1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Okumazsan…
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Okumazsan…

A+A-

 

Eğitimde ilk dönem bitti, karneler dağıtıldı. Sosyal medya karne görüntüleri ile dolu taştı… Hiç kuşku yok ki karne, öğrencinin eğitim sürecinin önemli bir göstergesidir. Ancak hemen hemen her karne döneminde vurgulamaya çalıştığım gibi karne; sadece çocuğu ait değildir.  Karne, çocuğun dönem içindeki performansını gösterdiği gibi aynı zamanda anne-babanın, öğretmenin, okul müdürünün, sendikanın, daire müdürünün, diğer üst kademe yöneticilerin kısacası eğitim sistemini oluşturan tüm unsurların da göstergesidir. Bu nedenle karne, anne-babalar tarafından bu yönüyle de dikkate alınmalıdır.

Hal böyle iken karneye dair en önemli olgunun anne-babanın sergilediği tutum olduğunu söylemeliyim. Kimi anne-baba karnedeki düşük ya da yüksek notları gereğinden fazla önemseyebildiği gibi, kimi anne-baba da hiç ciddiye almayabilir… Her iki tutum da sağlıklı değildir…

Ancak daha da önemlisi çocuğunuza gösterdiğiniz yaklaşım, ona yakıştırdığınız eğitim alma gerekçesi, çocuğunuz özelliklerine ve yeteneklerine bakış açınızdır. Altta gördüğünüz karikatür anlatmaya çalıştığım olgunun ta kendisidir…

Çocuğunu tanıyan, sahip olduğu gerçek becerilerini bilen, bu becerilerinin geliştirmesini olanaklı kılan, kişiliğine saygı duyan ve ona özgüven kazandıran anne-babaların çocuklarının daha başarılı oldukları birçok bilimsel çalışmada önemli bulgularla ortaya konmuştur.

Bu noktada şu sonucun ortaya çıktığını kabul etme gerekliliğimiz vardır: “Bugün sahip olduğumuz ve ısrarla sürdürdüğümüz anlayışlarla, yarının gençlerini yetiştiremeyeceğimiz ortadadır…” Bu nedenle de eğitim dair yeni anlayışları içselleştirmeliyiz. Eğitimin bugün ihtiyaç duyduğu dönüşümleri yaşaması için baskı unsuru olmalıyız…

Bu dönüşümlerin başında da bireysel kazanımlar değil, toplumsal ve evrensel değerlerin daha önemli olduğunu vurgulanması yatıyor. Çocuklarımıza sıklıkla hatırlatmamız gereken olguların başında; sosyal sorumluluk ve çevre duyarlılığı gibi kavramları içine alan eğitim yaklaşımları gelmelidir.

Bugün çocuklarımıza sıkça verdiğimiz mesaj şudur: “Sınavlara girmen gerekiyor… Bu sınavlarda sana sorulan sorunlara en kısa sürede, doğru yanıtlar vermelisin… Bu yanıtları bul ancak sakın kitabından, bilgisayarından ya da arkadaşından yardım alma, çünkü sen tek başına başarmalısın... Çok okumalısın ki gelecekte saygın bir mesleğin olsun…”

Oysa bugün akademik başarının yeterli olmadığı ortadır. Gerçek başarı, topluma karşı duyarlı birey olarak yetişmektir. İşte bu noktadan hareketle anne-baba olarak çocuklarımıza neden okumaları gerektiğini söylerken bir kez daha düşünmeliyiz… Büyük bilim insanı Albert Einstein’ın dediği gibi “Başarı kullandığınız enstrümanda değil, taşıdığınız yaklaşımdadır.”

 

-------------------------------------------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun


Şubat Dönemi Burs Müracaatları Başladı

Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi bakanlığın web sitesinden yaptığı açıklamayla Şubat dönemi burs müracaatlarının başladığını duyurdu. Açıklamaya göre 2015-2016 öğretim yılı yüksek öğrenim burslarına müracaatlar 1 Şubat -29 Şubat 2016 (Her iki tarih dahil) tarihlerinde yapılacak.

Başvuruda bulunacak öğrencilerin, belirtilen tarihlerde Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesinden burs müracaat formu alarak müracaatları yapmaları istendi.

 

------------------------------------------------------------------------------

Biliyor muydunuz?

Akademisyenlere Yeni Bir “Dil” Sınavı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, akademisyenlerin yabandı dil yeterliliklerini kanıtlamaları için yeni bir “dil sınavla” üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Geçtiğimiz Kasım ayında yaklaşık 150 bin akademisyenin yararlandığı “Akademisyenler İçin İngilizce Konuşma Becerisi Geliştirme Projesi” adı veriler sistemi yaşama geçiren YÖK, rapordaki sorunlar ve çözüm önerilerini tartışmak üzere yabancı dille eğitim yapan Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Sabancı, Bilkent, Gebze, Hacettepe üniversiteleri rektörlerinin de içinde bulunduğu çalışma grubu oluşturdu.

Çalışmadan, yabancı dille eğitim yapılan programlara öğrenci kabul süreçleri ile programlarda ders veren akademisyenlerde aranan yetkinliklerin yeniden değerlendirilmesi kararı çıktı. Buna göre hem akademisyenlerin akademik kariyerleri için hem de üniversitelerde İngilizce ders veren akademisyenler için yeni kriterler getirilecek. Bunun için akademisyenler “konuşma ve dinleme becerilerinin de ölçüleceği bir sınava girecekler”

Bu yazı toplam 2415 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar