1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 30 suçluya ihraç affı
30 suçluya ihraç affı

30 suçluya ihraç affı

Son dönemde artan kriminal olayların gölgesinde hükümet, “aile bütünlüğü” gerekçesiyle, aralarında ağır suçlardan yargılanmış isimlerin de bulunduğu 30 kişinin ihraç kararlarını iptal etti.

A+A-

İhraç kararları iptal edilenler arasında; bıçakla yaralama, kundaklama, ölümle sonuçlanan trafik kazası, uyuşturucu ve hırsızlık gibi suçları bulunan şahıslar yer alıyor.

Recep DAL

Son olarak hafta sonu bir galerinin ‘kurşunlanmasının’ ardından toplumun ‘güvenlik’ hissi bir kez daha zedelendi, UBP – YDP – DP Hükümeti ise buna karşın, toplamda 30 ‘suçluya’ adaya geri dönmeleri konusunda izin verdi.

Resmi Gazete’de yayımlanan kararlara göre, bu yıl üç ayrı tarihte toplam 30 kişi hakkında sınır dışı edilme kararları iptal edildi. Hükümet, gerekçe olarak “aile bütünlüğünün bozulmaması” ilkesine dikkat çekti ancak kararların kapsamı ve zamanlaması toplumda ciddi soru işaretleri yarattı.

Kararların arasında dikkat çeken dosyalar bulunuyor. Daha önce kamu düzenini tehlikeye sokma, iş yerinden hırsızlık, partnerini darp etme, çok sayıda eve girerek hırsızlık yapma, uyuşturucu tasarrufu, kanunsuz şok aleti ve fişek bulundurma, ölümlü trafik kazası gibi ağır suçlardan yargılanmış kişiler ihraç affı kapsamında değerlendirildi. Bazı isimlerin geçmişte hapis cezası aldığı da resmi kayıtlara yansıdı.

Benzer şekilde, daha önce adam yaralama, polise saldırı, aracı kundaklama, kanunsuz silah bulundurma, kanunsuz topluluk oluşturma ve uyuşturucu madde tasarrufu gibi suçlardan ihraç edilen kişiler de bu kararlarla yeniden ülkeye giriş hakkı kazandı. Özellikle ölümle sonuçlanan trafik kazaları ve kundaklama gibi toplumsal güvenliği doğrudan etkileyen vakaların affa dahil edilmesi, kamuoyundaki kaygıları artırdı.

Toplamda 30 kişiyi kapsayan bu affın “insani gerekçeler” ile mi yoksa yaklaşan seçimlere yönelik siyasi bir hamle olarak mı yapıldığı tartışması büyüyor. Kamuoyunda oluşan algı, kararların yalnızca aile bütünlüğünü koruma amacıyla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda seçim döneminde belli kesimlerin gözetildiği yönünde. Bu nedenle, atılan adımların güvenlikten taviz anlamına geldiği eleştirileri öne çıkıyor.

Özellikle son yıllarda ülkede artış gösteren kriminal olaylar dikkate alındığında, ihraç kaldırma kararlarının toplumsal güvenliğe etkisi daha da sorgulanır hale geldi. Muhalif çevreler, “aile bütünlüğü” gerekçesinin tek başına yeterli olmadığını, ağır suçlara karışmış kişilerin yeniden ülkeye kabul edilmesinin toplumsal riskleri artırabileceğini dile getiriyor.

Hükümet ise eleştirilere karşı, aile birliğinin korunmasının devletin sorumluluğu olduğunu savunuyor. Ancak muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, sürecin şeffaf yürütülmediğini, hangi kriterlere göre ihraçların kaldırıldığının kamuoyuna açıklanmadığını ve kararların kamu yararından çok siyasi ihtiyaçlara hizmet ettiği görüşüne dikkat çekiyor.

Ne oldu?

Hükümet, 27 Mart, 5 Haziran ve 14 Ağustos 2025 tarihlerinde üç ayrı paketle toplam 30 kişi için ihraç kaldırma kararı yayımladı. Dosyalar arasında, geçmiş yıllarda kamu düzenini tehlikeye sokma, hırsızlık, kasten yaralama/darp, kundaklama, uyuşturucu madde tasarrufu, kanunsuz silah/şok aleti ve fişek bulundurma, trafik kazası sonucu ölüme sebebiyet gibi ağır suç başlıkları yer alıyor. Bazı dosyalarda hapis cezaları bulunduğu da kayıtlara geçmiş durumda.

Kararlarda ortak gerekçe olarak “aile bütünlüğü” yazılırken, son dönemde kriminal ve polisiye vakalardaki artışa ilişkin kamuoyu hassasiyeti, “bu tür affın kapsamı ve kriterleri” tartışmasını büyüttü. Yine kamuoyunda, Ekim 2025’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi atılan adımların siyasi saiklerle atıldığı yönünde bir algı oluştu. Muhalif çevreler ise kararların partizanca olduğu ve ülke güvenliğini ikinci plana ittiği görüşünü yüksek sesle savunuyor.

Tepkinin odağında 3 başlık: Şeffaflık, güvenlik ve zamanlama

Kararlara yönelik eleştirilerin odak noktası ise şeffaflık, kamu güvenliği ve zamanlama oldu. “Aile bütünlüğü” gerekçesinin hangi somut kriterlere dayanılarak uygulandığı ve dosyaların risk değerlendirmesinin nasıl yapıldığı konusunda ciddi soru işaretleri dile getirilirken, özellikle şiddet, mala karşı suçlar, uyuşturucu ve kamu düzenini tehdit eden eylemleri kapsayan dosyalarda ihraçların kaldırılmasının caydırıcılık ve toplumsal güvenlik açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı tartışılıyor. Ayrıca kararların seçim takvimi yaklaşırken peş peşe gelmesi, kamuoyunda “siyasi mühendislik” iddialarını da güçlendiriyor.

Öte yandan hükümet kanadı, “aile birliğinin korunması” ilkesine işaret ederken; hukukçular kişiselleştirilmiş değerlendirme, risk analizi ve kamu yararı dengesinin dosya bazında açıklanmasının önemine vurgu yapıyor. Toplum kesimlerinden yükselen ortak talep ise net kriterler, gerekçeli kararların daha açık yazılması ve benzer başvurulara eşit muamele.

Dosyaların genel profili

Resmi işlemlerde ihraç kararları kaldırılan dosyalar arasında; işyerinden hırsızlık ve mala karşı suçlar, eski partneri darp, araç kundaklama, uyuşturucu tasarrufu, kanunsuz şok aleti ve fişek bulundurma, kanunsuz silah, kamu düzenini ve genel ahlakı tehlikeye sokma ve ölümlü trafik kazası nedeniyle yargılanmış kişiler bulunuyor. Bazı vakalarda yargılama 2010’ların ortasından bugüne uzanırken, hapis yatılan dosyalar da mevcut.

Bu haber toplam 4620 defa okunmuştur
Etiketler : ,