Maalesef her zaman sanat dünyasında bu gibi çekişmeler yer almış, almaya da devam ediyor. Düşünün ki 81 yıl önesinde bile, aynı şehrin aynı amaç için biraraya geldiği, zamanını, enerjisini bölge insanının rtak çıkarı için harcamayı şiar edinmiş sanatsever gençler, bugünün gözüyle baktığımızda “gereksiz” bir tartışma içerisine girmişlerdi.

   Tartışmaya neden olan Bayramın 3’üncü günü yer alacak tiyatro gösterisiyle ilgili reklam da gazete sayfalarında yer buluyordu...

“Halkın Sesi, 25 Kasım 1944, syf:2

Leymosun Ş.A.F.A.K. tarafından Bayramın 3’üncü günü akşamı saat 8.30’da

YORDAMLİ’de, “Çölde Bir İsranbul Kızı” (7 perde)

Yazan: Esat Mahmut Karakurt

Adapte eden: Şafak G.I. Müdürü İ. Edip

Klasik Revü ve Baletler

Bütün tablolar: Şafak sekreteri İ. Vehit Güney tarafından erçekleştirildi.

Hasılatın bir kısmı Leymosun Ortaokul fakir talebeye”

   Bu ilanın ardından iki gün sonra Lefkoşa’da lefkoşa Tiyatro Severler Kurumu tarafından bir tiyatro etkinliğinin reklamına rastlıyoruz. Bu reklamda dikkati, çeken ise, ŞAFAK Tiyatro Kolu “Baletleri”nin, bu tiyatro gösterisinde yer alacak olması...

“Halkın Sesi, 27 Kasım 1944, syf:2

(ilân)

VATAN İÇİN

Milli manzum piyes 3 perde

Lefkoşa Tiyatro Severler Kurumu tarafından

Fantazi Baletler Ş.A.F.A.K. tarafından

Müzik: Violonist Osman Bey idaresinde

Bayramın 2İnci Pazartesi (bu akşam) saat 9’da

MACIK PALASTA

Biletlerinizi:

Atatürk Meydanında Bayan Vedia Barut’tan, L.T.S. Kulübünden Bay Şefik’ten ve L.T. İzci Grubundan Bay Fikret’ten tedarik edebilirsiniz.”

   Halkın Sesi gazetesi belli ki Leymosun’daki bu iki değerli kurum arasındaki (LTSK-ŞAFAK Tiyatro Kolu) çatışmaya bir son vermek istiyordu. Doğrusu da bu olması gerekirdi.

   Gazeteye bu kez de ŞAFAK Tiyatro Kolu tarafından cevaben bir yazı gönderiliyor ve bu yazı 30 Kasım 1944 tarihinde gazetede yer alıyordu. Bu “cevap” yazısından sonra da Halkın Sesi tartışmaya son noktayı koyuyordu...

“Halkın Sesi, 30 Kasım 1944, syf:2

AÇIK MEKTUP

Leymosun T.S. Kulübü Heyeti idaresine

Sayın kardeşlerim,

   20 Son Teşrin 1944 tarihli Halkın Sesi gazetesinde, hiçbir neşriyatta bulunmadığım, kimseye sual sormadığım halde, bana heyeti idareniz namına bay Hasan Asova bir cevap vermiştir.

   Evvelâ cemaatın menfaatları uğrunda çalıştığını belirtmek istediği kulübünü müdafaa eden bu efendi; cemaatın menfaatlarını ilgilendiren hiçbir teşebbüste bulunmadığı gibi ait olduğu kulüp de ayni mahiyettedir.

   Lütfen temsil kolunuzun son temsilini yoksullar kurumu menfaatına yapmaktaki maksadın iç yüzünü izah edeyim. (Bu teşebbüse benim gibi kerkes hayret etmiştir çünkü uzun mazisi olan kulübünüz ilk defa olarak böyle bir teşebbüste bulunmuştur) halkın ihtiyaçlarını önlemek için kurulan ŞAFAK hayırlı maksadlar uğrunda Terakki kulübü gibi sizinle de teşriki mesai için sarfettiği enerjiyi resmi evrakle isbata her an hazırız. Bu kurumun Kurban Bayramında temsil vereceğini işittikten sonra aleyhine yapmış olduğunuz teşebbüsler, ayaklanmaması için tenezzül ettiğiniz entrikalar ve £23 daha fazla imzaladığınız tiyatrohane kuntratının bir hakikat olduğu aşikârdır. İşte böyle suiniyetle yaptığınız teşebbüsün altında gizli bir maksat vardır ki o da bizi baltalamaktır. Leymosun sokaklarında, parçalandığı için günlerce yırtık olarak asılı duran tablolarımızdan halk bunu anlamış ve görmüştür.

   Sizden sormak isterim! Kulübünüz kurulduğu tarihten bu güne kadar, hangi temsilini bir hayır cemiyetine hasretmiştri? (Hiç) değil mi? Son tiyatronuzdaki £90 hasılatın kaç kuruşu cemaat uğruna sarf edilmiştir? (Hiç) değil mi? Kulübünüzün en önemli faaliyeti spor olduğu halde sporun ihmal edilişinin ve tiyatroculuğa kalkışmanın hikmetini bilir misiniz? (sporun ihmal edildiği, ilk maçta 4-1 mağlubiyetiniz göstermiştir. Tiyatroculuğun da hikmeti Leymosunda yegâne tiyatro kolu Şafak’ı baltalamak değil mi?)

   Lütfen kulübünüz tiyatro sahasını istifadeli bulmuş ise ismini değiştirip (Tiyatrocular Kulübü) olmasını tavsiye edeceğim.

   Bay Hasan Asova, son temsilinizin hasılatının (£90 kadardır) kasanıza yatırılmasında bir mahzur görmeyip Şafak kurumu hasılatının (ki £16’dır ve hesabat yoksullara yardım kurumu hey’eti idaresi tarafından kontrol edilip kanaat bahiş olduğu ilân edilmiştir) £5’yı Yoksullara Yardım Kurumuna verdikten sonra, halkın parasını cebimize attık derken hicap duymuyor musunuz?

   Eğer yanıma gelseniz, bu ilk temsilimizde elimizde kalan £11’nın bu gün £24 olduğunu söylerdim. Bu parayı halkın kesesinden almış değiliz aziz dostum. Bu, arkadaşlarımın cemaat uğruna yaptığı bir fedakârlıktır. Acaba siz hangi parayı cebimize attığımızı söylemek istediniz? Buna cevap veremezsiniz tabii ben de yazık size derim.

   Aziz dostum! Ben Gözaltı’na yalnız İ. Vehid’den bahsetmediğim halde yazınızda onu ele alarak beni yalanlamağa kalkışmanız çirkin değil mi? Senelerce baş rollerini yapan diğer arkadaşların meyanında bir kişinin bulunması ağır mı geldi size? Sahnenizi şimdiye kadar parlatan bu adamlar değil mi idi? Size baletlerinizin ilk örneğini veren ve bir kuruş bile almadan saatlerce sizin için ter döken ve sonra yüksek nezaketinizin icap ettirdiği hareketinize maruz kalan ben değil miyim? Bugün temsil kolu hey’eti idaresinden olduğunuzu bilirim. Fakat dün ufak bir selâm vermeği öğrettiğimi unutma sayın Bay!

   Satırlarınızda (şirket) kelimesini kullanıyorsunuz. Kurum olduğumuzu müteaddid defalar ilân ettiğimiz halde anlıyamadığınızı görüyoruz onun için tekrar size Şafak Tiyatro Kurumu olduğumuzu ve yalnız cemaat uğrunda çalıştığımızı hatırlatırken ictimai meselelerde başarılar gösterecek bir seviyede olmadığınızdan spora dönmenizi tavsiye eder ve parlak bir istikbale doğru ilerliyen Şafak’ı baltalamaktan vaz geçmenizi isterim (Kalemim Sana ve Arkadaşlarına Cevap Vermiye Daima Hazırdır.)

Saygılarımle

Şafak Genel İşler Müdürü

 HALKIN SESİ: Bu münakaşaya burada nihayet veriyoruz.”