1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Bıkmadan usanmadan söyleyip yazacağım; Spor sokaktadır
Bıkmadan usanmadan söyleyip yazacağım; Spor sokaktadır

Bıkmadan usanmadan söyleyip yazacağım; Spor sokaktadır

Dünyada yetenek belirlenmesinde iki yöntem vardır. Bunlardan biri doğu bloku ülkelerinin uyguladığı “laboratuar yöntemi”, ikincisi de Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan ‘usta gözler’ yöntemidir. Laboratuar yöntemi t

A+A-

 

 

Dünyada yetenek belirlenmesinde iki yöntem vardır. Bunlardan biri doğu bloku ülkelerinin uyguladığı “laboratuar yöntemi”, ikincisi de Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan  ‘usta gözler’ yöntemidir.

Laboratuar yöntemi tamamen ‘gen araştırmaları’ üzerinde durur.

Usta gözler yöntemi ise, Amerika Birleşik Devletleri ‘sokaklarda dolaşan’ ve parklarda oturup, gözlem yapıp belirlenen çocukları bir çatı altında toplayan yöntemdir.

Sonuçta her iki yöntemin tek amacı vardır; yetenek seçip “elit sporcu” olmalarını sağlamaktır. Temel yöntemleri farklı olan bu iki sistemin birleştiği ek ve en önemli nokta, elit sporcu yetiştirilip ülke tanıtımına katkı sağlamaktır.

Seçilen her sporcunun ailesi ile temasa geçilip, belirli günlerde sportif çalışmalara katılması istenir. Tüm gelişimleri yani fiziksel ve zihinsel gelişimleri kontrol edilir.  Bu bir ülke politikasıdır. Kim gelirse gelsin bu değişmez.

 

YA BİZ?

 

Ülkemize bakacak olursak, bu tip yöntemlerin ve politikaların çok uzağında olduğumuzu görürüz.

Ülke şartları göz önüne alındığında ise elit sporcu yetiştirip, dünya ile bütünleşmesini sağlamamız neredeyse imkansızdır.

 Ancak bu “zordur veya imkansızdır” diye sağlıklı, bilinçli ve topluma saygılı nesil yetiştirmek kolaymı ?

Spor tesisleri yapmak,  sporcu yetiştirmekle aynı paralellikte gitmediği bir realitedir.

Şöyle ki, ülkede son 10 yılda iki tane tartan pist hizmete girdi. Peki kaç tane standartların üzerinde sporcu yetiştirdik ? Veya sayıları 50’yi bulan çim sahalarda top koşturan kaç tane üst düzey yetenek var.

Meliz, Yiğitcan veya ismini sayamadığım bu düzeyde birkaç tane daha atletimiz var o kadar. Bu iki isimde bir çizgiye geldi, durdu. İlerleme sağlamadılar.  Ömerler, Dilekler, Eserler, Zaferlerin en verimli dönemlerinde yok olup gittiğini hatırlayan varmı? Meliz’leri, Yiğitcan’ları da en verimli dönemlerinde kaybetmeyeceğimizi kim garanti verebilir.

 

ÇOCUKLAR AİLELERİN ÇOCUKLARI OLMAKTAN ÇIKIYOR

 

Buraya kadar olanlar işin elit düzeydeki “beceriksizliğimiz.”

O zaman olayın farklı bir boyutuna bakmak ve bu noktada projeler üretmemiz şarttır. Köy ziyaretleri, kulüplere gitmeler, şunu yaptık, bunu yapacağız söylemlerinin ucunda para var. Ve çıkar…

Parayla yapılan şeylerin “toplumsal gelişim” açısından getirisinin çok fazla olmadığını tartan pistle örnekledik.

Bu nedenle sağlıklı, bilinçli ve topluma saygılı fikir üreten, tartışan ülkeye yararlı fertler yetiştirmek zorundayız artık.

Siyasi rantları, kişisel çıkarları bir kenara bakmanın vakti gelmiştir.

1983 yılından kurulan KKTC’nin bugüne kadar spor bakanlığı koltuğunda oturan bir kişiden duydunuzmu hiç; “sporu ve beden eğitimini” daha etkin, hale getirmek için şu kadar bütçe ayırdık.

Ayrılan her bütçe, tesise ve bakıma gitti yıllarca…

Son yıllardaki “yapılaşma” nedeniyle sokaklardaki “oyun alanlarının” yok olmaya başladığı ülkemizde spor ve mahallearası oyunlar da yok oldu.

VE BU ÇOCUKLARIN HAYAL GÜÇLERİNİN AZALMASINI, FİZİKSEL YETENEKLERİNİN KÖRLEŞMESİNİ, DÜŞÜNCE YETENEKLERİNİ, PAYLAŞIMLARINI AZALTTI.

EN ÖNEMLİSİ DE ÇOCUKLAR, “ENERJİLERİNİ BOŞALTACAKLARI” ALANLARI KAYBETTİ.  

Teknolojinin gelişmesi, internetin her eve girmiş olması ve tv’lerde yayımlanan “masalsı diziler”, çocukların “hayal dünyasına” direkt müdahale eden unsurlar haline geldi.

Tüm bunlar yani internet ve tv’lerin albenisinin ‘yüksek olması’, çocukları kendi çocuğumuz yapmaktan çıkartıp, “internet ve tv’lerin çocukları yapmıştır.

 

KABULLENMEK GEREKİR

 

EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YANLIŞLIKLAR çocukların enerjilerini doğru “BOŞALTAMAMALARINI” beraberinde getiriyor.

Müzik, beden eğitimi ve resim gibi branşları eğitim sisteminde istenilen düzeyde olmadığı realitesini kabullenmek gerekir.  

Çocuklar, sadece bu branşlarda hayal dünyalarını geliştirler ve özgürlüklerini geliştirirler. Karar alma, verme yetenekleri bu branşlarla gelişir. 

Bu temel düşünceler ışığında son yıllarda ülkemizde UYUŞTURUCU VE SİGARA kullanımının neden arttığını çok da uzaklarda aramamak gerekir. Çünkü, sporun ve alternatif branşların okullardaki azlığı bir yana, SOKAK ARALARINDAKİ ALANLARIN YOK OLMASI çocukların enerjilerini ve düşüncelerini negatif etkilemektedir. 

Yapılan araştırmalar sigara kullanma yaşının ortaokul çağlarına kadar indiğini gösteriyor.

Tembelleşen vücutlar, emeğin ne anlama geldiğini bilmiyor. Bu nedenle, sigara kullanımı, trafik kazaları, çevreye duyarsızlık artıyor ve ülke ekonomisine her yıl büyük külfetler bindiriyor.

İşte bu nedenle sokak aralarındaki oyun alanlarını yeniden hayata koymalı, alanlar yaratmalı, mahalle arası oyunların okullarda bile ders olarak verilmesi gerekir.

Bunlar yapıldığı sürece ki yapılması, projelendirilmesi ve hayat akışına bakılması çok da zor değildir.  Belki bir bina, havuz salon gibi yükselmeyecek olan soyut kavramlardır bunlar ama, uzun vadede kazanan ve yükselen  toplum olacaktır.  

(Bunları bıkmadan usanmadan yazmaya, söylemeye, yetkililere söylemeye devam edeceğim.)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 861 defa okunmuştur