1. YAZARLAR

  2. Serkan Soyalan

  3. Cezaevi Sonrası Yaşam
Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Cezaevi Sonrası Yaşam

A+A-

   Barolar Birliği, İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği işbirliği ve Avrupa Birliği desteğiyle “Cezaevi Sonrası Yaşam” başlıklı bir eğitim çalışması düzenledi.

   Üç oturum ve grup çalışmaları şeklinde gerçekleşen eğitimde, mahkum olan kişinin cezaevinden çıktıktan sonra, iş hayatına dahil olmasını konuştuk.

***

   Eğitimin ilk oturumunda Av. Aslı Murat, “İş Yerinde Eski Hükümlülere Karşı Negatif Ayrımcılık” başlığında sunumunu yaptı.

   Ayrımcılık konusunda değerlendirmelerde bulunan Aslı Murat, “Ayrımcılık günlük hayatta hepimizin bizzat maruz kaldığı ya da şahit olduğu bir durumdur. Toplumsal normlar, kültür gibi sosyolojik temeli vardır. Tek tipçi ve homojen toplumlarda daha yoğun bir şekilde gerçekleşir, meşrulaştırılır” dedi.

   Ayrımcılık yasağının, II. Dünya Savaşı sonrasında  ortaya çıkan bir kavram olduğunu söyleyen Murat, ayrımcılık olgusunun günümüzde hukuk kurallarının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurguladı.

***

   Peki ayrımcılık nelerden kaynaklanır?

   Irk, etnik kimlik, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, mültecilik, göçmenlik, engellilik durumu, sicil kaydı, dil, din, renk, sağlık ve gelir durumu...

***

   Adanın kuzeyindeki denetimsiz, başıboş yapı bu konuda da karşımıza çıkıyor...

   Eski mahkumların iş hayatına katılabilmesi için devletin bir takım yasalar çıkardığını ancak denetleme yapmadığını ve elinde veri olmadığını da söyleyen Murat, denetimsizliğin birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdiğini vurguladı.

***

  Eşitlik de konuşuldu bu çalışmada... Bu topraklarda yıllardır aradığımız... Sadece iş hayatında değil, genelde...

  Eşitlik ilkesi hukuk alanında ilk kez 18’inci yüzyıl sonunda Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin 1. maddesinde, “İnsanlar haklar yönünden özgür ve eşit doğarlar ve yaşarlar” şeklinde kabul edilmişti. Bu maddenin kavramı ilk çıktığı zamanlarda tamam değildi. Kavramı sonradan genişletildi.

***

   Etkinliğin ikinci oturumunda ise Proje Koordinatörü Barış Alibeyoğlu, “Farklı Ülke ve Şirketlerde Eski Hükümlülerin İstihdamına Yönelik İyi Uygulamalar” başlıklı sunumunu yaptı.

   Devlet teşvikleri konusuna değinen Alibeyoğlu, vergi indirimleri, eğitim programlarına mali destek veya işe alım sürecinde danışmanlık konularının sürece olumlu yansıyacağına vurgu yaptı.

***

   Almanya’da hükümlülere cezaevinde meslek edinme konusunda eğitim verildiğini söyleyen Alibeyoğlu, Portekiz’in de örnek ülkelerden biri olduğuna dikkat çekti.

   Portekiz’de serbest bırakılan bireylere, topluma yeniden adapte olabilmesi için rehberlik hizmeti sunuluyor.

***

   Son oturumda da Av. Dr. Nurcan Gündüz, “İyi Uygulamaların Şirket Politikasına Dahil Edilmesi ve Eski Hükümlüleri Şirkete Dahil Etme Yöntemleri” konusunda sunumunu yaptı.

   Eski mahkumların iş yaşamına kazandırılmasının çok büyük bir erdem olduğunu söyleyen Gündüz, devlet politikası olarak yapılması gerekenler olduğunu vurguladı. Gündüz bu konudaki devlet politikasını da üç başlıkta topladı: Teşvik Politikası, Sosyal Adaletin Sağlanması, Sistemsel Değişim/Dönüşüm...

***

   Cezaevinde ne amaçlıyoruz?

   Caydırıcılık...

   Yeniden suç işlenmesinin önlenmesi...

   Peki bizde öyle mi?

   Cezaevlerinin (yeni ve eski) mevcut durumunu görüyoruz, duyuyoruz. Hafif bir suçtan cezaevine giren bir kişi, cezaevinden yeni suçlarla tanışıp çıkıyor.

***

   Unutulmasın ki, eski hükümlü olarak tabir edilen kişilerin istihdamı, yeniden topluma kazandırılma ve tekrar eden suçları da önleyici bir etkiye sahiptir. Eski hükümlülerin çalışma hayatına katılması sektördeki yetenek ve iş gücü eksikliğinin giderilmesini de sağlayabilir. Çünkü işsizlik, fırsatlara erişimde işsizlik, yoksulluk ve dışlanma gibi suça sürükleyebilen etmenlere de neden olmaktadır.

   Yani, istihdam edilmediği için işsiz kalan eski hükümlü yeniden suç işlemeye itilecek.

seminer.jpg

seminer-2.jpeg

Bu yazı toplam 701 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar