KKTC’deki sığınaklara girmesi garanti 200 bin kişi!
2012 filmini izlediniz mi?
İzlemedinizse, bu günlere benzemesi açısından izlemenizi tavsiye ederim…
-*-*-
2009 yapımı bu filmde, Dünya’nın sonunun geleceği anlaşılıyor ve özel yapım gemilerle, bazı kişilerin kurtarılması falan planlanıyor…
-*-*-
Bilim kurgu filmi…
Ama o kurtarma gemilerine kimlerin alınacağı konusu ilginç!
Torpilli üst düzey insanlar ve 1 milyar dolar ödeyebilecek zenginler…
-*-*-
Film nereden aklıma geldi?
Bizim sığınak açıklamalarından tabii ki…
-*-*-
200 bin kişiye yetecek kadar sığınağımız varmış!
Nüfusu bilmiyoruz ama en az 600 bin diyenler çok!
-*-*-
Yani, eskiler “Allah’ım gözeklesin” derdi – öyle bir şey olmasın ama İsrail veya İran ya da bir başka ülke başımıza füze yağdırırsa, 200 bin kişilik sığınaklara kimler girecek?
-*-*-
Veya şöyle sorayım; o 200 bin kişinin kim olacağına, hangi makamlar karar verecek?
-*-*-
Bu konuda tahmin yürütelim!
Bence Ankara’dan Ak Parti Genel Merkezi’nden kesinlikle bir liste gönderilecek…
O listedekiler, Ak Parti yetkililerinin ve tabii ki Sayın Erdoğan’ın vereceği isimler olacak…
-*-*-
Geriye kalanlar, KKTC’de görevli TC Büyükelçilik çalışanları, TC Büyükelçisi’nin listesi, KTBK’nın listesi, GKK’nın listesi, MİT’in listesi, KEİ ofisinin listesi, Ersin Tatar’ın seçim kampanyası için Ada’da konuşlanmış görevli ekibin listesi…
-*-*-
Akabinde kavga çıkacak!
Ersin Tatar’ın listesi mi daha kalabalık olmalı yoksa Ünal Üstel’in mi?
Tabii ki Fatoş Ünal’ın da listesi olacak…
-*-*-
Ben iddia ederim ki, DP ve YDP’liler konusunda sıkıntı yaşanacak; yeterince kontenjan verilmeyeceği için Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğlu, erken seçimden söz etmeye kalkacak; Serhat Akpınar istifa tehdidinde bulunacak!
-*-*-
Haaa ciddi rüşvet pardon ücret ödeyebilecek olanlar da rahat!
200 binde kesin yer alırlar!
Peki diğerleri!
Yani ötekiler!
Geriye kalanlar !
Ne olacaklar?
-*-*-
Canım zaten onların çoğu Kıbrıslı Linobambagiler…
Bilemediniz Kürt kökenliler…
Yanlışlıkla KKTC vatandaşlığı verilmiş, geçmişte gözden kaçmış Alevi inancındakiler…
Bazı solcular…
Ve bizler gibi varlıkları gereksizler…
-*-*-
Not: Bu yazı şaka veya dalga geçme maksatlı bir yazı değildir!
Tamamen Kuzey Kıbrıs gerçekleridir…
Ülke bu şekilde yönetilmiyor mu?
Dolayısıyla ilk 200 bin kişi içerisinde olmak isteyenlerin şimdiden torpillerini ayarlamaları, kendilerine bir dayı, bir “arka” bulmaları elzemdir!
Ya da ismi geçen karar vericilere yağ çekmek için sıraya girmeleri de tavsiyemdir…
Eşit – egemen devleti desteklemek tek başına çözüm değildir ama geçerli bir yalakalık yöntemidir!
Ödemelerde tinyozluk!
Devletin çeşitli işlerle ilgili olarak bir çok kişiye borcu var!
Yıl başından beri ödeme yapılmıyor!
-*-*-
Peki neden?
Sordum!
Bir bilen, “Yeterli para yok” diye söz başladı ve şunu ekledi:
“… Bir miktar para sağlanacak, sonra seçime yakın bir zamanda, Ersin Tatar bu ödemeler konusunda girişim yaparmış gibi gösterilecek… Tatar’ı destekleme sözü verecek olanlara alacakları ödenecek!”…
-*-*-
Dedim ki, “bu maskaralık!”…
Bana söyleyen yanıt verdi; “… Maskaralık olmayan ne var ki!”
-*-*-
Bu arada KTAMS Başkanı Güven Bengihan, ek mesailerin ödenmediğini kaydetti…
Bahse konu “bilen kişiye” bunu da sordum!
“Gerçekten para yok… Buldukları gün ödeyecekler, bunu seçime bırakmazlar” dedi…
-*-*-
Kısacası, ek mesai alacağı olan memur ve devlet çalışanı diğerleri paralarını “kasaya yeterli para girdiği zaman” alacak!
Müteahhit gibi “önemli miktarda alacağı olduğu kabul edilenler” ise Tatar propagandasına göre ödenecekler!
-*-*-
Erhan Arıklı ne diyor?
Vallahi başka ülkede yaşayamam!
Çok yaşayın seçim tinyozları!
Neden sosyalizm?
Gıynık gazetesinin dünkü manşeti üzücüydü…
Ve düşündürücü!
Ve hem hükümetlerin, hem de konuya duyarlı sivil toplum örgütleri ile tüm eğitim camiasının üzerinde çalışılması gereken bir konuyu işaret ediyordu!
-*-*-
Devlet okulları, özel okullara göre “koleje giriş”lerde çok başarısız!
-*-*-
Devlet ve özel okul mezunu öğrenciler arasında fark olmasıyla ilgili elbette çok farklı “sebep” olabilir!
-*-*-
Ama en acı sebep; “para”dır!
-*-*-
Sevgili gazeteci arkadaşımız ve Gıynık editörlerinden Artun Çağa’nın lafıdır; “zenginsen zekisin”…
-*-*-
Artun’un demek istediği, zengin çocuklarının yoksullara göre zeki olması değildir!
Artun’un söylediği, zengin olanın ya da eğitime para ayırabilen herkesin; çocuğunun eğitimine daha kolay katkı yapabiliyor olmasıdır!
-*-*-
Eğitimde, zengin ve yoksul diye çocukları ayırmak, kapitalizmin Dünya’ya ve tabii ki küçük ülkemize en büyük ahlaksızlığı ve kalleşliğidir…
-*-*-
Çocuklarına top yekun sahip çıkamayan devlet, devlet değildir!
-*-*-
Aynı şey sağlıkta da geçerlidir…
Parası olan ne yazık ki sağlık konusunda da yoksula göre çok avantajlıdır…
-*-*-
Neden sosyalizm?
Yanıt çok basit..
İki başlıkla yanıt; eğitim ve sağlıkta eşitlik için…
Dr. Ali Çaygür’ü unutmadık, unutmayacağız… Sevgili arkadaşımız, kardeşimiz Dr. Ali Çaygür’ü kaybedeli neredeyse bir yıl oluyor… Bizler gibi, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, hem meslektaşı hem de yakın arkadaşı Ali Çaygür’ü unutmadı… Çaygür adına 19 Haziran 2025 Perşembe günü, Merit Royal Diamond Hotel’de “Op. Dr. Ali Çaygür I. Ortopedi ve Travmatoloji Günü” düzenleniyor… KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenecek bu özel ve mesleki güne, Türkiye’den alanında uzman doktorlar katılacak ve çeşitli konularda bilgilerini paylaşacak… Dr. Çaygür’ün arkadaşları olarak, Sağlık Bakanı Dinçyürek’e teşekkür ederiz…