Tamer Öncül

Tamer Öncül

YAZMAK…

A+A-

Bahar gelince, bir şekilde dayatır kendini BAHAR TEMİZLİĞİ…
Benim “bahar temizliğim” arşiv düzenlemesidir bir bakıma…
Yeni bir DOSYA (kitap hazırlığı) için, çekmeceler, kütüphaneler, arşiv dosyaları karıştırmak kaçınılmazdır…
“Bu şiiri/yazıyı bir yerlerde yayınlamış mıydım?” sorusunun yanıtı arşivlerde gizlidir çünkü…
Karıştırmak, yeniden düzenlemeyi dayatır… O da BAHAR TEMİZLİĞİ”ni…
Klinikteki kütüphanenin yalnızca iki rafını indirme fırsatım oldu geçen gün… Kitapların arkasından, kapağı kaplanmış; üstünde “isim etiketi” olan bir defter çıktı…
35 yıllık bu defterin etiketinde şunlar yazılıydı:
“Tamer Öncül
No: 636
Sınıf: III Fen
Ü.S.S. Matamatik”
Kapağı çevirdim, el yazımla (varlığını bile hatırlamadığım) bir şiir/ senaryo…
Ana başlığı “masal şiirler”… İlk alt başlık “Kukla İle Çocuk”…
Defterin yaprakları arasında ecüş/bücüş yazılarımla 1970’li yılların tarihini taşıyan; sararıp solmuş kağıt parçalarında kalmış şiirler; küçük oyun senaryoları; küçük öyküler vb. bir “hazine”  
yatıyormuş meğer!...
Üzerindeki tarihlere bakıyorum; 1971 ile 1987 arası…
40 yılı aşkın bir süredir yazıyormuşum anlayacağınız…
Son şiir kitabımda (Düşler, K.T. Sanatçı ve Yazarlar Birliği Yayınları,2008) “yazılı kalan ilk şiirim” dipnotuyla yayınladığım 1972 tarihli şiirin orijinali de bu defterin arasında çıktı…
1978 tarihli (muhtemelen lise son sınıfta karaladığım) “Masal Şiirler” belli ki tamamlanmadan bu defterin arasında unutulup gitmiş… “Kukla İle Çocuk” şiirinden bir bölümü aktaracağım…
Tarihi eski olsa da günümüz için de geçerli olduğunu düşünüyorum orada yazılanların…

KUKLA İLE ÇOCUK

Yaldızlı elbiseleri içinde,
ipek ipliklerle oynayan kukla
imrenir bir gün yoldan geçen çocuğa…

Kukla:  Sesini ver bana, sesini ver bana…
            O güzel tınılı, senin olan sesini…
            Sesini ver bana, ağlayabileyim ben de
            hıçkırıklarla… ve gülebileyim, kahkahalarla…

Çocuk: Benim bu renksiz ve çatlak sesim
            yakışmaz, senin o cafcaflı dünyana…
            Ağdalı, ihtiyarlığıyla, çocuk taklidi
            yapan, o şapşal sestir yakışan sana…

Kukla:  Düşlerini ver bana,  düşlerini ver bana…
            O sınırsız, senin olan düşleri…
             Yalnız gecelerimi süslerler belki,
             ısınırım onlarla…

Çocuk: Düşlerim söz dinlemez benim
            verirdim yoksa sana.
            Sınırsız olduğu kadar
            sahipsizdir onlar da…

Bu yazı toplam 2057 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar