1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Tebrikler Namık Kemal Lisesi
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Tebrikler Namık Kemal Lisesi

A+A-


Basına yansıtmadık ama uzunca bir süredir biz, Sıla 4 olarak, okullarımızdan gelen davetlere katılıyoruz. Arka arkaya birçok okulu ziyaret ettik ‘özel davetliler’ olarak.  Aralarında ilkokullar da var, orta dereceli okullar da.  Çok ama çok hoş anılarla ayrıldık her birinden. Çok güzel insanlarla, çok güzel çocuklarla tanıştık. Sarmaş dolaş olduk. İnanamayacağınız kadar duygulu saatler geçirdik aralarında.
50 yıl gibi uzun bir süredir müzik yapıyoruz bu ülkede. Hiçbirimiz profesyonel müzikçi değiliz.  Her birimizin kendi meslekleri var.  Müzikte sadece aşıklarız,  amatörce. Ve hatta idealistler de diyebilirsiniz.
1968 sonlarında Kıbrıs türküleri ve Kıbrıs manileri ile özümüze dönme operasyonunu başlattığımızda içi içine sığmayan gençlerdik. ‘Kıbrısım’ ve ‘Dolama’ şarkılarıyla başlarken arkadan ne geleceğini hiç bilmiyorduk. Ama öyle bir ilgi gördük ki halkımızdan, hırsla ve azimle yürümeye karar verdik. Türkiye’de plak yaparken  adımızı SILA 4 olarak değiştirdik. Ve ürettik, ürettikçe coştuk, daha da ürettik.
Sonra, bir ‘mola’ dönemi başladı. 2008 yılında, yine halkımızın zorlamasıyla şarkılarımızı CD’lerde toplamaya karar verdik.  Sırasıyla 2009, 2010 ve 2012 CD’lerimizi yaptık. Ve farkettik Sıla 4 şarkıları üçüncü hatta dördüncü kuşağın da dilinde. Çok mutlu olduk, çok gururlandık.
Okul ziyaretlerinde,  30-40 yaşındaki şarkılarımızı, okul orkestraları, okul koroları ve salonlardaki çocuklarımızla birlikte söyledik. Bu yaşlarda böyle birşey yaşamanın ne demek olduğunu anlatacak sözcükler olduğunu sanmıyorum. Nasıl duygulandığımızı, çocuklarımızın önünde ağlamamak için nasıl zorlandığımızı hangi sözcüklerle anlatabiliriz ki.
     ***
Son okul ziyaretlerimizden birini de Mağusa’da, Namık Kemal Lisesi’ne yapmıştık. Okulun grubu harıl harıl Türkiye’deki Liselerarası Müzik Yarışmasın Kıbrıs ayağına hazırlanıyordu. Ama salonda  bizi Sıla 4 şarkılarıyla karşılamışlardı. Hiç çalışma yapmaksızın sahneye fırladık ve onların eşliğinde birkaç şarkımızı seslendirdik,  salondaki öğrencilerle birlikte.  Çok heyecanlı çok hoş bir gündü. 
O gün soruları yanıtlarken söyledimdi. “Çok ilginçtir. Suyundan mıdır havasından mıdır bilemem ama Mağusa her zaman çok çok iyi müzisyenler yetiştirmiş bir şehrimiz olmuştur. Bugün bu sahnede de çok çok iyi,  gencecik müzisyenler var. Bir yarışmaya hazırlanıyorlar. Emin olun ki  geçmiş yıllardaki abileri gibi çok çok iyi bir sonuçla dönecekler bu yarışmadan da...” demiştim.
Kıbrıs’taki yarışmayı kazandıktan sonra Türkiye’deki büyük organizasyonda da büyük bir başarı elde ettiler sonuçta. Hem Mağusa, hem okulları hem de ülkeleri adına. “Seyirci Ödülü” birinciliği;  “En İyi Orkestra” ve “En İyi Erkek Solist” dallarında ,üçüncülük... Yani toplam üç ödül birden.
Herkesi candan kutlarım. Başta, tam destek verdiği çok net olan okul Müdürlüğü’nü... Sonra, bıkmak usanmak bilmeden çalışan ve çalıştıran, bu yetenekleri ortaya çıkaran sevgili hocaları Kürşat Öztürk’ü... Ama hepsinden önemlisi gencecik müziksever öğrencilerimizi.

Bu yazı toplam 2150 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar