1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. STATÜ MESELESİ…
Ünal Fındık

Ünal Fındık

STATÜ MESELESİ…

A+A-

Dışişleri Bakanımız Emine Çolak Daily Telegraph gazetesine verdiği demeçte "Gelişen bir kazan kazan durumu var, yıldızlar çözüm için birleşmiş gibi gözüküyor. Kıbrıs sorununun çözümüyle tüm bölgenin kazanacak çok şeyi var ve bence her iki taraf ta şu anda ciddi bir fırsat penceresi olduğunu fark etti" dedi.
Gerçekten de çözüm yönünde ciddi, hem de çok ciddi gelişmeler var. Süreç ilerliyor, hızlı ilerliyor. Ama şu ana kadar bu hıza karşılık herhangi bir sonuç alınamamıştır.
Güven artırıcı önlemler olarak öne çıkan ve liderler tarafından daha ilk görüşmelerinde çok kısa sürede halledilecek sorunlar olarak kamuoylarına duyurulan GSM telefonları, elektrik iletim hatlarının enterkonnekte olması ve yeni kapıların, Lefke Aplıç kapısı ile Derinya kapısının, açılması hala bekliyor.
Neden?
Neden herkes Kıbrıs’ta çözüm için umutlu konuşurken, dünyanın önde gelen ülkelerinin Dışişleri Bakanları ardı ardına Kıbrıs’ı ziyaret ederek çözüme destek mesajları verirken bu basit konularda bile somut bir ilerleme sağlanamıyor?
Bunun temel nedeni Rum tarafının statü meselesine olan takıntısıdır. Atılacak her adımda “acaba bu adımı atarsak KKTC’nin düzeyi yükselir mi?” sorusuna takılıyor.
Bunu GSM konusunda gördük. Her şey konuşuldu, neredeyse hiçbir sorun kalmadı, Ticaret Odaları merkezli işbirliği ile hemen tüm sorunlar aşıldı. Bu arada Rum Başsavcı bir görüş verdi. Rum Başsavcı “bu çerçevede bir anlaşma imzalarsanız tanınmamış devletin statüsünü yükseltirsiniz” demeye gelen bir fetva verdi. Böylece süreç tıkandı.
Elektrik konusunda da bildiğim kadarıyla teknik olarak tüm sorunlar aşıldı. Zaten geçtiğimiz yıllarda iki elektrik kurumu iletim hatlarını çeşitli zamanlarda birbirine bağlayarak enerji alış-verişi yapmıştı. Ancak iki kurumun tüm sistemlerinin incelenerek iki sistemin enterkonnekte olması durumunda ortaya çıkabilecek sıkıntılar üzerinde çalışmalar sürüyor. Bu çalışmaların uzamasının asıl nedeni de yine statü meselesidir diye düşünüyorum. Çünkü geçmişte yapılan alış-verişlerde bu tür sorunlar yoktu.
Aplıç kapısı ile Derinya kapısının açılması ise mayınlara ve bölgede bulunan askerlere takıldı. Derinya’da askerler önce mevcut yolun kullanılamayacağını söyleyerek yeni güzergah önerdi. Sonra bu aşıldı am bu kez de mayınlar gündeme geldi. Aplıç kapısı da mayın yüzünden açılamadı.
Şimdi her iki kapıda da aylar sürecek bir mayın temizleme işi var. Böylece kapıların açılması da aylar sonraya kaldı.
Görüşmelerse planlandığı gibi gidiyor. Bu ay 6 görüşme yapılacak. Mülkiyet konusu görüşülüyor. Programa göre bu ay sonuna mülkiyet konusu bitme aşamasına gelecek. Ardından da toprak konusu görüşülmeye başlanacak.
Bu arada geçen gün Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, dün de İngiliz Dışişleri Bakanı Philip Hammond adamızı ziyaret etti.
Alman Büyükelçiliği’nin Steinmeier onuruna verdiği resepsiyon ise krize neden oldu. Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı, Akıncı’nın ise toplum lideri olarak davet edilmesi nedeniyle Akıncı resepsiyona katılmadı.
Akıncı’nın bu tavrı bazı Rum siyasileri tarafından eleştirildi. Mesele yine aynıydı. Statü meselesi. Kendilerinin adada tanınmış tek devlet olduğu ve Anastasiadis ile Akıncı’nın eşitlenemeyeceğini söylüyorlar.
Bütün bu süreçte gördüğümüz çözümün önündeki en önemli engel bu statü meselesidir.
Sanırım bu sorunu aşmadan bütün çabalara, yıldızların çözüm için birleşmesine, dünyanın önde gelen ülkelerinin Dışişleri Bakanları’nın ziyaretlerine rağmen çözümü sağlamamız o kadar kolay olmayacak.
Hele önceki gün yaşanan Elam saldırıları ve buna karşın olaylar sırasında hiçbir önlem almayan Rum polisinin olaylardan bir gün sonra birkaç liseli genci gözaltına alarak durumu geçiştirmeye çalışması içinde bulunduğumuz günlerde hiç arzu edilmeyen gelişmelerdir.
Çözüm için her şey uygundur. BM, AB ülkeleri, ABD, Rusya ve en önemlisi önceki gün Ankara’da görüşen Türkiye ve Yunanistan Başbakanları çözüm sürecini destekliyor.
Liderler ve müzakereciler çok sık bir araya gelerek görüşüyor. Görüşme masasında da işler iyi gidiyor.
Eksik olana iki toplumun sıradan insanlarının bir araya gelememesi, ilişki kuramaması, birlikte bir yaşama tam anlamıyla hazırlıklı olamamasıdır. Bunu önleyen psikolojik duvarların aşılamaması en önemli engeldir diye düşünüyorum.

Bu yazı toplam 2103 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar