1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Maraş’ta Anorthosis Kulübü karşısındaki evin avlusuna iki “kayıp” Kıbrıslırum asker gömülmüştü...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Maraş’ta Anorthosis Kulübü karşısındaki evin avlusuna iki “kayıp” Kıbrıslırum asker gömülmüştü...”

A+A-

OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR...

Bir okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

***  Kayıplar konusundaki çalışmalarınıza ben de öğrenmiş olduğum bir bilgiyle katkıda bulunmak istiyorum. Size anlatacağım olayı, bir yakınım anlattıydı bana... Sözkonusu yakınım 10 sene önce vefat etmiş bulunuyor... Ancak son günlerde Maraş’ta bir yolun daha açılmasıyla birlikte, sanırım bu vereceğim bilgiyle belki sözkonusu olası gömü yerine Kayıplar Komitesi’nin ulaşmasını sağlayabilirsiniz... En azından burada olası bir gömü yeri olduğunu kayda geçersiniz...

***  Sözkonusu rahmetlik yakınım 16 Ağustos 1974’te Türk askerleriyle birlikte Derinya’ya kadar gitmişti... En öndeki araçtaydı ve o gün neler yaşanmış olduğunu bana anlatmıştı.

***  Buna göre, Anorthosis Kulübü’nün üzerinde iki-üç Kıbrıslırum askeri varmış... Bunlar Maraş’a giren Türk askerlerine ateş açmışlar, Türk askerleri de karşılık verince bu Kıbrıslırum askerlerden biri ölmüş, biri de ağır yaralanmış, belinden yaralanmış ve bacaklarını artık oynatamayacak vaziyetteymiş...

s1-298.jpg

***  Sözkonusu yakınım bana ağır yaralanan Kıbrıslırum’u limandan tanıdığını anlatmıştı... “Vur beni” diyormuş yakınıma, “bu vaziyette bir daha yürümem mümkün değildir...”

***  Nihayetinde askerler onu vurmuşlar... Bu iki Kıbrıslırum’u, komutan emir vermiş askerlere gömsünler diye, askerler de Anorthosis Kulübü karşısındaki bir evin avlusuna, bir yenidünya ağacının altına  bu iki Kıbrıslırum’u gömmüşler...

***  Rahmetlik akrabam bana “İki kişi gömdülerdi... Bunlar AKEL’ci veya Makariosçu askerlerdi... Maraş boşaltıldıydı, herkes kaçtıydı ama bunları bıraktıydılar... Komutan alın gömün dediydi, askerler de kulübün karşısındaki evin avulusuna gömdülerdi kendilerini” diye anlattıydı.

***  Sözkonusu akrabam bundan on sene önce vefat etti. Ancak umarım bana aktarmış olduğu bu bilgi bir işe yarar ve sözkonusu iki “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yeri bulunur, kazı yapılır, oradan çıkarılarak kimliklendirilirler ve defnedilmek üzere ailelerine iade edilirler... Tıpkı “kayıp” yakını Kıbrıslıtürkler gibi, “kayıp” yakını Kıbrıslırumlar da kendi akrabalarının akibetini öğrenmek için senelerdir beklemektedir çünkü... Yaptığınız çalışmalara böylece ben de katkıda bulunmak isterim...

Biz de bu okurumuza, paylaştığı bu değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz... Konuyla ilgili olarak Kayıplar Komitesi yetkililerini de haberdar ettik ve umarız yakın zamanda bu bölgede araştırmalarını derinleştirebilirler.

Konuyla ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımızı da isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan bizi aramaya davet ediyorum... Kayıplar Komitesi’yle temasa geçmek isteyenler ise 181 numaralı ihbar hattını arayabilirler...

 


KAZILARDA SON DURUM... KAZILARDA SON DURUM...

Fota, Galatya ve Temroz’da kazılara devam...

Kayıplar Komitesi’nin gerek 1963-64, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın gömü yerlerini aramakta olduğu kazılar kesintisiz biçimde devam ederken, Fota, Galatya, Temroz, Aşşa, Mora ve Pallaryodissa’da çalışmaların sürdürülmekte olduğu öğrenildi.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü Arkeolog Gülseren Baranhan’dan edindiğimiz bilgileri, okurlarımızla paylaşmak istiyoruz. Buna göre, kazılardaki son durum şöyle:

***  Dağyolu’nda (Fota), 1974 “kaybı” bir grup Kıbrıslırum’un köyde ekip biçme yapılan tarlaların içindeki su yarıklarında gömülü olduğu bilgisiyle kazı çalışmalarına devam ediliyor...

***  Galatya’da (Mehmetçik), 1974 “kaybı” bir grup Kıbrıslırum’un göl bölgesinde gömülü olduğu bilgisiyle başlatılan kazılar devam ediyor.

***  Zeytinlik’te (Templos/Temroz), bir grup “kayıp” Kıbrıslırum’un harnıp ağaçlarının doğusunda gömülü olduğu bilgisi ile kazı çalışmaları devam ediyor...

***  Paşaköy’de (Aşşa), 1963 “kaybı” bir Kıbrıslıtürk’ün Paşaköy’deki efgalipto ağaçlarının güneyinde gömülü olduğu bilgisiyle kazı çalışmalarına devam ediliyor...

***  Mora’da (Meriç), 1974 “kaybı” bir Kıbrıslırum’un Mora’daki bir tarlada gömülü olduğu bilgisiyle başlatılan kazı devam ediyor.

***  Girne’de askeri bölge içerisinde 1974 “kaybı” bir grup Kıbrıslırum’un dere yatağında ve dere yatağının yanındaki zeytin ağaçlarının altında gömülü olduğu bilgisiyle kazı çalışmalarına devam ediliyor.

***  Lefkoşa’nın güneyinde, Pallaryodissa’da 1963 “kaybı” bir Kıbrıslıtürk’ün açık bir arazide gömülü olduğu bilgisiyle başlatılan kazı devam ediyor...

Biz de kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz...

 


OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR...

“Arodezli Kıbrıslırumlar gibi, Kıbrıslıtürkler de aynı kaderi paylaşmıştı...”

Çok değerli okurumuz Hülya Tek, bize gönderdiği notta şu bilgileri paylaştı:

“Pek kıymetli Sevgül hanım,

Bir Arodezli’nin mücadele ve başarıyla dolu hayatını anlatan yazı dizinizi okudum. Çok beğendim. Eşimin Arodezli olması nedeniyle ilgimi çekti. Emeğinize sağlık...

Şunu eklemek isterim... Demek ki Arodez’de o yıllarda Rumlar gibi Kıbrıslı Türkler de ayni kaderi paylaşmış.

Eşimin dayısı da o yıllarda Türkiye’de tıp eğitimini tamamladıktan sonra Amerika’ya göç ederek orada Amerikalı bir hanımla evlenmiş ve 3 çocuk sahibi olmuştur. Kendisi de bize o yıllarda Amerika’da büyük zorluk yaşadığını anlatırdı.

Sonuçta başarılı bir dahiliye doktoru olarak ailesine  ve köyü Arodez’e hasret yaşamıştır.

Malesef ailenin gururu ve son kardeş olarak geçtiğimiz haftalarda 90 yaşında  vefat etmiş Dr. Kemal Gürsal. Ne tesadüftür ki o da Ohio’da yaşam sürmüştür... Sevgiler...”

Biz de Hülya Tek arkadaşımıza paylaştığı bu değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz, Dr. Kemal Gürsal’ın ailesine de başsağlığı diliyoruz...

 


BİR KİTAP...

“Kayıp yakınlarının hakları: Uluslararası kurumlar, Avrupa’da kayıp yakınlarının ihtiyaçlarını nasıl ele alıyor...”

Grazina Baranowska’nın kaleme aldığı “Rights of Families of Disappeared Persons: How International Bodies Address the Needs of Families of Disappeared Persons in Europe” yani “Kayıp yakınlarının hakları: Uluslararası kurumlar, Avrupa’da kayıp yakınlarının ihtiyaçlarını nasıl ele alıyor” başlıklı kitabın tanıtımı “Temel Haklar Merkezi” tarafından çevrimiçi olarak yapıldı. Kitap geçtiğimiz Haziran ayında yayımlandı. Kitapla ilgili olarak şu bilgiler veriliyor:

***  Kitap, Avrupa’da gerek uluslararası hukuki kurumların, gerekse hukuki olmayan kurumların kayıp yakınlarının veya zorla kaybedilmiş olanların yakınlarının ihtiyaçlarını nasıl ele aldığını inceliyor.

***  Sözkonusu ihtiyaçlar arasında kayıp şahıstan geride kalanların ailesine bulunup iade edilmesi, gerçeği bilme hakkı, devletlerin sorumluluklarını kabul etmeleri ve tazminat hakkı bulunuyor.

***  Bu ihtiyaçlar, kayıp yakınlarının en temel ve en yaygın biçimde paylaştıkları ihtiyaçlar olarak adlandırılıyor. Bu haklar, uzun yıllar önce kayıp olan ve artık şimdi ölü olduğu tahmin edilen kayıp şahsın yakınları için geçerlidir ki Avrupa’da kayıp edilmiş olanların ailelerinin ezici çoğunluğu da bu durumdadır.

***  Sözkonusu kitaptaki analizler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, BM İnsan Hakları Komitesi, Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi, Bosna-Herkes İnsan Hakları Mahkemesi, Kosova İnsan Hakları Danışma Paneli, Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi, Eski Yugoslavya Topraklarında Kayıp Şahıslar İçin Özel Süreç, BM Zorla Kayıp Edilmiş Olanlar İçin Komite ve Uluslararası Kayıp Şahıslar Komisyonu’nun kararlarını içeriyor.

***  Kitap bunu yaparken, uluslararası insan hakları hukuğu uyarınca kayıp şahısların ailelerinin bu dört ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığını, bunun nasıl yapıldığını ve hangi ilkelere dayanarak bunun yapıldığını inceliyor.

***  Kitabın yazarı Grazina Baranowska, Berlin’deki Hertie Okulu’nda Temel Haklar Merkezi’nde doktora sonrası çalışmalar yürütüyor. Projesi, Avrupa Birliği’nin Marie Curie Eylemleri çerçevesinde finanse ediliyor. Polinya Bilimler Akademisi’nde Hukuk Enstitüsü’nde doçent olan Baranowska, geçmişte Almanya İnsan Hakları enstitüsü’nde araştırmacı ve danışman olarak “zorla kayıp edilmeler” üzerinde çalışmalar yapmış bulunuyor.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1334 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar