Serhat İncirli

Serhat İncirli

Öreke!

A+A-

Kıbrıs Türk toplumu adına hiçbir işe yaramayan ve üye ülkelere özellikle demokrasi, adalet ve insan hakları açısından kesinlikle doğru dürüst bir katkısı olamayacak Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) Gayriresmî Zirvesi, Macaristan’ın girişimiyle 21 – 22 Mayıs 2025 tarihinde Budapeşte'de “Doğu ve Batının Buluşma Noktası” temasıyla düzenlendi…

-*-*-

Bizimkiler ortalığı velveleye veriyorlar!
Vay da Sayın Erdoğan öyle dediydi!
Aman guzzum da Hakan Fidan bizi desteklediydi!

-*-*-

Hepsi hava!
Hepsi boş!

-*-*-

TDT üyeleri, KKTC’yi bu zirveye davet bile edemedi!
Yemedi!
Bronzoları sıkmadı!
Güçleri yetmedi!

-*-*-

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gazabından korktular!
Ne o ağırınıza mı gidiyor bunu söylersem?
Tamam, AB’den çekindiler!

-*-*-

Haaaa TDT üyeleri, bu zirvede 71 maddelik bir bildiri yayınladı…
Upuzun 71 maddeden oluşan bildirinin 5, 6 ve 7’inci maddelerinde, “… 5 - Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası olarak, Gözlemci sıfatıyla TDT'nin çalışmalarına yapmakta oldukları değerli katkıları memnuniyetle karşıladıklarını;

-*-*-

6 - Kıbrıs sorununun, Adadaki mevcut gerçeklere dayanarak, müzakere edilmiş, karşılıklı
olarak kabul edilebilir ve uygulanabilir bir çözüme ulaştırılması ihtiyacını
vurguladıklarını; Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla, eşit
özden gelen haklarını güvence altına alma arzularında dayanışma içinde olduklarını
ifade ettiklerini;

-*-*-

7 -  1-2 Mayıs 2025 tarihlerinde Girne'de gerçekleştirilen Aksakallar Konseyi 17.
Toplantısının başarılı icrasını not ettiklerini;” beyan ettiler!

-*-*-

Karşılıklı kabul edilebilir bir çözümden bahsediliyor falan bunu geçiniz; en çok 7’inci madde ilgimi çekti!
Vallahi da billahi da hastası oldum!
Neymiş?
Girne’de Aksakallar toplantısı icra edilmiş… Başarılı geçmiş ve bizim Türki presidentler de bunu “not etmiş”ler!
Vay be!
Ne mühim bir iş!

-*-*-

Kesinlikle hepimizle maytap geçiyorlar!
Alay ediyorlar tümümüzle!

-*-*-

Ve bizim medyamızın da neredeyse tamamı, açıkça aldatıldığımız, kandırıldığımız, yok sayıldığımız olayı görmezden gelip, hala nasıl başlıklar atıyor, doğrusu şaşıyorum!

-*-*-

Çok yazık!
Gerçekten çok yazık!
Hani eşit egemen devlet ifadesi!
Hani KKTC’nin tanınması falan!
Ersin abinin adı bile geçmemiş!
Üzülmüştür herhalde!

-*-*-

Neyse!
TDT bildirisine haksızlık da etmeyelim;  Aksakallar Girne’de başarılı bir toplantı yapmamış olsaydı ve bunu da TDT’nin değerli başkanları Macaristan’da not etmeseydi, kesin Rumlar bizi kesecekti!

-*-*-

İşin en acı yanı, Aksakallar’ı, düne kadar Aksakallılar diye biliyordum!
Ne cahilim!
Bu arada Girne’deki toplantının masraflarını da biz ödemişiz!
Az para da değil, 2 milyon TL’ye bir toplantı!
“Gavolle misdo” derdi dedem!
Gurguralarında galır inşallah!
Sorry!

-*-*-

Haaa rahmetlik dedem bu gibi dalga geçmeler karşısında, o dalgacılığı yapanlara “örekeyle” alakalı bir şey söylerdi ama unuttum!
Neydi yahu!
Bir şeyin örekesiydi ama neyin?


Akpınar’ın önerisi enkaz psikolojisi çaresizliğidir!

Serhat Akpınar, “kapıları kapatalım” önerisini neden yaptı?
Gerçekten “içinden gelen bir sese mi kulak verdi da böyle konuştu yoksa dıştan duyduğu sesleri vermek zorunda mı kaldı?”

-*-*-

Elbette herkesin görüşüne saygımız vardır…
Daha önce başkaları da benzer önerilerde bulundu!

-*-*-

Bu tür önerileri yapanların tamamının “Güney’e geçemeyenler” veya “geçerse sıkıntı yaşayabilecekler” olduklarını düşünüyorum!

-*-*-

Yani kapılar kapanırsa, herkes, bisikletini bile “özgür topraklarda” süren Serhat İncirli değil ki!

-*-*-

Güney Kıbrıs’a geçemeyen, tabii ki kapatılmasını önerir!
Öteki insanlar umurundamı?

-*-*-

Ama unutmayın, şu anda yüzlerce kişi Güney’de çalışıyor…
Yaz sezonu da başladı…
Şu anda turistik tesislerde sezonluk çalışmaya başlayacak çok sayıda Kıbrıslı Türk olacak…

-*-*-

Hava yolunun ucuz ve çok seçenek durumunu da Güney’den halledenler bayağı fazla…
Çok üzgünüm, dün üç – beş farklı cinsten mağazaya gittim, mesela çok basit bir küçük telefon aparatı satın aldım, Kuzey’deki benzerinin fiyatı üç kat fazla!

-*-*-

Bu arada Güney Kıbrıs’ta Çalışanlar Derneği (GKÇD), Akpınar tarafından yapılan “Kara geçiş kapılarının kapatılması” yönündeki açıklamaları eleştirdi. Dernekten yapılan açıklamada, kapıların kapanmasının mülkiyet krizini çözmeyeceği, aksine Güney Kıbrıs'ta çalışan binlerce kişinin ekmeğiyle oynamak anlamına geleceği savunuldu. 

-*-*-

Ekmekle oynamak!
Birinin ekmeğiyle oynamak!
Asıl mesele buradadır!

-*-*-

Ne yazık ki, kişisel çıkarlar o kadar katılaştı ki; kimse, kimsenin yaşamına, ekmeğine, ekmek parası kavgasına saygı duymuyor!

-*-*-

İşin tek açıklaması şudur: Bunca yılın başarısız siyaseti, artık çaresizliğe düşmüş durumdadır!
KKTC siyaseti çökmüştür… 
Ve görüntü nettir… 
Akpınar’ın önerisi, enkaz psikolojisi çaresizliğidir!

-*-*-

Enkaz psikolojisi nedir?
"Enkaz psikolojisi," genellikle büyük felaketler, doğal afetler veya travmatik olaylar sonrasında insanların yaşadığı psikolojik durumları ifade eder. Bu tür olaylar, bireylerde şok, korku, kaygı, çaresizlik ve depresyon gibi duygusal tepkilere yol açabilir…

-*-*-

Düşünün, hükümet bitik, dış siyaset çökük, yollar bozuk, elektrik sıkıntılı, okullar berbat, Akpınar’ın bir de Ekrem İmamoğlu ezikliği var çünkü hiç ses çıkaramadı o konuda…
Sahte diplomalar havada uçuşuyor, artık bir çok Kıbrıslı genç, orta eğitimi geçtik, yüksek öğrenim için de Güney Kıbrıs’ı tercih etmeye başladı… 

-*-*-

Şok, korku, kaygı, çaresizlik ve depresyon, haliyle “kapıları kapatalım” dedirtebiliyor tabii ki!


ekran-resmi-2025-05-23-16-00-10.png

Maria Angela Holguin, aynı göreve ikinci kez atandı… Siz bu satırları okurken ya Ada’ya gelmek üzeredir ya da gelmiştir… Cumartesi sabah Nikos Christodoulides ve Pazartesi günü de Ersin Tatar ile görüşecek… E hat! Hade bakalım! İnşallah ha!

Bu yazı toplam 1449 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar