1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. ÖLÜM ÜZERİNE DEĞİL, HAYAT ÜZERİNE TEFEKKÜR (DÜŞÜNCE ŞEKLİ)!
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

ÖLÜM ÜZERİNE DEĞİL, HAYAT ÜZERİNE TEFEKKÜR (DÜŞÜNCE ŞEKLİ)!

A+A-

 

 

BİLİM, EVRİMİN BİR TAVRI NİTELİĞİNDEDİR
Bilim önce problemi oluşturur, ardından da problemi çözebilecek hipotezler, fikirler, modeller kurup;
sonra da bunları eleştirerek ve yanlışlayarak ilerler...
Şüpheciliği elden bırakmaz!
Ölümü aklının ucuna bile getirmez;
Ölüm üzerine değil, hayat üzerine tefekkürdür...

Bilim, neyin işe yarayıp, yaramadığını tecrübe ederek ,
Yaşamın içerisinde kabul gören, tutan ve fayda sağlayan iyi şeyleri kullanır,
yaşamı yeniden "tutanlar" üzerinden değiştirir ve inşa eder...
Bilim, evrimin bir tavrı niteliğindedir...

İNANÇ VE BİLİMİN FARKI
İnanç ise bilimden farklı olarak bilgi üretmez, ancak,
üretilen bilgiyi kabul eder, onu benimser veya benimsemez.
Bilimin en temel farkı,
Herhangi bir alanda var olan, statik olan bilgiyi alır, evirir, çevirir, ve ondan hareketle başka bilgiler üretir...
Kısacası bilinmeyeni bilme, görünmeyeni görme aracıdır bilim...

HİÇBİR ÜRÜN ONU ÜRETEN BİLGİDEN DEĞERLİ OLAMAZ
İnsan ırkının hedefi,
"sonsuzluğa" doğru ilerleyen bir süreç olduğuna göre;
Ve dünya bu süreci sağlayan bir gelişme ortamı olduğundan,
Bizim rehberimiz, bilgi üreten akıl olmalıdır!

İnşa halindeki bütün bu süreçlerde,
en büyük zenginlik kaynağı olarak yaratıcılığı görüyoruz...
Tüm zamanlarda,
insan düşüncesinin üretimi olan "bilgi", yeryüzünün en fazla para getiren enstrümanı olurken,
bilgiyi üreten insan da en değerli toplumsal ve evrensel kaynak durumundadır...
İnsanlar üretilen bilgiler vasıtası ile bilgileniyor, bilgiyi çeşitli şekillerde ve çeşitli alanlarda kullanıyor...

Peki! asıl önemli olan "değerli" üretim nasıl olacak?
Elbette ki bilgiyle olacak...
Dünyada insanoğlunun ürettiği ya da ortaya çıkardığı herhangi bir ürün, kendisini üreten bilgiden daha fazla para ediyor mu?

Makineler, akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve daha nice innovatif ürünler,
tümü de bilgi birikiminin aldığı somutlaşmış biçimlerdir...
Bilgi ayni zamanda bir adaptasyon türüdür.
DNA gibi ...
Biyolojik adaptasyonlar gibi..
Bunlar da bilgidir...
İşte, "yaratıcı" olmak, bu kaynağı kullanabilmenin en üst vaadidir.
Yaratırsanız, kendi varlığınızın yazarı olursunuz...
Ve kendi karakterinizi çizersiniz...

DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK
Zihin, bu yüzden yeni iç görüşlere ihtiyaç duyar.
Sıçramalar yapıp, eski limitleri aşabilsin diye!
Her seviyeden esinlenir,
daha fazla özgürlük, daha fazla özgür seçim...

Örneğin, Apple firmasını yaratanlara bakın!
Ve tarihte "biz ve onlar" ikiliğinin ötesine geçebilenlere!
Onların tümü "potansiyel inananlardı".

Elbette ki inançlar da çok önemlidirler;
ama burada belirleyici en önemli faktör:
İnançlarımızın da bilim gibi işe yarayıp yaramadığıdır...
Bizi destekleyip desteklemediğidir...

Düşüncelerimiz ya da inançlarımızın, hayatımızı zenginleştirip zenginleştirmediğidir.
İnanıyoruz! Peki bu inanç bizi daha iyi insanlar yapıyor mu?
Bize ve diğer insanlara yardım ediyor mu?
Bizi istediğimiz sonuçlara ulaştıracak mı?
Aşırı kilolu olmanın kaderiniz olduğunu düşünebilirsiniz, fakat bu şekilde düşünmeniz sonucu değiştirmez.
Yeni bir sonuca, yeni bir kiloya, ancak yeni bir düşünce, yeni bir hareket tarzı geliştirerek ulaşabilirsiniz.

Bu yazı toplam 1621 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar