1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. Kimse CTP'yi kafasına göre yönetemez !
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

Kimse CTP'yi kafasına göre yönetemez !

A+A-

 

KOZMİK HAPİSHANE
Cehennemi yaşayan cehenneme doğru yol alırmış!..
Peki bizler bu gidişattan memnun muyuz ?
Suçumuz ne?
Belli değil !
Ama on yıllardır, hatta yarım asırdır deneyimliyoruz ki;
Yaşadığımız yer bir "kozmik hapishane"...!
Bazıları bu yaşadığımız yere "mandra" diyor !
Oysa burası bizim yurdumuz.
Hepimizin ülkesi.
Ortak vatanımız.

İTKİLER VE DÜRTÜLERİMİZİN TOPLAMIYIZ
Ne yapacağız peki ?
Değiştireceğiz !.
Nasıl değiştireceğiz ?
Bizleri programlayan düzenle mücadele ederek.
Ama gelin görün ki bu mücadele lâyıkıyla olmuyor;
Gereğince ve yeterince mücadele edilemiyor...
Çünkü insanoğlunun doğasında içsel bir hiyerarşi var ;
Öyle bir içsel hiyerarşi ki bu;
Tutkularıyla, duyularıyla kendisine hakim olan, kontrolünü ele geçiren bir hiyerarşi...

Bu içsel hiyeyarşik yapı;
Düşüncelerimizin kalitesine, hissetme biçimimize dahi müdahale ediyor!
Marx'ın kendisi için söylediği gibi:
"Ben itkiler ve dürtülerimin toplamıyım".

"UYSALLIĞIN" ARDINA GİZLENMEKTEN VAZGEÇMELİYİZ
Uzun süre bizi saran bu ruh halimizi yapmacık bir "uysallığın" ardına gizledik...
Kendi dışımızdaki farklı bir dünyaya inandık...
Bugün de farklı koşullarda ama yine sıkıştırılmış çıkmazlar içerisinde CTP'yi değiştirme iddiasında olduğumuzu söylüyoruz...
CTP  CTP'YE  KARŞI !
Aslında CTP'nin karşısında CTP'yi yönetenlerden ve hepimizden başka ve CTP yönetiminin içsel hiyeyarşinden başka duran yok!
CTP yönetiminin CTP adına yapabileceği en büyük devrim ve
en büyük girişim:
Kendini değiştirmektir.
Çünkü aynı Eflâtun'un dediği gibi "kendini yöneten dünyayı da yönetebilir".
Ve bilmeliyiz ki;
Kendini değiştirebilen,
Toplumu ve dünyayı da değiştirebilir...

CTP'Lİ EMPATİK OLMALI
Gelinen siyasi konjonktürde;
"yenilen tarafa" eleştiriler var;
"Galip gelenin",
Kendi şartlarını yenilene kabul ettirmeye dayandırılan bir denge arayışları var!
Ancak bu yöntem hiç de doğru değil kanımca.
Empati de taşımıyor üstelik.
Hele de taraflar aynı bütünün parçalarıysa,
Bu yol hiç doğru olmaz.
Çünkü burada galip taraf yoktur!..
Olsa olsa,
Kendi kendini yiyen ve
kendi kendine yenilen taraf vardır ki bu da maalesef bizler ve tüm CTP'liler tarafından istenmese de CTP'dir...!

ÜRETEN DEĞİŞİR, DEĞİŞEN GELECEĞE YÜRÜR
Böyle, istenmedik şartların göstere göstere dayattığı,
sonuçlarının belki de var olandan daha büyük zorluklar yaşatacağı,
"keyfi" kabullere dayalı "hatalı bir mantıkla",
var olan dengeler daha da kırılıp dökülebilecektir...
Üreterek değil kırıp dökerek ve "adam yiyerek" değişim olacağına inanan, dünyada hangi sosyalist parti toplumsal değişimi gerçekleştirebildi ki bu yöntemle biz de değişebileceğiz ?

BARIŞ KÜLTÜRÜ TESİS EDİLMELİ
Sevgili dostlar;
Her zaman söylediğimiz bir olgu var:
Değişim için üretmek gerekir.
Üretmeyen toplumlar yok olmaya en yakın adaylardır.
Siyasal partilerin de düşünce üretmesi lâzımdır.
Çünkü ancak ve ancak üreten değişir...
Ve ayakta kalmak için,
İleriye gitmek için,
Değişim gerekir...

Parti içerisinde de barış kültürünü ve sosyal değerleri meşru kılmak gerekir;
Yoksa!
Galip gelen her kim olursa olsun;
CTP'yi "kafasına göre" yönetemez...

Bu yazı toplam 3558 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar