1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Kaymaklı halkı olarak çok bedeller ödedik… Bu “kayıplar”ımız neden 54 sene sonra bulunuyorlar? Ne kazandınız bunun üstünden?”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Kaymaklı halkı olarak çok bedeller ödedik… Bu “kayıplar”ımız neden 54 sene sonra bulunuyorlar? Ne kazandınız bunun üstünden?”

A+A-

1963’te Küçük Kaymaklı’dan “kayıp” edilen, Kayıplar Komitesi’nin Tekke Bahçesi’nde geçen yıl yürütmüş olduğu kazılarda kalıntıları bulunan Kaymaklılı üç “kayıp” için dün cenaze töreni düzenlenerek 54 yıl aradan sonra yine bulundukları yere, Tekke Bahçesi Şehitliği’ne defnedildiler.

1963 “kaybı” Mehmet Ahmet Hacıfehmi Goççino, Kemal Ahmet Hacıfehmi Goççino ve Hüseyin Mustafa Vretçalı için önce Küçük Kaymaklı Camii’nde cenaze namazı kılındı. 1963’ten bu yana ilk kez bu camide cenaze namazı kılınmaktaydı…

dsc_4180.jpg

Ardından Tekke Bahçesi’nde askeri bir cenaze töreni yapılarak, üç “kayıp” Kaymaklılı, kalıntılarının bulunduğu yere, Tekke Bahçesi Şehitliği’ne defnedildiler…

Törene bazı milletvekilleri, Lefkoşa Kaymakamı İbrahim Basri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) adına Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanı Piyade Albay Hüseyin Özçelik, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) adına 1. Piyade Alay Komutanı Piyade Albay İlker Ertuğrul, Kayıp Şahıslar Komitesi temsilcileri, kayıp yakınları, Kaymaklılılar ve bazı gazeteciler katıldı.

Törende, 1 dakikalık saygı duruşu ve saygı atışının ardından kayıp ailelerinin isteği gereği kayıp yakınlarından Sevgi Alibaba ve Ali Zeybekoğlu birer konuşma yaptı. Defin işleminin ardından mezarlara çiçekler bırakıldı, din görevlisinin dua okumasının ardından tören sona erdi.

 

ALİBABA

“Kayıp” yakınları adına konuşan ve kendisi de bir “kayıp” yakını olan Sevgi Alibaba, “kayıp” kalıntılarının bulunmasının 54 yıllık bir boşluğu doldurduğunu belirterek, “ailelerin şehidini kendi eliyle gömmesinin, kepçeyle gömülmesinden iyi olduğunu” vurguladı.

Gelmiş geçmiş hükümetlerden Tekke Bahçesi’nin açılmasını istediklerini fakat bunun ancak bu yıl yapıldığına işaret eden Alibaba, Kaymaklı’nın sanıldığı gibi küçük bir topluluk değil, 6 bin kişilik bir yerleşim birimi olduğunu söyledi.

Alibaba, tarihi gençlere anlatmaya ant içtiğini belirterek, tarihini bilmeyenlerin yok olmaya mahkûm olacağını kaydetti.

 

ZEYBEKOĞLU

Küçük Kaymaklı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği lideri ve aynı zamanda bir “kayıp” yakını olan Ali Zeybekoğlu da konuşmasında, Türk toprağında “kayıp” köylülerini buldukları için mutlu olduklarını ifade ederek, “Küçük Kaymaklı Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’ni kurduklarında en büyük desteği askerden gördüklerini” anlattı.

GKK, devlet büyükleri ve gazeteci Sevgül Uludağ’a “kayıplar” için gösterdikleri çabadan dolayı teşekkür eden Zeybekoğlu, dernek yönetim kurulu olarak 54 yıl engellendiklerini ve Rum tarafının çağrısına rağmen bu “kayıplar”ın Lefkoşa Genel Hastanesi morgundan 1963’te alınmadığını söyledi.

Zeybekoğlu, Kaymaklı halkı olarak çok bedeller ödediklerini fakat dernek olarak bir lokalleri dahi olmadığını ekledi.

Zeybekoğlu, konuşmasında özetle şöyle dedi:

“Sevgili Küçük Kaymaklılılar,

Bugün bir hayle drama yaşıyoruz sanki da… Çünkü Türk toprağında gömülü olan üç tane değerli köylümüzü bulduk. Bizim ısrarlarımız üzerine, biz Küçük Kaymaklı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği’ni kurduğumuzda, bize en büyük güvenceyi veren askerimiz idi. Güvenlik Kuvvetleri’ni bu vesileyle çok ziyaret ettik… Daima destek aldık… Ondan sonra bir takım gazeteciler, sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı, Sevgül Uludağ, daha başka insanlarımız da bize çok destek verdiler… Burada bize yol gösterdiler, o yolu takip ettik bıkmadan, usanmadan… Çünkü biliyorduk, içimize girdi, biz 13-14 kişi, yönetim kurulu olarak and içtik, yemin ettik, bu “kayıplar” bu Tekke Bahçesi’nin içindedir diye… Ve bizi 54 sene burada engellediler… Bu engeli yapan insanlar şimdi vicdanlarına nasıl hesap verecekler, nasıl bakacaklar insanların yüzüne? İşte bizim inandığımız doğru çıktı… Yarın, öbür gün, daha sonra, gene çıkacak bunun içinden Küçük Kaymaklılı “kayıplar”… Çünkü biz “yalana politika” yaparız. Ne kazandınız şimdi, benim Goççinomu, diğer arkadaşlarını, Hüseyin dayımızı, Cemal abimizi ve diğerlerini, neden 54 sene sonra bulunuyorlar? Bize bunu 54 sene evvel, Rum söyledi, “Gelin, alın ölülerinizi” diye, “cenazelerinizi, şehitlerinizi alın” diye… Maalesef bizim idarecilerimiz ne istersa olsun, kim istersa olsun, sivil yönetimler, kaale bile almadılar. Ne kazandınız üstünden? Ben sorarım… Ben sorarım, ne kazandınız bu politikaların üzerinden? Gidip almadılar, yolladılar, yarı yolda döndü… Bize Rum’un söylediği doğru çıktı. Nasıl yahu? Rum, 54 sene sonra olacak olanları nasıl bildi? Aha çıktı, Ayvasıl’da olan çukurun içerisinden çıktı çünkü sen gelip almadın… Ne anladın yani? 54 sene sonra…  O zaman, bu insanlar hisabet canlıydılar… Rum Genel Hastanesi’nde bunlar yattıklarında, en azından daha vücutları erimemiş idi… Bir aylığıdı… Neden almadınız kendilerini? İnşallah bundan sonraki tarihlerimizde böyle faciaları yaşamayık… Ve biraz da doğruları konuşalım… Doğruları söyleyelim… Küçük Kaymaklı halkı olarak biz çok, çok bedeller ödedik. Bu bedeller inşallah son olur artık.

Bizim lokalimiz yok… Lokal da istedik. Maalesef işte bize yalnız yalan dolan bir şeyler söylediler. Ve her toplantıyı bir arkadaşımızın evinde yaparık…

Biz Küçük Kaymaklı’nın gelecekte haklarını korumak isterik…”

Fotoğraf: Süleyman Önal – TAK.

PAZARTESİ DEVAM EDECEK...

 

Bu yazı toplam 2437 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar