Dert başa gelmeyince akıl başa gelmez
Çok da şey etmeyelim diyecektim!
Ölümlü dünya!
Bugün varız, yarın yokuz!
-*-*-
Ama “şey” ediyoruz işte!
Kafaya takıyoruz!
-*-*-
Gerçi kafaya taktıklarımız Dünya’nın bir çok bölgesi veya ülkesindeki sıkıntılara göre devede kulak bile olmayabilir ama yine de “herkesin derdi kendine!” tabii ki!
-*-*-
Mesela Venezüella ne yapsın?
Amerikan Başkanı diyor ki, “sen çok petrol satıyorsun!”...
Yok yok öyle demiyor!
Ne diyor?
Sen “yasadışı olarak petrol satıyorsun!” demeye getiriyor!
-*-*-
Neden yasadışı?
-*-*-
Amerika kontrol edemezse o yasadışıdır!
-*-*-
Ve anında “demokrasi” devreye sokulur!
Irak ve Libya’daki gibi!
-*-*-
İçten müttefik bulunur ki Venezuella’da da bulundu!
Başkan Maduro’ya karşı, Amerika’nın desteklediği Maria Corina Machado!
“Demokrasi yakında gelecek” demeye başladı!
-*-*-
Öte yandan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupa’ya çağrı yaptı ve “Savaşa hazır olun” dedi...
Ne savaşı?
-*-*-
Aslında Rusya’ya bir uyarı mesajıdır yaptığı açıklama ama ürkütücüdür!
“Rusya’nın hedefinde Avrupa var” diyor!
İnanmıyorum ya da inanmak istemiyorum ama gerçekleşirse, bunun adı 3’üncü Dünya Savaşı olur, hem de resmen!
-*-*-
Venezüella bir yanda, Rusya öte yanda, Çin’i ve İran’ı es geçmemek lazım!
Bu dördü, tümümüze karşı!
“Ben yalınız siz hepiniz” derdik eskiden!
O’nun gibi bir şey!
-*-*-
Nikos Hristodulidis de ülkesinin NATO’ya yaklaşmasını istiyor...
Türkiye’den bu konuda sıcak ilgi bekliyor...
Türkiye’ye de “AB üyeliği konusunda yardımcı oluruz” mesajı gönderiyor...
-*-*-
Ama silahlanma da devam ediyor!
Kıbrıs Cumhuriyeti silahlanıyor...
AB yanında hatta içinde veya korumasında; İsrail, Amerika ve AB’den ayrı düşünürsek Fransa da Hristodulidis’in destekçisi gibi duruyor!
Yunanistan ve İsrail zaten adu bir!
Asso pik de diyebiliriz!
Eskiden kullanırdık bu ifadeleri!
-*-*-
KKTC’nin kendi ordusu var mı?
Var gibi gibi!
Şarkı sözü!
Benim sana gönlüm var gibi gibi!
KKTC’nin ordusu, Türk Ordusu ile “bir”!
Ve çok güçlü bir ordu!
-*-*-
E masa?
Yani Tufan Erhürman ve Hristodulidis’in masası?
Masa daha yemek için hazır değil!
Kahve içildi ama yemeğe geçmek için daha zaman var ve olacak!
Görüntü “kötü” değil ama “iyi” demek için erken!
-*-*-
En azından belki Metehan geçişleri rahatlar!
Çünkü galiba şu anda KKTC’de yaşayıp da Güney tarafa geçebilenlerimizin en büyük derdi bu!
-*-*-
Dün sabah saat 10 sularında bu yazıyı yazmaya çalışırken, Pile ve Bostancı’da bile ufak sayılmayan kuyruklar vardı!
Mevcut travmamız bile diyebiliriz!
-*-*-
Güney’de alış veriş ucuz mu?
Elbette ucuz olan ürünler vardır!
Kaliteli mi?
Daha kaliteli olduğunu sanmam!
Ama kuyruk devam!
Alıştık artık, otomobile biniyoruz, biraz bekledikten sonra, Avrupa’ya geçiyoruz!
Geçemeyenler ne yapsın?
-*-*-
Örneğin Bangladeşliler?
Pakistanlılar?
-*-*-
Ne diyor işveren şeyisinin başkanı; “... Bangaldeşli’ye neden 1000 dolar vereyim ki!”
Bunu sıkıysa Avrupa’da söyle!
Seni yerler!
-*-*-
Ama bir nesil ya da birden çok nesil Kıbrıs’ta hala “ırkçılık” nedir bilmiyor!
Ne acı!
Bir ciddi sorunumuz da bu!
Irkçı ve homofobik bir toplumuz hala – üstelik çok büyük oranda!
-*-*-
Anlayacağınız Dünya’nın derdi başka, bizimkisi bam başka!
Ne demiş büyüklerimiz?
“Dert başa gelmeyince akıl başa gelmez”...
Dert çok!
Akıllansak keşke ama o da yok!
Ersin abi benim yüzde 20 ne oldu?
Ersin Tatar beni mahkemeye vermişti...
Kendisi ile ilgili yazdığım dört yazı mahkemede emare olarak sunulmuştu...
Ve Tatar, bizzat kendisi de gelerek, mahkemede, bu yazdığım yazılardan dolayı en az yüzde 20 oy kaybı yaşadığını iddia etmişti!
2 milyon TL’ye kadar tazminat istiyor!
-*-*-
Geçenlerde bir grup Türkiyeli gazeteciye, seçimi neden kaybettiğiyle ilgili bir şeyler söylerken, mahkemede dile getirdiği iddiayı es geçti!
-*-*-
Neyse!
-*-*-
Tabii ki Cüppeli Ahmet Hoca meselesi çok popüler oldu...
-*-*-
Tufan Erhürman’a karşı ağır bir yenilgi alan Tatar, Cübbeli Ahmet’in kendisine destek için yaptığı video paylaşımını da eleştirdi…
-*-*-
“Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen din adamı Ahmet Mahmut Ünlü, seçim öncesi bir video yayımlayarak Ersin Tatar’a dua ve destek çağrısında bulunmuştu. Ünlü, Tatar’ın kazanması için dua edilmesi gerektiğini söylemişti.
-*-*-
Gazetelerden, haber sitelerinden derlediğim bilgilere göre Cübbeli Ahmet’in bu videosunun kendisine zarar verdiğini, hatta yaklaşık yüzde 5 oy kaybettirdiğini iddia eden Tatar, “Bu halk öyle şey yemez” şeklinde konuştu ve bu desteğin seçim kampanyasına olumsuz yansıdığını savundu.
-*-*-
Bu sözlerin ardından Cübbeli Ahmet Hoca, Tatar ile kendisinin görüntülü görüşme kayıtlarını paylaşarak Tatar’ın dua istediğini öne sürdü. Hatta bu isteği o görüntüyle kantıladı!
Tatar ise bu görüşmeyi hatırlamadığını söyledi. Bu da tartışmayı büyüttü…
-*-*-
Tatarcı Cüpppeli bu arada Tatar düşmanı oldu!
Hatta Tatar’a İslam dini adına çok ciddi bir de “hakaret” yapıştırdı!
“İtikatsiz” dedi!
Yani imansız, inançsız…
-*-*-
Anladığım şu; Tatar dua istediğini ya hatırlamıyor, ya hala seçim yenilgisinden dolayı perişan halde ya da hiç çekinmeden yalan söyleyebiliyor!
Benim yüzde 20’lik dört yazıyı da hatırlamıyor ya da…
Her neyse!








