1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. TMK-Dağlar-Kurtlar
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

TMK-Dağlar-Kurtlar

A+A-

Taşınmaz Mal Komisyonu’nu ‘iş yapamaz’ hale keşke getirebilseler de olsa bitse herşey…

Ellerinden gelse kapısına iptal yazıp işlerliğini bitirecekler…

Ancak TMK, görevini yapmaya devam ediyor, AİHM de TMK’nın varlığını kabul ederek ve sürdürülebilir kılarak kararlarını almaya devam ediyor.

***

AİHM, TMK’nın etkili bir iç hukuk yolu olduğunu kabul ediyor son aldığı bir kararda ve güneydeki bir şirketin 2010 yılında Kapalı Maraş bölgesindeki malı için açtığı davada gecikmelerden dolayı 7 bin euro manevi tazminat ve 11 bin euro da masraf ödenmesini emrediyor Türkiye’ye ve maddi tazminat kapısını da açık tutuyor.

***

İşte uluslararası anlamda böyle etkili bir Kurum’un ‘ortadan kalkması’ umuduyla belki, “Güneydeki Kıbrıslı Türklerin mallarını kullananları tutuklayacağız” dedi Turancılığını ortaya koyarak ve Ural Dağları’nda uluyan kurtların seslerini kulaklarında duyarak aşka gelen biri…

***

Duyulur mu sesi?

Kaale alınır mı?

Evet, biz duyduk, her zamanki halini buraya da not ettik.

İleride bakıp bakıp gülmek için…

***

Baksanıza, yine söz konusu TMK’nın doğarken ölmesi için 2006 yılında Ulusal Birlik Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu hatırlattı Devrim Barçın…

Talat döneminde CTP tarafından kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından iç hukuk yolu olarak tanınmasını o zamandan hazmedememişti Ulusal Birlik Partisi ve TMK’yı kuran yasanın iptalini istemişti.

Şimdilerde her başları sıkıştığında hoş görünmek için “işte bizim de TMK’mız var” dediklerine bakmayın sakın!

2006 yılında iptalini istedikleri yasanın şimdi ….çlarını koruduğunu görüyorlar ama yine gerici, faşist politikalarla “biz de Rumları tutuklayacağız” diyerek akıl dışı söylemlerin ortaya atılmasına müsaade ediyorlar.

***

2004 Annan Planı Dönemi’nde öngörülü, uzun vadeli ve vizyoner politikalarla oluşturulan TMK’nın hükümette kim olursa olsun güneydeki insanlar tarafından taşınmaz mallarıyla ilgili açılan davalarda önemli oranda rahat olmalarını sağladığı unutulmamalı…

Bu yüzden dava süreçlerinde de yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesi ve Kıbrıs sorunun devam ettiği süreçte elimizdeki TMK kozunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Özellikle uluslararası siyasette Osmanlı taktiği ‘kabadayı’ politikalarının işlemediğini birilerinin artık anlaması gerekiyor. Zaten bizim toplumda prim yapacak bir politika olmadığını da artık anlamış olması gerekenlerin ya bu politikadan veya olduğu gibi politikadan vazgeçmesi ve dağlarına, kurtların arasına karışıp yaşaması hayrına olacaktır.


Arıklı’nın yol çizgileri için parası mı yok!

Merak ettiğim bir konu var;

Bizim Karayolları’nın yerini artık gördüğümüz kadarıyla TC Karayolları aldı. Su Dairemizi’nin yerini de TC Devlet Su İşleri (DSİ) aldı.

Böyle bir durumda Su Dairemizin yapabileceği işler var mı, kaldı mı bilmiyorum ama Karayolları Dairemizin en azından yollardaki çizgileri boyayacak, yenileyecek dermanı, parası, elemanı, aracı-gereci var mı merak ediyorum.

Zaten yapması gereken diğer işleri özellikle CTP’li Belediyeler yapıyor zaten…

Yani, bi gayret hiç olmazsa yol çizgilerini boyasa sayın Arıklı’nın bünyesindeki Karayolları…

Ona da paranız yoksa ve ayıp olmayacağını düşünürseniz bir ‘yol çizgisi yardım kampanyası’ başlatın olsun bitsin.         

Bu yazı toplam 585 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar