1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Yardım Heyeti’nin adı neden değişiyor?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Yardım Heyeti’nin adı neden değişiyor?

A+A-

 

Kıbrıs Postası yazdı: TC Yardım Heyeti’nin adı değişecekmiş.
Hem ‘güvenilir’, hem de ‘Cumhurbaşkanlığı’na yakın’ kaynaklara dayandırılan habere göre bu konu Cumhurbaşkanı Akıncı’nın son İstanbul ziyaretinde Kıbrıs’tan Sorumlu Bakan Tuğrul Türkeş ile de ele alınmış.
TC Yardım Heyeti’nin adının ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkına iaşe ve yardım dağıttığı şeklinde bir imaj yarattığını’ ve bu nedenle değiştirilmesinin gündemde olduğunu yazan gazeteye göre yeni isim ‘Ekonomik ve Sosyal İşbirliği Kurulu’ olabilirmiş.
Akıncı ile Türkeş’in TC Yardım Heyeti’nin adının yanı sıra ‘çalışma biçimi ile ilgili değişikliklerin gündeme gelmesi’ konusunda da görüş birliğine vardıkları da habere eklenmiş.

***

Eğer doğruysa, bu haberi iki şekilde yorumlamak mümkün…
Ya Ankara, Kıbrıslı Türklerin tepkisini algıladı ve TC Yardım Heyeti’nin ‘her işi karışan’ tutumunu dizginleme kararı aldı.
Ki böyleyse eğer, yerinde karar…
Ya da tam tersi!..
Yani Ankara, Kıbrıslı Türklerden giderek yükselen seslere rağmen, buradaki heyetin ağırlığını daha da artırmaya karar verdi.
Ki buysa karar ve niyet, işler daha da zorlaşacak demektir.

***

Türkiye-KKTC ilişkilerinin geldiği noktanın sürdürülebilir olmadığı kesindir.
İki taraf için de bu böyle…
Bir yandan sürekli ‘para dilenen’ bir Kıbrıs Türk yönetimi…
Diğer yandan sürekli ‘para veren’ bir Türkiye…
Böyle bir ilişki biçimi devlet arası münasebetleri zehirlemekten öteye, halklar arasındaki mesafeyi artırır.
Başka bir işe de yaramaz.
Ancak bu tercihin ‘rastgele’ olduğuna inanmak saflıktır.
Ankara, 1983’te ilan edilmiş KKTC’nin bir çeşit ‘uydu devlet’ olarak kalmasından hiç de mutsuz değildir.
KKTC’ye aktarılan meblağın ‘yüksek’ oluşu konu edilse de, karşılığında oluşan ‘full bağımlılık’ ilişkisi bedelsizdir.

***

Bu hal ve şartlar altında TC Yardım Heyeti’nin adının, hatta işleyişinin değiştirilmesi bir ‘imaj’ operasyonundan öteye gitmez.
‘İyi senaryo’ uygulansa bile, belli ki sadece algıyı düzeltmeye dönük bir düzenlemeye gidilecek ki, zaten TEPAV’ın raporunda da ‘TC Yardım Heyeti’nin verdiği rahatsızlık’ üstü örtülü biçimde de olsa ifade edilmişti.
‘Kötü senaryo’ ise, 2011’deki gibi olur. ‘Toplumsal Varoluş Mitingleri’nin yaşandığı dönemde Cumhurbaşkanı Eroğlu Türkiye Başbakanı Erdoğan’a mektup yazıp “Yardım Heyeti Teknik Başkanı Halil İbrahim Akça içişlerimize çok karışıyor. Onu görevden alın” diye yazmış ve cevaben Akça apar topar TC Lefkoşa Büyükelçisi olarak atanmıştı!
Bana göre tarih tekerrürden ibaret değil, ama bazen tekrar edebilir!..

Bu yazı toplam 2013 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar