1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. SOKAKTA oynuyorsa
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

SOKAKTA oynuyorsa

A+A-

 

AljazeeraTurk Dergi, mart sayısında Kıbrıs’a özel bir dosya hazırladı.
Seçimlerden doğalgaza, Türkiye’den gelecek ‘su’dan sosyal yaşama başlıklar var.
“Kuzey’de 287 bin, Güney’de 862 bin kişi yaşıyor” gibi hepimizin çoğu zaman ‘şüpheyle’ tartıştığı bilgiler de…
Mutlaka okumanızı öneririm.
( http://dergi.aljazeera.com.tr/ )

***

"Kıbrıslı Türkler Türkiyelileri sevmez mi?" başlıklardan biri…
Canlı tanıklıklar, gözlemler var, dikkatimi çekti.
Rauf Denktaş’ın 1995 seçimindeki sözünü hatırladım bir kez daha:
“Anadolu çocuğuyum. Her şeyimle Türküm. Köküm Orta Asya’da. Bazıları yapay olarak Kıbrıslılar varmış, Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Rumları varmış gibi kültür edebiyatı yapıyor. Kıbrıslı Türk de yoktur, Kıbrıslı Rum da, Kıbrıslı da yoktur. Bizlere, ‘Kıbrıslı mısınız?’ diye de sormayın. Bu bir hakaret olarak algılanabilir. Neden mi? Kıbrıs’ta yaşayan bir tek Kıbrıslı vardır, o da Kıbrıs eşeğidir.”

***

“Yalnız Kıbrıslı Türkler değil, Kıbrıs’a 1975-1990 arası gelen Türkiyeli Türkler de diğerlerini ‘öteki’ olarak addediyor” diyor dergi, ‘sever sevmez’ yorumunda…
İlk göçmenlerden Sivaslı bir ailenin kızı Esin Doğaç, 75 göçmenlerini temelde iki kategoride görüyor:
“...1975 ve hemen sonrasında gelenler aslında iki tipti. Bir grup aile olarak diğer grup ise sülalece ya da köyce geldi. Biz tek aileydik. Gittiğimiz köyde herkes başka yerden gelmiş yedi hane vardı. O yüzden biz hem birbirimizle hem Kıbrıslılarla kaynaştık. Onların kültürlerine adapte olmaya çalıştık. Ama köy olarak gelenler kapalı kaldı...
... 1990’lardan sonra gelenlerin de bu toplu gelenlerle benzer bir durumu var. Köylerinde, kasabalarında nasıl yaşıyorlarsa burada da aynısını yaptılar. Onların bir de şanssızlığı vardı. Çocukları Kıbrıslılarla aynı sokaklarda oynamadı, aynı okullara gitmedi.”

***

Mesele elbette ‘kültürel’in ötesine ‘sınıfsal’ da aynı zamanda…
Ama şu (acı) gerçek açık: Evet, aynı sokakta oynamıyor, aynı okullarda okumuyorlar.
Mustafa Kemal Aygün isimli öğrencinin gözlemi de düşünmeye değer:
“Gazimağusa’da sokaklarda göç edenleri çok kolay anlıyorsunuz. Bahçede birinin çocuğu oynuyorsa Türk (Türkiye’den gelmiş) olduğu bellidir. Çünkü Kıbrıslıların çocukları kreştedir.”
Keşke daha çok konuşabilsek bunları...

Bu yazı toplam 2310 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar