1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 2012’de 218 iş kazası
2012’de 218 iş kazası

2012’de 218 iş kazası

Taşcıoğlu, 2012’de 218 iş kazasının rapor edildiğini, kaza olabilirlik oranının söz konusu rakam baz alındığında yüzde 2.99 olduğunu, kaza olabilirlik oranlarının kıyaslanmasında ise Kuzey Kıbrıs’ın AB’nin altında yer aldığını bunun da kazaların daireye b

A+A-

MASRAF GÖRÜLMEMELİ… Taşcıoğlu: “İş sağlığı ve güvenliği tedbirleri fuzuli bir masraf olarak görülmemeli”

KAZALAR BİLDİRİLMİYOR… Taşcıoğlu, 2012’de 218 iş kazasının rapor edildiğini, kaza olabilirlik oranının söz konusu rakam baz alındığında yüzde 2.99 olduğunu, kaza olabilirlik oranlarının kıyaslanmasında ise Kuzey Kıbrıs’ın AB’nin altında yer aldığını bunun da kazaların daireye bildirilmemesinden kaynaklandığını belirtti.

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Uzmanları Birliği, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin fuzuli bir masraf olarak görülmemesi gerektiğini, esas amacın doğabilecek kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek olduğunu vurguladı.
İş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemeyi teşvik etmek amacıyla dünya genelinde Uluslararası İşçi Örgütü tarafından 28 Nisan’da kutlanan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği gününün bu yılki teması, “Meslek Hastalıklarını önlemek” olarak kararlaştırıldı.

Denetleme yapılmıyor
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği Başkanı Emir Taşcıoğlu, Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği gününü vesilesiyle TAK’a yaptığı açıklamada, KKTC’de yasal mevzuatın tam olduğunu ancak denetlemelerin yapılmadığını savundu.
Taşcıoğlu, “Dünyanın diğer ülkelerinden daha önde olduğumuz konu mevzuatlarımızdır. Mevzuatımız tamdır ancak uygulanmıyor” dedi.
Mayıs 2011’de yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile birlikte 4’ten fazla çalışanı bulunan işyerlerinin iki yılda bir kez uzman bir kişiye Risk Değerlendirmesi Raporu yaptırması gerektiğini ifade eden Taşcıoğlu, Risk Değerlendirmesi raporu hazırlatma ve raporun içerdiği önlemleri yerine getirmenin, işyerlerinin bir kaza veya hastalık durumunda ödeyebileceği tazminat veya kayıpları önleyebileceğini kaydetti.
Taşcıoğlu, “Bugün bu raporu yaptırmak, yarın yapmak zorunda kalınacak çok daha büyük ödemleri engelleyecek ve can kaybını önleyecek” dedi.

Gereksiz harcama olarak görülmemeli
İSG Risk Değerlendirme Raporuna gereksiz harcama olarak bakılmaması gerektiğini, raporun amacının can kaybına, meslek hastalıklarına, sakatlanmalara ve büyük maddi zarara yol açabilecek kazaları önlemeye yönelik alınması gereken tedbirleri içerdiğini kaydeden Taşcıoğlu, İSG’nin öneminin ülkedeki tüm işverenlere anlatılması gerektiğini kaydetti
Taşcıoğlu, “Tanıtım yapılmalı çünkü ruhu kazaları önlemek” dedi.

Öneriler
Söz konusu İSG Risk Değerlendirme Raporu ve gereğinin yapılmasının, rekabet gücünün arttırılması için başvurulan uluslar arası kalite belgelerinin temini için de zorunlu olduğunu ifade eden Taşcıoğlu, Risk Değerlendirme Raporu hazırlatılmasını teşvik etmek için kamu tarafından açılan ihalelere katılacak şirketlerin de söz konusu süreci tamamlama koşulu getirilmesini önerdi.
İşyerlerinin sigortalanmasında, işyerlerinin İSG için Rapor hazırlatıp gereğini yaptırıp yaptırılmadığına da bakılması gerektiğini kaydeden Taşcıoğlu, İSG sorumluluklarını yerine getirenlerin primlerine iyileştirme yapılması gerektiğini savundu.

Tanıtım yapılmalı
Taşcıoğlu, Risk Değerlendirme Raporu bulundurulmamasının cezasının 1 asgari ücret olmasına rağmen, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından geçen iki yıl zarfında sadece 30 işyerinin Risk Değerlendirme Raporu hazırlattığını savundu.

İş kazaları bildirilmiyor
İşyeri kazalarının bir kısmının Çalışma Bakanlığı’na bildirilmediğini savunan Taşcıoğlu, 2012’de 218 iş kazasının rapor edildiğini, kaza olabilirlik oranının söz konusu rakam baz alındığında yüzde 2.99 olduğunu, kaza olabilirlik oranlarının kıyaslanmasında ise KKTC’nin AB’nin altında yer aldığını bunun da kazaların daireye bildirilmemesinden kaynaklandığını iddia etti.
Taşcıoğlu, “Kaza çok ciddi olduğuna bildiriliyor, ancak bildirilmesi gerekenin çoğu bildirilmiyor” dedi.
(Tak)

Bu haber toplam 1620 defa okunmuştur