1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. ‘Kolera Günlerinde Aşk’
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

‘Kolera Günlerinde Aşk’

A+A-

 


Günlerdir, inceden inceye bir Gabriel Garcia Marquez istilasındayım.

Hangi ara geldi, durup dururken ne diye çörekleniverdi içime, hiç bilmiyorum.

Aman yanlış anlaşılmasın, ‘istila’ dediysem, şikayet falan ettiğimden değil!

Bilakis, çok memnunum bu ‘çat kapı’ ziyaretten.

Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli, çok özlemişim...

***

Kolombiyalı yazarı okumak, bir ayağınız toprağa basarken, diğerinin gökyüzündeki bulutta olması gibi bir şey.

Hem o kadar sahi, o kadar gerçek, o kadar yalın...

Hem de o kadar düş, o kadar olağandışı, o kadar inanılmaz...

Latin Amerika’yı, kendi doğup büyüdüğü toprakları anlatıyor, kendi insanını anlatıyor romanlarında, hikayelerinde...

Hatta bazen kendini anlatıyor.

Ama gerçekle hayal öylesine iç içe geçiyor ki Marquez’in kaleminde, en acayip şey bile size o an acayipmiş gibi gelmiyor.

***

Yüzyıllık Yalnızlık...

Aşk ve Öbür Cinler...

Kırmızı Pazartesi...

Benim Hüzünlü Orospularım...

Daha niceleri...

Ve tabii;

Gelmiş geçmiş en iyi aşk romanları listesinin üst sıralarında, değişmez bir yere sahip olan Kolera Günlerinde Aşk!

Yarım yüzyıl süren bir aşkı anlatıyor, Kolera Günlerinde Aşk.

Ömrü boyunca, sevdiği kadına kavuşmayı bekleyen bir adamın öyküsünü...

O’nu terk eden kadını yarım yüzyıl boyunca sevmeye ve beklemeye devam eden bir adamın, hayatının son deminde büyük ve büyülü aşkına kavuşmasının öyküsünü anlatıyor.

Ve ‘Aşk için ölmekten daha büyük bir şeref olamaz’ diyor Gabriel Garcia Marquez, Kolera Günlerinde Aşk’ta...

‘Aşk için ölmekten daha büyük bir şeref olamaz’!

***

Dedim ya, günlerdir inceden inceye bir Gabriel Garcia Marquez istilasındayım diye...

Böyle bir durumda, bugün Kıbrıs sorunu yazmak gelmedi içimden.

Ya da hükümetin icraatlarını merak etmek...

Hangi yasa geçmiş meclisten, kim hangi tasarıyı hazırlamış?...

Ukrayna’da, Venezuela’da, Suriye’de ya da Türkiye’de son siyasi gelişmeler neymiş?

Bugün, ‘Büyülü Gerçeklik’ diye adlandırılan bir edebi akımın önde gelen yazarlarından Gabriel Garcia Marquez’den bahsetmek istedim, öyle durduk yere.

Hani var ya bir laf; ‘Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?’ diye...

Benimkisi de galiba biraz öyle.

Olsun, siyaset okumaya siz de az ara verin biraz.

Sıcak bir çay hazırlayın kendinize, uzanın kanepeye, çekin battaniyeyi ayaklarınıza ve elinize bir Marquez romanı alın.

Okumamışsanız mutlaka...

Okumuşsanız da, bir kez daha...

Kolera Günlerinde Aşk’ı mesela!

Bu yazı toplam 2534 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar