
CTP Milletvekili Ongun Talat: “Komite çalışmaları da kendi iç hesaplaşmalarına kurban edildi”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, Kanal SİM’de yayınlanan Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu ‘Geniş Açı’ programına konuk oldu.
Lema GÖZAY
UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın ‘sahte diploma’ soruşturması kapsamında dokunulmazlığının kaldırılması talebini görüşen özel komitenin başkan vekili, CTP Milletvekili Ongun Talat, “Komite çalışmaları da kendi iç hesaplaşmalarına kurban edildi. Emrah Yeşilırmak’ın mahkeme önünde yargılanma hakkını ihlal ediyorlar” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, Kanal SİM’de yayınlanan Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu ‘Geniş Açı’ programına konuk oldu.
“Komite çalışmaları da kendi iç hesaplaşmalarına kurban edildi”
Talat, komite süreci boyunca alınan ‘gizlilik’ kararı uyarınca, son derece ihtiyatlı ve temkinli davrandıklarını belirterek, UBP’li vekil Hasan Taçoy’un kamuoyu önünde verdiği demeçlere işaret ederek, “O da işin bir başka tuhaf boyutuydu. Günün sonunda orada bir başka bir hesaplaşma yürütülüyor belli ki. Bu komite çalışmaları da kendi iç hesaplaşmalarına kurban edildi. Biz sonuç itibariyle alınan gizlilik kararına süreç boyunca uyduk. Ürün ve ben bu sorumluluğu yerine getirmekle alakalı herhangi bir bu anlamda zafiyet göstermedik. Bu bizim için önemliydi.” İfadelerini kullandı.
“Raporla birlikte gizlilik kararı da kalktı, kamuoyu ile paylaşma zamanı geldi”
Talat, komiteyle ilgili raporun yayınlandığına işaret ederek, “Rapordaki hususlarla birlikte gizlilik kararı da kalktı. Dolayısıyla bazı şeyleri kamuoyu ile de paylaşma zamanı geldi” dedi. Savcılığın talebinin UBP milletvekilleri tarafından oy çokluğu ile reddedilmesiyle usulen Meclis Genel Kurulu’nun bilgisine sunduklarına dikkat çeken Talat, şunları söyledi: “Görüşme açılmayacağı için gündeme alındıktan sonra CTP milletvekilleri olarak bir beyanat verdik ve kendi oy doğrultumuzu ve muhalif olduğumuzu ilgili rapora eklediğimizi duyurmuş olduk. Rapora baktığınız zaman UBPli vekillerin oy doğrultusunun gerekçelendiği kısım, aslında fersah fersah komitenin yetkisini aşan ifadelerle doludur. Kendini mahkeme yerine koydu arkadaşlar fakat komitenin yetkisi İç Tüzük’te açıkça belirlenmiş durumdadır. Bizim bakmamız gereken şey gerçek dayanaklara dayanıyor muydu? Bizim bakmamız gereken buydu. İspat edilir edilebilir mi değil mi, bizim bakmamız gereken değildi. Komite kendisini mahkeme yerine koyup, hangi şehadetle suça bağladıkları belli değil, ifade aldıkları başka kişilere soruşturma getirilmediğini gördük şeklinde ifadeler var. İç Tüzük gereğince gerçekten bir soruşturma var mı, şehadet verildi mi, Savcılık çalışma yaptı mı? Bu dayanaklara bakılması gerekiyor. Dokunulmazlığın kaldırılması talebinin gerçekten adli ve hukuki dayanaklar için mi yoksa siyasi mi olduğuna bakılması gerekiyordu.”
Talat, Özersay’ın yayınlarına işaret etti: “Masumiyet karinesi ilkesini ihlal edecek şekilde yayınlar yaptı. Biz de eleştirdik, Kudret Bey bu işi siyasi bir mecra olarak görüyor kendisine”
Talat, Kudret Özersay’ın paylaşımlarına dayandırılarak ‘siyasi’ bir gerekçe tespiti öne sürüldüğünü kaydederek, “Hâlbuki orada tespit etmen gereken şey, Başsavcılığın istemi; Kudret beyin siyasi eleştirileri değil. Bu alanda gerçekten de masumiyet karinesi ilkesini ihlal edecek şekilde yayınlar yaptı. Biz de eleştirdik, Kudret bey bu işi siyasi bir mecra olarak görüyor kendisine. İstihbaratı da nereden alıyor o da sıkıntılı bence Polis Genel Müdürlüğü açısından ama o başka bir konu. Bizim orada bakmamız gereken, Başsavcılığın bu istemi yaparken siyasi bir amacı, siyasi bir gailesi var mıydı Emrah beyi devre dışı bırakmakla alakalı olarak. Böyle bir şey demek, haddini oldukça aşan bir şey. Böyle bir şey olsaydı eğer en başta Ürün ve ben bunu kamuoyu ile paylaşacaktık ve her türlü mücadeleyi de verecektik, Emrah beye koruma kalkanı olacaktık. Ancak böyle bir durum söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“Emrah Bey’in, mahkeme önünde yargılanma hakkını ihlal ediyorlar; mecliste, halk önünde yargılanacak. Daha mı iyi Genel Kurul’da yetkisi olmayan, siyasetin karıştığı yerde tartışılması?”
İlgili dosyanın ‘siyasi’ bir gerekçe dayandırılmadığının, Başsavcılık tarafından verilen dosyada da açıkça belli olduğunu vurgulayan Talat, “Ret kararına karşı itirazımızı dosyaladık. Meclis Genel Kurulu’nda bu mesele görüşülecek. Halı altına süpürülebilecek, orada raporda yazdık savunmakla zorunda değilik şeklinde yaklaşabilecek bir mesele değil. Bu rapora bu gerekçeleri neden yazdıklarını Meclis Genel Kurulu’nda artık paylaşmak durumunda kalacaklar. Emrah beyin, bu ilgili makamın önünde yargılanma hakkını ihlal ediyorlar. Bu durumda halk önünde yargılanacaktır. Bu da aslında anlam veremediğim bir anlayış biçimi. Daha mı iyidir Genel Kurul’da yetkisi olmayan ve siyasetinde karıştığı yerde tartışılması? Hâlbuki git mahkeme önünde kendini aklama ve savunma hakkını kullan.” Dedi.
“Yeni Meclis binasıyla itibar kazanacağız deniliyor, yeni binadaki ilk komite kararı bu şekilde çıktı!”
Talat, yeni Külliye binası ve içerisindeki Meclis’e ilişkin hükümetin ‘itibar kazanacağız’ söylemlerine işaret ederek, “İtibar kazanacağız deniliyor, ancak yeni binadaki ilk komite kararı bu şekilde çıktı” dedi. Talat, Yeşilırmak’ın ‘dokunulmazlığının kaldırılması‘ talebiyle kurulan özel komitenin ve çıkan raporun, Ürün Solyalı ve kendisinin itirazları nedeniyle Meclis Genel Kurulu gündemine taşınacağını kaydederken, “Mesele artık, rapor ortada, raporda yer alan hususlarla ilgili gizlilik kararı bu anlamda ortadan kalkmış durumda. Elbette biz toplantıda Hasan Bey, Oğuzhan bey ne dediydi, bunlara girecek değiliz. Zaten bunlarla ilgili gizlilik kararı bakidir ama raporda yer alan hususlar hemen hemen aslında kamuoyunu ilgilendiren kısımları ortaya koyan bir rapor” ifadelerini kullandı.