1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Beş saat görüşme ve ‘kim suçlu’ senfonisi
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Beş saat görüşme ve ‘kim suçlu’ senfonisi

A+A-

 

Beş saat konuştular!
Seni, beni, bizim çocukları, sizin torunları, umutları, kırıklıkları, korkuları konuştular...
Beşparmaklar ve Trodoslarda barut artıkları henüz silinmemişken konuştular...
Su kuyularından halen insan kalıntıları ve kemikler fışkırırken...
Ortasından bölünmüş şehirde konuştular.
Eskinin yıkıntıları üzerinden pay edemediğimiz hayatı konuştular.
Umarım ki “bütünlemek” için konuştular, “parçalamak” yerine...

*  *  *

Beş saat!
Ve sonra, bir saat birbirlerini suçladılar!
Barışı hecelediğimiz yolda, kekeme düşlerimizle dudak okuduk, suçlu aradık.

Ne konuştuklarını bilmeden!
Yine ayrıştık "kim haklı kim haksız" diye!
Pozisyonlarımıza sarıldık, sıkı sıkıya!

*  *  *

 

Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis, çözüm için “gerçekten perspektifler yaratabilecek yaratıcı bir öneri sunduklarını” söyledi.
Önerinin ne olduğunu söylemedi!
Kıbrıslı Türk lider Akıncı, "Önkoşulsuz Cenevre önerimiz Rum lider tarafından kabul edilmedi” dedi...
"Bir paket”ten söz etti!
Öneriyi de paketi de bilemedik.

*  *  *

"Yakan top" diyorum artık, bu oyuna...
Biri ötekine fırlatıyor topu!
Ve "yakıyor..."
Tutan, yanıyor.
Biz yanıyoruz.
İçin için yanıyoruz.
Bu oyunun kazananı yok.
Görmüyorlar!

*  *  *

Bu yol yol değil, bu yöntem de yöntem!
İçeriği bilmiyoruz! Bilgiye erişemiyoruz!
Niye?
"Örtülü" bu süreç!
“Karartmalı...”
Pardon ama kimin yarını, kimin hayatı?
"Öteki daha suçlu"ya hepimizi ikna etmek için nefes tüketiyorlar.
Bu oyunun "bozan"ı olmalıyız oysa...
"Korkuları" bileyen, "biz böyle iyiyiz"i besleyen ve günün sonunda bu "sürdürülemez" yapıyı dayatan "oyun" sonlanmalı!

*  *  *

Beş saat görüştüler!
Ne? Bilmiyoruz!
Tava tencere seti değiliz, bir beynimiz var, üstelik de hayatımız!
Suçlamak değil bilmek istiyoruz.
Barışmak istiyoruz, çatışmak yerine...

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2667 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar