanlanmış bir görsel, müziksel, interaktif şölenin içinde bulduk kendimizi. Yemekler de nefisti. Güzel güzel eğlenmekteyken birazdan Othello Desdemona’yı boğazlayacak ve keyfimiz kaçacak diye düşünmeye başladım ama sürpriz! Anlatıcının müdahalesiyle Othello Desdomena’yı öldürmekten vaz geçti ve hep birlikte dans edip şarkı söyleyerek bunu kutlamaya başladık. Bu belki de beşinci kez bir Othello sahnelemesi izleyişimdir. En sonuncusu Londra’daki National Theatre’daki Oliver Hall’daydı ve olağanüstü bir prodüksiyondu. Kolej yıllarımdaki bir yaz tatilimde hemen hemen bütün Shakespeare oyunlarını okumuştum. O günden sonra da iflah olmadım galiba. Shakespeare insana dair en temel ne varsa hepsini işlemiş oyunlarında: Kıskançlık, hırs, tutku, güvensizlik, delilik, iç karmaşası, ihanet, reddediliş, kurnazlık, inkâr… Uzatılabilir bu liste. O yüzden böylesine çağdaş, böylesine vaz geçilmez. Modern insanı tanımamış Shakespeare’den daha iyi anlatan yok modern insanı. Bir edebiyat metni arkaik olana ne kadar yakınsa o kadar ölümsüz oluyor galiba. Aşk en temelde yüzyıllar önceki aşk, kıskançlık da nefret de düşmanlık da öyle.

Kıskançlık ve kıskançlık cinayetleri üzerine düşündürdü dün geceki gösteri beni. Aşk duygusunun bu kadar ölümcül ve öldürücü olmasının nedeni insanın hayattaki bütün varoluş anlamlarını ona atfetmesi belki de. Kimlik, güvenlik, onur, bedensel ve ruhsal kabul gibi şeyler sekteye uğradığında derin bir savruluş kaçınılmaz oluyor. Ama burada başka bir boyut var. Neden aşk cinayetleri çok büyük oranda erkeklerin kadınları katletmesiyle ilgili? Aşk acısıyla delirmek yalnızca bir erkeklik gerçeği mi? Kadınların bir aşk düellosu neden hiç olmamış? Elleri kılıç tutmadığı için mi? Kadınların yaptığı bazı komplolar, farklı şiddet girişimleri var elbette ama şu veya bu nedenle birinin canını almak ne demek? Apaçık olan bir şeyi yazmayacağım buradan. Kadının ruhu ve bedeninin bir erkeklik işgaline tabi olduğunu yani. Büyük olasılıkla ben bu satırları yazarken dünyanın bir yerinde yeni bir kadın cinayeti işlenmektedir ve eminim birileri şimdi bu yazdıklarımı okurken bir erkeklik savunusuna geçip öfkelenmiştir.

Shakespeare’in Kıbrıs’ta geçen bir oyununun olması hep mutlu etmiştir beni. İzlediğim Othello versiyonlarından biri Baf kalesinin orada sergilenmişti ve oyunun bir yerinde gerçek bir kadırganın kaleye yanaşması büyüleyiciydi. 90’lı yılların sonundan bahsediyorum. Kıbrıslı Rumlar Othello kalesinden koparıldıktan sonra Baf kalesiyle ikame etmişlerdi onu.

İki toplumlu bir Othello oyunu ne güzel olurdu diye düşünüyorum. Çok ilginç, günümüze uyarlanmış pek çok Shakespeare oyunu izledim. Othello oyunu böyle bir sahneleme için pek çok olanak sunuyor.

Desdemona’nın ölmemiş olması en keyifli kısımlarından biriydi dünkü gösterinin. Desdemona Kıbrıs olsa bölünmemiş olabilirdi belki. Türlü yalan ve hile onun katledilmesine neden olmazdı.

Tek çaremiz sanat artık. Bir araya gelip bu kirlenmiş çatışma dilinin yerine yeni bir dil koyabiliriz. Alexis Tsipras geçen yıl birlikte ödül aldığımız bir törende adımın Yunancada ne anlama geldiğinden söz ederek. Barış neşeli bir şeydir barış neşeyle ilgilidir demişti. Çok sevindirmişti bu beni. Birlikte neşeli günlerimiz olsun istiyorum. Çatışma birisi ağlarken ötekinin gülmesi demek ya, birlikte gülelim biz.

Bu yazı toplam 2514 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar