Aşk İçinde Mahpushane
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun “Aşk İçinde Mahpushane-Nazım Hikmet’in Sevdası ve Kavgası” oyununu geçtiğimiz hafta izledim.
Büyük usta Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde geçirdiği uzun yılların sahnelendiği oyunda kâh gözlerim doldu, kâh içimi öfke kapladı…
İsyan ateşim harlandı, geleceğe dair umutlarım yeşerdi.
***
Yaşar Ersoy’un uyarlayıp, yazıp ve yönettiği oyunda Nazım Hikmet’in mahpusluk yıllarına gidiyoruz.
Oyunda Nazım’ın kavgasını, aşklarını, gençlik yıllarını, mahkumiyetini ve mahpushane yıllarını izledik… Şiirler ve hasretlikle…
***
Bilindiği üzere Nazım Hikmet, Ankara ve Çankırı cezaevlerinde kaldıktan sonra 1940’ın Aralık ayında Bursa Cezaevine nakledilir. Buradaki mahpusluğu, şair için ürettikleri açısından verimli ve yaşamında iz bırakan bir dönem olur.
***
Bursa Cezaevi’nde mahkûmların Şair Baba’sı, burada şiirler ve oyunları yazmayı yoğunlaştırır… Bursa Cezaevi’ni bir okula çevirir.
O dönemde Bursa Hapishanesi’ndeki mahkûmların birçoğu; cinayet, hırsızlık, kaçakçılık gibi suçlardan hapisteydiler. Nazım, zamanının büyük bir bölümünü onları eğitmekle geçirmiş; onlara tarih, felsefe, politika ve sanat dersleri vermiş, kitaplara yönlendirmişti.
Hapishanedeki arkadaşlarından İbrahim Balaban’ın ressam, Orhan Kemal’in romancı olmasında büyük pay sahibi, yol göstericiydi.
Bursa Hapishanesi’nden yazdığı mektuplarla Kemal Tahir’in yazarlığına, A. Kadir’in şairliğine yön vermişti.
***
Geçimini sağlamak için çeviriler yapar, marangozluğa ve dokumacılığa başlar.
“Memleketimden İnsan Manzaraları” işte bu mahpus günlerinin eseridir.
***
Kendisini dışarıda bekleyen bir eş ve ona umutla bağlı olan bir Nazım vardır, Bursa’da.
Oyunu izlerken Nazım’ın aşkları arasında da gidip geldi usum…
Umutlu dizeler de o kalemden dökülmüştür… “Yirminci Asra Dair” gibi…
***
Mektupların hasretliği vardır oyunda… Kâh ağlayıp, kâh gülen satırlar…
İçeriden dışarıya, dışarıdan içeriye…
Özlem, hasretlik, kavga…
İçeridekinde özlem ve nefessizlik, dışarıdakinde yalnızlık ve yaşam kavgası…
***
Umutsuzluğa kapılmadan mücadele etmenin ve yaşanmışlıkların oyunudur “Aşk İçinde Mahpushane-Nazım Hikmet’in Sevdası ve Kavgası”.
Bir sarmaşık gibi yaşama sarılmadır.
***
“Sevdalınız komünisttir,
on yıldan beri hapistir,
yatar Bursa kalesinde.”
***
Oyuncu kadrosunda Aytunç Şabanlı, İzel Seylani, Özgür Oktay, Hatice Tezcan, Döndü Özata, Melihat Melis Günalp, Umut Ersoy, Kurtuluş Altaylı ve Altekin Erginel’i görüyoruz.
Oyunun dekor ve kostüm tasarımında Özlem Yetkili’nin, müzik yapımı ve seçiminde Fatih Çiçekli’nin, ışık tasarımı ve uygulamada Salih Kanatlı’nın, afiş ve broşür tasarımında Umut Ersoy’un, reji asistanlığında Ali Moda’nın, ses-efekt uygulamasında Mehmet Eseri’nin ve sahne amirliğinde de Mehmet Demir’in imzası var.