1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Sırayı keşke bozmasan Allah’ım!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Sırayı keşke bozmasan Allah’ım!

A+A-

Elbette Kuran’da da belirtildiği gibi, “İnsan ölümden kaçamaz”…
Nisâ Suresi, “Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde olsanız bile ölüm sizi bulur” diye belirtir… 

-*-*-

Son bir yıl içerisinde önce babamı, sonra annemi ve arada da baba yarısı amcamı kaybettik…
Ölümü çok yakından “gördük”…
Ölümün ne olduğunu, “yaşadık”…

-*-*-

Ölüm kaçınılmazdır ve geride kalanların hüznü anlatılmazdır!

-*-*-

Maddi olarak ya da “fiziken” aranızdan ayrılıyorlar ve geriye anıları, eşyaları, hatta paraları, evleri, malları, mülkleri kalabiliyor…

-*-*-

Kimse, giderken beraberinde bir şeyler götüremiyor…
Kefenin cebi yok!
Sizi tahta tabuttan çıkarıyorlar, kefendesiniz, büyük bir paket gibi, meçhule giden gemiye yerleştiriliyorsunuz ve el de sallayan yok ardınızdan!

-*-*-

Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sessiz gemisi”nde dediği gibi... 

Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.  / Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; / Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. / Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, / Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, / Biçare gönüller! / Ne giden son gemidir bu! / Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.  / Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; / Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. / Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, / Bir çok seneler geçti; / dönen yok seferinden.

-*-*-

Evet, kesinlikle insanın sevdiğini kaybetmesi kadar acı bir şey olamaz…

-*-*-

Ama şu da apayrı bir gerçek, bazen kişinin zamanı dolmuştur, yaşıyor olması ölümdür, çok hastadır, “acı çekmek”ten başka bir şey değildir o yaşam!

-*-*-

İnsansanız da inanmasanız da, Allah’a dua bile edersiniz; “ne olur yanına al, kurtar!” gibi…

-*-*-

Yine inananlar için belirteyim, İslam Dini’nin kutsal kitabında ölüm, “… bir yok oluş ya da son değil; dünya hayatından ahiret hayatına geçiş olarak açıklanır”…

-*-*-

İsteyen inanır, isteyen güler, geçer!

-*-*-

Annemle babam pek inanmazdı ama umarım öte yanda – ahiret hayatında birliktedirler ve işin şakası da var, umarım annem babamın kafasını ütülemiyordur!
Ha bir de merak ediyorum, acaba babam, öteki tarafta küçük çakıcık bulabiliyor mu?

-*-*-

Bir de öteki tarafta para kullanılıyor mu?
Kullanılıyorsa, her yılbaşı yaptığı gibi bana bir şişe pahalısından viski alıp gönderebilir mi?

-*-*-

Kesinlikle annem ve babamın ölümleri beni çok etkiledi...
Arada bir evlerinden geçiyorum!
Pencere açıp havalandırmaya çalışıyorum...

-*-*-

Ablam temizlemiş, belli!
Bomboş!
150 metre karelik ev bana 5 bin metrekare gibi geliyor!
Sanki oturma odasından mutfağa yarım adımda değil de, 2 saat yürüyerek geçiyormuş gibiyim... 

-*-*-

Önümüzdeki hafta babamın birinci yılı, annemin de sanırım 40’ıncı günü!
Allah rahmet eylesin ikisini de!

-*-*-

Ve hepsinden önemli bir konuya değinmek istiyorum; evet ölüm kaçınılmazdır... 
Ve evet, 85 – 86 yaşındaki iki insanın, sağlıkları iyice bozulduğu bir dönemde de olsa kaybetmek, büyük bir üzüntü ve boşluğa sebep olabilmektedir...

-*-*-

Da ey sevgili Allah’ım!
21 yaşındaki bir genci niye alıyorsun?
Sırayı neden bozuyorsun?

-*-*-

Neden beni veya bizi; “seni sorgulamak” zorunda bırakıyorsun?

-*-*-

Ulukışla köyündeki kazada 21 yaşındaki Gizem Gümüşsoy yaşamını yitirdi...

-*-*-

Siyasete girmeden önce tanıdığım ve arkadaşım olarak kabul ettiğim sevgili Dursun Oğuz’un yakını olan Gümüşsoy’un ya da aynı yaşlarda, hangi sebeple olursa olsun, bir çok insanın ölümü; ayrı bir üzüntüdür... 

-*-*-

Annem babam öğretmendi... 
Gizem Gümüşsoy öğretmen olacaktı... 
Annem babam toplamda belki de 80 sene öğretmenlik yaptılar; Gizem Gümüşsoy, 21 yaşında hayata gözlerini yumdu!

-*-*-

Ve gazetelerde bir ilan... 
Östen Araslı... 
2006 doğumlu... 
Daha 20 bile olmadı!
Ölüm ilanı... 
Allah rahmet eylesin O’nu da!

-*-*-

Hiç tanımadığım halde, iki genç ölümü de kabullenemiyorum!
Anne ve babalarını, kardeşlerini, akrabalarını, arkadaşlarını hiç düşünemiyorum!

-*-*-

Sabır ve başsağlığı dilerim!

-*-*-

Sorgulatma kendini Allah’ım!
Sorgulatma!

-*-*-

Bozma sırayı!

-*-*-

Haaa bir de ne demişti  Nisâ Suresi?
“Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde olsanız bile ölüm sizi bulur”...
Haliyle, en azından ahirete kadar, bu ölümlü Dünya’da, öldürmeden, kavga etmeden, çalmadan, rüşvet almadan, affederek, bağışlayarak, severek ve gülerek yaşamayı da keşke başarabilsek!

-*-*-

Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sessiz gemisi”nden bahsettik!
Bitirirken, Emel Sayın’ın 70’lerdeki Mavi Boncuk şarkısından da bir kaç dize hatırlatalım; “Herkesle dost ol, herkesle arkadaş / Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş”...
Kimisinde çok hızlı!
İsyanım bu hızadır!


basliksiz-033.jpg

Bu yazı toplam 459 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar