1. YAZARLAR

  2. Meltem Sonay

  3. ‘İnsanlığa’ yer bulamadık…
Meltem Sonay

Meltem Sonay

‘İnsanlığa’ yer bulamadık…

A+A-

‘Biz savaş gördük, göçmen olmak nedir biliriz’ der Kıbrıslılar, laf ola…

Biz, mültecilerin kıyıya vurmuş cansız bedenlerine ait fotoğrafları sosyal medyada paylaşıp ağlamayı biliriz en iyi aslında…

Geçtiğimiz günlerde yüzlerce kişi umuda yolculuk yaptı yine, binlercesi gibi… 33 kişinin yolcuğu Kıbrıs’ın kuzeyine, 100’ü aşkınının ise güneyine uzandı…

Yolları Kıbrıs’ın güneyine çıkan 88’sı erkek, 6'sı kadın, 1’i bebek 7 çocuktan oluşan toplam 101 kişi, Kokkinotrimithia Geçici Barınma Merkezi’ne götürülürken, yolculukları kuzey açıklarında bitenlerse ‘yakalandı’, ‘karakolda’ sabahladı…

Kışın soğuğunda, kaç gündür denizde, bir küçücük teknede, can pazarındaydılar oysa…

Ertesi gün ‘dava’ okundu Kıbrıs’ın kuzeyindekilere…

Onlar, ‘geri dönmek istemiyoruz, burada kalalım’ dedi, biz 2’şer gün tutukluluk verdik, ‘tutukluluk emri’ aldık. 

2 günlük sürenin dolmasının ardından da ‘geri göndereceğiz’ büyük ihtimalle.

Niye?..

Bizde sığınma başvurusu için ‘yasal düzenleme yok’ diye…

Kıbrıs’ın kuzeyine gelen mültecilerin ‘geri gönderilmemesi’; ikamet, sağlık, eğitim gibi hizmetlerden yararlanmalarının yanı sıra, iş dünyasına katılımlarına olanak sağlayacak yasal düzenleme, ‘yasa değişiklik önerisi’, sunulduğu 2013’ten bu yana, ‘RAFTA KALDI’ diye…

***

Resmi rakamlar, 2018 yılının sonunda, 70,8 milyon insanın zulüm, çatışma, şiddet ve insan hakları ihlallerinden ötürü yerinden edildiğini, bu rakamın 20 yıl önceye oranla iki kat fazla olduğunu ortaya koyuyor…

Çok kısa bir süre önce basını bilgilendiren Birleşmiş Milletler, Mülteciler Yüksek Komiserliği Kıbrıs Ofisi Temsilciliği, Kıbrıs’a gelen mülteci sayısının 10 bini geçtiğine işaret etmiş, bu yılın sonunda en yüksek rakama ulaşma beklentisini de paylaşmıştı.

Hemen yani başımızda yaşanan zulüm, çatışma, şiddetin en yakın tanıklarındanız da aslında…

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Kıbrıs Ofisi Temsilciliği verilerine göre, güneydeki mülteci ve sığınmacıların %60’ının Ada’ya ilk olarak kuzeyden giriş yapıp güneye geçiyor. Çoğu zaman da ‘yasa dışı’ yollarla…

Kıbrıs’ın kuzeyinde sığınma başvurusu için yasal düzenleme olmadığı için mülteciler güneye geçmek istiyor.

Tüm dünya için ‘bağlayıcı’ olan yaşadıkları yerlerdeki tehlikeler nedeniyle gelen insanların, yaşadıkları yere ‘geri göndermeme’ ilkesi, Kıbrıs’ın kuzeyinde işlemiyor hâlâ…

Birkaç sivil toplum örgütünün çabası dışında, çok az sayıda siyasinin dikkatini çeken konuda yıllardır somut adım yok…

Toplumsal bir talepse hiç!..

Oysa ‘insan hayatı’ söz konusu olan…

‘Binlerce kayıt dışılık’, ‘kayıtlı yasa dışılık’ arasında, ‘insanlığa’ yer bulamadık aslında…

‘Biz savaş gördük, göçmen olmak nedir biliriz’ der Kıbrıslılar, laf ola…

1.-yaziya.jpg


BİR OLASILIK…

Özgürgün’ün planı…

Dokunulmazlığı kaldırılan eski Başbakan, UBP eski Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün,  1 Ekim'den bu yana Meclis Genel Kurulu toplantılarının katılmamaya devam ediyor.

En son YENİDÜZEN’e ‘devamsızlığı’ ile konuşan Hüseyin Özgürgün, "Meclis’e olan tepkisi nedeniyle toplantılara katılmama kararı aldığını" söylerken, "Meclis yönetimine de ilettim, beni vekillikten atın dedim, partime de söyledim” diyerek topu Meclis’e atmıştı.

Özgürgün’ün bu ‘büyük’ açıklamalarına, ‘hodri meydanları’na karşın, Meclis’e yakın kaynaklardan elde edilen bilgiler, aslında durumun tam da böyle olmadığı yönünde…

Meclis Başkanlığı’nın ‘devamsızlığına ilişkin uyarıda bulunduğu ve yasal prosedürü başlatacağını bildirdiği’ Özgürgün’ün, ‘raporlarla’ durumu idare etmeye çalıştığı elde edilen bilgiler arasında…

Meclis’e gelmeyen ama ‘beni atın’ açıklamalarına karşın bir taraftan da Meclis’e gönderdiği raporlarla Milletvekilliği’ni kaybetmemeye çalışan Özgürgün, ‘dokunulmazlığını da geri alma’ çabasında…

Bu anlamda Özgürgün’ün ve DP’nin açtığı  ‘dokunulmazlığın kaldırılmasının durdurulması talebi’ne ilişkin davalar sürüyor…

İlgili çevrelerinden elde edilen bilgi, ‘dokunulmazlığı kaldırılan vekilin mahkemeye başvurarak bu kararırın durdurulmasını talep edemeyeceği’ görüşünde olan hukukçular da olduğundan, bu anlamda bir engelle karşılaşılmaması için DP’nin de dava açtığı yönünde…

Tabii DP’nin Özgürgün’e bu desteği, kafalarda başka soru işaretleri de yaratıyor…

Özgürgün’ün, özellikle dokunulmazlığının kaldırıldığı o günlerde yine YENİDÜZEN Yazı İşleri Müdürü Mert Özdağ’a yaptığı, ‘Tatar ve Özersay’ın siyasetten silinmesi gerektiği’ ve ‘bekleyin ve görün’ mealindeki zehir zemberek açıklamaları da unutulmuş değil…

Tüm bunlar düşünüldüğünde, Özgürgün’ün yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘tüm hedeflerini ADAYLIK’la gerçekleştirme planı, kulağa çok olası geliyor...

2.-yaziya.jpg


BİR ALINTI: Birlik olunması gerekir. Yollar çağdaş seviyeye getirilinceye kadar kimse (seyrüsefer) ödememeli ve hapislik cezasına hazır olmalıdır. Ancak böyle başarı elde edilebilir. (Avukat Mehmet Kaptan Bensen)

Bu yazı toplam 2473 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar