1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Müzik öğretmeninden kaymakam olur mu?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Müzik öğretmeninden kaymakam olur mu?

A+A-

Son günlerin revaçta tartışmalarından biri de bu; müzik öğretmeninden kaymakam olur mu?

Bu tartışmanın sebebi de, Mağusa Kaymakamlığı görevine atanan Şifa Çolakoğlu’nun bir müzik öğretmeni olması.
Özellikle sosyal medyada, hükümetin icraatlarına yönelik olarak yapılan tartışmaların ya da CTP’yle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgisi bulunan gelişmelerin tartışıldığı ortamların pek çoğunda, konu dönüp dolaşıp bu noktaya, Çolakoğlu’nun kaymakamlığına geliyor.
Tartışmanın içeriğinin ilgili olup olmaması hiç önemli değil.
Elektrik zammı...
KIB-TEK’in özelleştirilmesi...
KTFF-KOP işbirliği...
CTP kurultayı...
15 Kasım resepsiyonları...
Seçim yasakları içerisinde istihdam edilenlerin işten durdurulması...
Bir noktada biri çıkıyor ve soruyor soruyu:
‘Müzik öğretmenini kaymakam atayan partiden ne bekliyorsunuz ki?’

***

Öncelikle kaymakamlık, bir meslek değil.
Dolayısıyla da kaymakam olabilmek için tamamlamış olmanız gereken bir  mesleki eğitim süreci yok.
Yani örneğin doktorluk, avukatlık ya da mühendislik gibi, o alanda eğitim almayanların yapması yasal olarak engellenmiş bir görev özelliği bulunmuyor.
Bir üst kademe yöneticiliği olan Kaymakamlık mevkii için aranan nitelikler, ilgili yasada şöyle sıralanıyor:

1. (a) Üniversite veya Yüksek Okul mezunu olup kamu görevinde en az 8 yıl çalışmış olmak; veya
(b) Lise veya dengi bir ortaöğretim kurumundan mezun olup kamu görevinde en az on beş yıl çalışmış olmak
2. Üniversite mezuniyeti veya yüksek öğrenim gerektiren hizmet sınırlarının en az ikinci derecesine atanmış olup, barem 15’in karşılığını fiilen çekmiş olmak

İşin teknik kısmı böyle.
Ha pratikte nasıl olmalı sorusuna yanıt arayacak olursak, kaymakam atamaları yapılırken üniversitelerin ‘Kamu Yönetimi’ bölümlerinden mezun olanlara öncelik tanınması gerektiğine inananlardanım.
Bence en doğrusu budur.
Ya da kaymakamlık bünyesinden yetişmiş insanlar, hiyerarşik yapı içerisinde o mevkilere yükselebilmelidir.
Ve eğer kaymakamlık konusunda bir tartışma yapılacaksa, o tartışmanın ekseni de bu olmalıdır.
‘Kaymakamlar dışardan atanma yoluyla değil, içerden yükselme yoluyla göreve gelmelidir’ argümanıyla yapılacak olan bir tartışma, doğru eksende bir tartışmadır.
Ya da ‘kaymakam atamalarında öncelikle kamu yönetimi mezuniyeti koşulu aranmalıdır’ benzeri bir yasal değişiklik talebiyle yapılacak bir tartışma da yine doğru eksende bir tartışmadır.
Ama ‘müzik öğretmeninden kaymakam mı olurmuş?’ şeklindeki soru aracılığıyla gündemi işgal eden bu tartışma, bana göre biraz insafsızdır.

***

Konu Mağusa kaymakamlığı olunca, bir Mağusalı olarak şöyle çabuk tarafından bir düşündüm gelmiş geçmiş kaymakamlarımızı.
Ve işe bakın ki size bir çırpıda, tam 4 tane öğretmen kökenli Mağusa kaymakamı sayabilecek durumdayım:
Şifa Çolakoğlu-Müzik Öğretmeni
Beran Bertuğ-Kimya Öğretmeni
İsmail Gündost-Fen Bilgisi Öğretmeni
Erol Erozan-Edebiyat Öğretmeni

***

Bu tartışmayı biraz daha geniş bir alana kaydıracak olursak, üretebileceğimiz pek çok benzeri soru var.
Örneğin ‘Kuantum kimyacısından Başbakan mı olurmuş?’ diye bir tartışma da yapabiliriz aynı saikten hareketle.
Ama biz bu tartışmayı yapaduralım, bu alanda doktora sahibi olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, birçok kesim tarafından şu anda ‘dünyanın en başarılı politikacıları’ arasında gösteriliyor.
Ya da ‘Sol’un gelmiş geçmiş en önemli idollerinden biri olmaya devam eden Arjantinli Marksist devrimci Ernesto Che Guevara’yı da tartışmaya açabiliriz, sırf esas mesleği doktorluktu diye mesela.

***

Burada önemli olan, kişinin hangi meslekten geldiğinden çok, aldığı görevi ya da üstlendiği misyonu layıkıyla yerine getirip getiremediğidir.
Dolayısıyla sırf ‘müzik öğretmeni’ diye Şifa Çolakoğlu’na bu kadar yüklenmek, özelde müzik öğretmenlerine, genelde ise tüm öğretmenlere yapılmakta olan büyük bir haksızlıktır.

Bu yazı toplam 3888 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar