1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Tek’ mesai mi, ‘TIK’ mesai mi?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Tek’ mesai mi, ‘TIK’ mesai mi?

A+A-


KAMUDAKİ en büyük sendika hükümete bir mektup sundu.
24 madde ‘talepler’ listesi…
Pek çok talebin altına da basarım imzamı…

***

Keşke “talepler”in yanına “öneriler” de eklense...
Bu taleplerin nasıl yaşam bulacağına dair bir yol haritası…
Özellikle de “mali kaynak” yaratılması adına “ipuçları” olsa bir nebze...
“Cuk” otururdu o zaman.

***

Taleplerden biri şaşırttı beni...
“Devlet Dairesi binalarının tek mesai sistemine uygun binalar haline dönüştürülerek mutfak ve yemek odaları yapılması”  diyor.
Yani bir yandan “tasarruf” ve “verimlilik” derken...
“Aman ha kendi ayaklarımız üzerinde duralım ki, müdahaleye çanak tutmayalım...”
Öte yandan, yüzlerce binaya böyle bir talep, “fantezi” doğrusu !..
Üstelik “oturacak yer” kalmamışken dairelerde...

***

Aslında bu talep, şu anki “mesai sistemi”nin “devamını” istemek demek...
“Sürer durum” sevilmiş...
Güneyde de var ya aynısı...
Orada da gördük yansımasını...
(Güneyde daha neler var ama...)

***

Evet, hiç kimse “angarya” çalıştırılmamalı…
Ve günlük çalışma saati 8 saati aşmamalı.
Tüm bunlar, dünyada, büyük mücadeleler sonucu kazanılan ‘evrensel’ haklar…
Öyle de “tek mesai” denilen şu anki sistemin zemini ne yani?
Nereye göre “kutsayacağız” bu çarpık sistemi?

***

Bu ‘mesai’ başladığında beri, ‘laçkalık’ tavan yaptı ne yazık...
Karşınızda oturan memur, dudağının kenarından salçalar akarak yapıyor işleminizi, bir gözü tabaktaki son lokmaya takılarak...
• Sabah saat 08.00’de başlayan ve 15.30’a kadar süren ‘kesintisiz’ bir çalışma düzeni, bir kere ‘insan’ bedenine, zihnine aykırı.
• Kahvaltı, kahve, yemek arası, çocuğu okula bırakma-arama, ihtiyaç molası derken ‘verimli çalışma’ süresi daralıyor giderek.
• Üstelik 15, 20 dakikalık “beslenme” saati hem de “ayaküstü”, tek kelimeyle: SAĞLIKSIZ. Bilmem K.T Tabipleri Birliği bunu nasıl yorumluyor.
• Bir doktor arkadaşa danıştım, “diyabet” ve “obezite”ye davetiye diyor…
• 15.30’a kadar olan TEK MESAİ, kamuda çalışanlar açısından “ikinci iş”i teşvik ediyor ki, bu durum hem yasa dışı, hem de “tek geçim kaynağı”olan binlerce emekçiyi İŞSİZ bırakıyor, HAKSIZ REKABETLE boğuşturuyor.
• Tüm çalışanlar açısından ‘eşitsizliği’ körüklüyor iyice...

***

‘Okul saatleri’ ile birlikte yeni bir ‘mesai’ düzenlenmelidir.
EVRENSEL disiplinler, İNSAN HAKLARI, uluslar arası sözleşmeler mutlaka dikkate alınarak.
Daha ‘verimli’ ve ‘sağlıklı’ bir sistem için bu şarttır…
Salt bu “tek mesai” uygulanmaya devam etsin diye, onca kamu kurumuna “yemekhane” istemek, hele de “tasarruf” ve “verimlilik” özlediğimiz bir dönemde..
Daha çok balık yiyelim diye “denizi Lefkoşa’ya getirme” talebi kadar saçma geliyor bana…

!) Önceden de yazmıştım, kasiyerin, inşaattaki işçinin, tezgahtarın ve on binlerce sigortalının ‘haftada bir güncük’ izin hakkını ‘konuşmaya’ ne zaman sıra gelecek,  meraktayım hâlâ…

!!) Mesai önerim: Okullar 08.00’de başlasın, daireler 08.30’da - çocuğu okula bıraktım, geciktim durumları olmasın diye-
12.30-14.00 arası yemek ve dinlenme arası… 14.00 – 17.00 tamamlansın çalışma…  Yaz dönemi, ‘ayrı bir mesai, siesta’ şart, aşırı sıcağa karşı…

Bu yazı toplam 2346 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar