1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Uçaktaki deli! Ve HAVADA AŞK KOKUSU
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Uçaktaki deli! Ve HAVADA AŞK KOKUSU

A+A-

 

Deli bir hava korsanının kanadına takıldık gün boyunca!
Terörün her geçen gün ağırlaştığı kokusuna, havada aşk karışsa da, mesele o kadar da masum değildi.

***

‘Trajedi’ ile sonuçlanan birkaç deneyim sonrasında, uçuş güvenliği çok ciddi anlamda masaya yatırılmıştı.
Bırakınız ‘korsanları’ neredeyse pilotların birbirleri ile iletişimi dahi olabildiğince katı güvenlik süreçleri ile yeniden kurgulandı.
Buna rağmen uçak kaçırmak nasıl bu kadar kolay olabildi?
Asıl peşine düşmemiz gereken soru bu!.
Teselli kimselerin burnunun dahi kanamamış olması...

***

“Larnaka’dan gelen turiste teşvik” manşetini atmıştık tam da…
Niye?
Çünkü Kıbrıs’ın kuzeyine doğrudan uçuş yok.
Dünyaya “Kuzey Kıbrıs”ı pazarlarken, resmi söylem, bunu Türkiye üzerinden “mecburi” yapıyor.
Oysa bu yıl, terör endişesi ile potansiyel turist gruplarının önemli bir kesimi İstanbul ya da Ankara’ya uçmak istemiyor.
Larnaka yarı coğrafyamız için önemli bir avantaj ve ciddi bir fırsat.
Turizm Bakanı, Larnaka’dan kuzeye getirilecek turiste “teşvik”ten söz ediyor ancak meselenin mali kaynağı açısından soru işaretleri var.
Türkiye böylesi bir formül için mali destek verir mi, umarım “milliyetçilik” yapmaz.
Bir de “teşvik” uygulaması tek başına olumlu sonuç vermiyor.
“Teşvik” alanlar kazanıyor yıllardır, turizm kaybediyor.

***

Mesele bakış açımızı değiştirmek, organizasyon anlamında kendimizi yenilemek, turizm kültürümüzü farklılaştırmak.
“Kıbrıs ülkesi” bilincini içselleştirmemiz gerekiyor.
Turizm acentelerinden rehberlere, otellerden operatörlere kadar Kıbrıs ülkesindeki tüm unsurların artık işbirliği yapması kaçınılmaz.
Ekonomi hepimizi buna zorluyor.

***

Kıbrıs Cumhuriyeti İstatistik Dairesi verilerine göre güneyin geçen yılki turizm geliri 2.11 milyar Euro.
Kuzeyin 2016 için hedeflediği rakam 800 milyon TL.

Korkunç bir fark var arada.
Üstelik, güneyde henüz casino yok!
Doğal güzellikleri, denizi, plajı, havası, güneşi derseniz, aynı.

Peki fark ne?

En başta gelen fark doğrudan uçuşlar…
Ve turizm kültürü.
Yani bizim “artı değerimiz” kumar falan değil, vazgeçmek şart bu saplantıdan.
Artı değerimiz artık bir bütün olarak geleceği planlayabilmek.

Önce ‘zihinlerimizi’ teşvik gerekiyor yani…
Hava ne biçim ‘aşk’ kokar Kıbrıs’ta, görürsünüz o zaman…
 

Bu yazı toplam 1801 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar