Denk bütçe mi demiştiniz! Mevcut koşullarda gerçekçi mi?
Eylül ve Ekim ayları Maliye Bakanlığının bir sonraki yılın bütçe çalışmalarına başladığı ve ilk etapta bakanlıklardan gelen talepleri görüşerek hazırlıklara başladığı aylardır.
Başlığımıza DENK BÜTÇE kavramını yazdık. İdarenin mevcut yönetim anlayışı ve sürekli her yazımızda vurguladığımız TL'nin ne zaman nasıl bir aksiyon içerisinde olacağının belirsizliği ortamında bunun mümkün olmadığını belirttik.
Bütçe denkliğinin bu koşullarda mümkün olmamasının tek nedeni tabii ki tek başına TL kullanımı değildir. TL kullanımının mevcut koşullarda olumsuz olarak değerlendirmemizin nedeni değerinin belirsizliği nedeniyle KKTC olarak ENFLASYON İTHAL etmemizdir.
Çünkü ithalat ağırlıklı bir ekonomiye sahip olan KKTC'de ithal edilen her türlü ürüne veya içeride üretilen ürünler için ithal edilen ham veya yarı mamullere İTHALATÇI-TOPTANCI-ÜRETİCİ-SATICI tarafından ÖNDEN YÜKLEMELİ SATIŞ FİYATLARI belirlenmektedir.
Çünkü bu kesimlerin satacağı malın tekrar yerine konulması noktasında KURUN NE OLACAĞI BELİRSİZLİĞİ HAKİMDİR. En ufak bir hata ki kendilerinden kaynaklı değildir tüm sermayesini kaybetmesine bile neden olabilmektedir. Tabii bu önden yüklemeli fiyatlar ve yabancı para birimlerine göre değerli olan TL nedeniyle ÜLKE PAHALI OLMAKTA ve TİCARET GÜNEY'e KAYMAKTADIR.
Dolayısıyla bu önden yüklemeli fiyatlandırmalar EK ENFLASYON yaramaktadır. Kamunun kendi almış olduğu mal hizmetler yanında en büyük giderinin de maaş nitelikli transfer harcamaları olması nedeniyle finansman ihtiyacını karşılamak için işin kolayına kaçıp DOLAYLI VERGİLERE abanması vergi tahsilatlarının yetmediği ortamda da son yıllarda ciddi oranda artan DİBS ihraçlarıyla İÇ BORÇLANMALARDA piyasalardaki kredi faizlerinin yükselmesine ilaveten MERKEZİ BÜTÇENİN yani kamu maliyesinin giderlerini artırmaktadır.
Kamu maliyesinin en büyük ve katı giderleri olan maaş nitelikli transfer giderleri olmasına rağmen kamuya yapılan istihdamlarında giderleri artırması da bir başka etkendir. Kamuya yapılan istihdamlarda fırsat eşitliği ve liyakate önem verilmemesi yani münhal ilan edilmeden KHK üzerinden sınav yapılmadan ağırlıklı olarak İŞCİ STATÜSÜNDE yapılan istihdamlarda mali mükellefiyetlerin artması yanında NİCELİK olarak kamu büyümesine rağmen NİTELİK OLARAK KAMUNUN VERİMSİZLİĞİNİN artmasına neden olması da bir başka önemli noktadır.
Bir diğer önemli noktada ülkede çok ciddi kayıt dışılığın olmasıdır. Bu kayıt dışılık o kadar yüksek bir orandadır ki ülkenin en büyük işveren örgütü başkanı bile ''Ülkede %80 kayıt dışı ekonomi vardır'' diyebilmektedir.
Bizce de ülkede çok ciddi kayıt dışılık vardır. Açıkçası kimse kusura bakmasın ama denetim özürlü bir devlet yapısıyla ve yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda kayıt dışılığın arttığı da herkes tarafından bilinen bir durumdur.
Yürütme eliyle sürekli olarak yapılan aflarda kamu maliyesinin gelir gider dengelerini bozmaktadır. En önemlisi ise İSTER GELİR VERGİSİ, İSTER SOSYAL GÜVENLİK PRİMLERİ olsun ödemelerini zamanında yapan gerçek/tüzel kişiler DEVLET ELİYLE CEZALANDIRILMAKTADIR.
Geçmiş yıllarda yaşadığımız PANDEMİ veya bölgesel bir doğal afet dışında yapılması zorunlu olabilecek aflar veya ödemelerin ertelenmesi gibi DEVLET ELİYLE YAPILAN AFLAR DIŞINDA AFLARA ARTIK BİR SON VERİLMELİDİR.
Çünkü en hafif değerlendirmeyle bu durum devlete karşı mükellefiyetlerini zamanında gerçekleştiren gerçek/tüzel kişilere karşı yapılan bir cezalandırma ve ayıptır.
Tüm bunlar yaşanırken kanaatimizce doğru bir hedef olmakla birlikte yukarıda bir kısmını yazdığımız ve mutlak surette giderilmesi gereken olumsuzluklar yaşanırken hükümetin en üst düzeydeki yetkili makamları tarafından, SÜREKLİ TARİH ÖTELEMESİ YAPILARAK DENK BÜTÇEDEN BAHSEDİLMESİ GERÇEKCİ DEĞİLDİR.
Örnek verilmesi gerekirse yetkili makamlar tarafından 2023 yılında 2025 yılında denk bütçe hedefine ulaşacağımız müjdesi verilmişti. SONUÇ: 2025 yılını tarihin en yüksek bütçe açığıyla kapatacağız.
Bugünlerde ise 2027-2028 yıllarında DENK BÜTÇEYE ulaşacağımız açıklamaları yapılmaya başlandı. Haliyle sormak zorundayız nasıl yapacaksınız? Yukarıda yazdıklarımızla ilgili ne gibi adımlar atacaksınız? Bu söyleminizi hayata geçirmek için siyasi irade ve kararlılık gösterilecek mi?
Bütçe görüşmelerinde gerek bütçenin ilk görüşüleceği Ekonomi Plan ve Bütçe Komitesinde, muhalefet tarafından bizim sorduğumuz bu sorular ve benzerleri mutlaka sorulacaktır. Sorulması da doğal ve gereklidir.
Ancak kanaatimizce artık çok ciddi sıkıntılar içinde olan kamu maliyesinin ki sürdürülebilirliği her geçen gün daha zor bir hal almaktadır. 19 Ekim Tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında artık geri sayıma geçilen meclisin yeniden yenilenmesi için yapılacak olan erken seçimde mutlak surette hayat bulacaktır.
Bu nedenle bugünün meclis içi ve dışı muhalefeti yukarıda bir kısmını belirttiğimiz sorunları hangi zaman matrisinde nasıl hangi kadrolarla çözeceği noktasındaki hazırlıklarını bitirmek zorundadır. Yoksa hükümete gelince tespitleri yapar gerekli çalışmalara başlarız moduyla hükümet olunursa kimse kusura bakmasın ama sudan çıkmış balığa dönmüş olursunuz. Tabii neler yapılacağını da seçim manifestolarında açık ve net bir dille vatandaşla paylaşılmadırlar ki seçim sonrasındaki toplum tarafından denetim ve sorgulama yapılabilsin.
Çünkü ülke ekonomisi ve kamu maliyesine ilaveten eğitimden sağlığa, altyapıya başta olmak üzere ülkede reel sektörlerin ama başta hayvancılık ve tarım olmak üzere üretimden pazarlamaya çok ciddi sorunlar mevcuttur.

TÜM BUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK İÇİNDE GÜÇLÜ BİR KAMU MALİYESİNE İHTİYAÇ VARDIR.
Son olarak yukarıda metinsel olarak belirttiğimiz karamsar tespitlerimizi sayısal olarak gösteren veriler 2018 - 2025 yılları resmi verilerinin görüldüğü tablomuzda ve tabloyu grafiksek olarak yansıtan grafiğimizden görülmektedir.
SİYASİ İSTİKRAR DİYE, DİYE ÖZELDE KAMU MALİYESİ GENELDE ise ÜLKE EKONOMİSİNİN İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE 2018 YILINDAN 2025'e YILINA NASIL GETİRDİKLERİ BÜTÇE AÇIKLARINDAN GÖRÜLMEKTEDİR!!!
Not: Bu yazı bütçeyle ilgili yazı dizimizin 1. yazısı olup 2. yazımızda aynı tablo ve grafik formatında yıllar itibariyle,
YEREL GELİRLER -YEREL GİDERLERİ analiz edip tespitlerde bulunup görüşlerimizi yazacağız.







