1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Genel Seçim Sonuçları ve Sonrasına Dair…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Genel Seçim Sonuçları ve Sonrasına Dair…

A+A-

23 Ocak erken genel seçimleri ilginç sonuçlarla Kuzey Kıbrıs’a yeni bir istikrarsız siyasi yönetim dönemi başlattı.

Hükümetin büyük partisi UBP parti içi konularına yoğunlaşıp halka sorunlar yaşattı, yaşattığı sorunlara da umarsız kaldı. Bunlara rağmen de seçimde az da olsa oy oranını ve milletvekili sayısını artırarak birinci parti çıktı. Yeni hükümeti de UBP’nin kuracağı kesin… Ana muhalefet partisi CTP oylarını ve milletvekili sayısını önemli oranda artırdı, seçimin parlayan yıldızı oldu. CTP’nin ana muhalefette daha güçlü olarak devam edecek…

Seçimlerde hüsrana uğrayan iki parti var, HP ve TDP… HP KKTC siyasetine ayar çekmek iddiası ile kurulmuştu, memleketi toparlayacaktı; bu nedenlerle dört yıl önceki genel seçimlerde seçmenden iyi bir destek almış, parlayan yıldız olmuştu… Ancak, geçen süreçte yer aldığı iki hükümeti de başkanının Cumhurbaşkanı seçilmesi hırsı ile bozdu… Siyasete ayar çekme konusu ile de hiç uğraşmadı; üç vekili de istifa etti… Yurttaş HP’den hüsrana uğradı, seçmen de bir hafta önceki seçimde HP’yi hüsrana uğrattı; girdiği ilk seçimde dokuz milletvekili kazanmıştı, ikinci seçimde üçe düştü…

TDP… Barajı aşamadı… KKTC siyasetinin önemli partisi TKP, bölüne parçalana, kapana açıla meclis dışı kalacak duruma geldi… Nedenleri üzerinde çok yorumlar yapılabilir. Ama önce TDP’nin kendi özeleştirisini kamuoyu ile paylaşmasını beklemek gerek; kendi doğru ve yanlışlarını kendi açıklamalarından öğrendikten sonra yorum yapmak daha yerinde ve gerçekçi olacak… Özeleştirilerini kamuoyu ile paylaşmazsa, kamuoyu kendi eleştirisini ve yorumlarını mutlaka yüksek sesle ve kendi pencerelerinden ne görmüşlerse ona göre yapacaktır… Neticede Kuzey Kıbrıs siyasetinin önemli bir partisi meclis dışında kalmıştır ve bunun nedenleri gerçekçi değerlendirmelerle kamuoyunda, özellikle de sol siyasetin kamuoyunda konuşulmalıdır.

DP ve YDP… Ne uzadı ne kısaldı… DP ağır toplarını yitirdi, başka ağır toplar ithal etti; dengesini tutturdu… Bu denge parti içinde huzur yaratacak mı, ülke siyasetinde istikrara yardımcı olacak mı? İşte bu konularda, belki önyargı gibi görünecek ama, hayır, hiç de hayır… Kısa sürede de belli olacak… YDP’ye gelince… Uzun süreden beri devam eden parti içi çalkantılar devam edeceğe benziyor, emareleri ortada…

Seçimleri boykot eden sol eğilimli partiler… Etkili oldukları iddiasındalar ama genel kamuoyunda öyle bir algı yok… Örneğin boykotun söz konusu edilmediği son cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda seçime katılım oranı %58,21 idi; geçen haftaki genel seçimde de %57,62… Boykotun TDP’yi etkilediği söylense bile, esaslı etkeninin TKP-YG ve Bağımsızlık Yolu partilerinin seçimde aldıkları oylar olduğunu söylemek daha doğru olacak… Boykotun etki alanı ve hedefleri ile ilgili tartışmalar halen devam ediyor; seçim bittiğine göre bu tartışmaların varacağı bir sonuç yok, olsa da geçmiş durumun tespitinden öte bir önemi olmayacak. Boykotu düzenleyenlerin artık yeni bir aşamaya geçmiş olması gerek; açıkladıkları vizyona ulaşmak için yeni konjonktürde yeni strateji ve eylem planlarını kamuoyu ile paylaşmaları gerek… İddia ettikleri gibi halkın %42’si kendilerinin boykot eylemine destek vermişse ve meclisin halkı temsil etmediğini söylüyorlarsa halkı meydanlara çağırmaları ve vizyonlarına ulaşmanın demokratik mücadelesini böylece başlatmaları tutarlı olacaktır… Yirmi yıl önceki eylemler başlatıldığında böyle, şimdi iddia edilen, %42 yurttaş desteği de yoktu…

Gelecek günlerde neler olacak?! UBP, diğer sağ partilerden bakanlık sayı ve dağılımında hangisi ile anlaşabilirse koalisyon hükümetini kuracak… Koalisyon ortaklık protokolü, hükümet programı falan, hikaye… Şimdiki UBP-DP azınlık hükümetinden daha başarılı bir icraat beklemek de saflık olacak… “Türkiye Hükümetinden parayı en iyi ben alabilirim” diyenlerin de para alabileceğini beklemek saflıktan öte olacak; serum niyetine alabilirlerse yetinsinler… Kendi ayakları üzerinde duracak bir ekonomik yapıyı kurgulayıp kurmak pek de zor değil aslında, Dörtlü Koalisyon Hükümeti döneminde deneyimi yaşandı… Ardından gelen UBP hükümetleri bunu başaramadığı için Ankara’ya avuç açmaktan bitap düştü… Şimdi aynı partiler kendi ayakları üzerinde duracak bir ekonomik yapı oluşturma iddiasında olursa halkın aklını küçümsemek olur.  Halkı zor günler bekliyor; istikrarsız hükümetlerle, birbiri ile çatışan sağ partilerle, kendi içlerinde birbiri ile didişen sağ partilerle halkın huzuru ve refahı olamayacak maalesef… Ve bir erken genel seçim daha olma olasılığı yüksek, belki iki yıl sonra… UBP, kendine ayak bağı olan küçük sağ partileri de baraj altına atmak ve tek başına iktidar arzusuna ulaşmak için bir erken seçime karar verirse, şaşmamak gerek…   

CTP… İşi zor… Mecliste tek sol parti… Meclis dışı sol partiler ile sol ve ilerici demokratik kitle örgütlerinin de meclisteki temsilcisi, sesi soluğu olma sorumluluğu var… Tüm taraflar ile amaç ve iş birliği içinde olabilmek gerek… CTP bunu yapabilir, deneyimi de var… 2000 yıllarında meydanlarda başlayan demokratik kitle eylemlerine katkı koyarken, öncülük ederken altı milletvekili ile meclisin en küçük partisi idi; diğer sol parti TKP ise UBP ile hükümette idi ve meydanlarda yoktu… ‘Bu Memleket Bizim Platformu’ oluşturulduğunda TKP yoktu ve Platform UBP-TKP Hükümetine karşı oluşturulmuştu. O dönemden deneyim sahipleri halen aktif… Dolayısıyla, CTP kendi dışındaki tüm sol partiler ve demokratik kitle örgütleri ile halkın ekonomik refahı ve huzuru, Kıbrıs sorunun çözümü için siyasi mücadelesini hem mecliste hem de meydanlarda yapabilecektir ve milletvekili sayısı da altı değil on sekizdir… İşi zor ama zor işleri başarmak deneyimi de zengindir…

Genel seçim bitmiştir, sonuçları ile debelenip ah-vah etmenin anlamı yok… İleriye bakmak gerek… Sol ideolojiye sahip tüm unsurlar kendi içlerinde neyi eksik ve yanlış yaptığını gerçekçi tavır ve duruşla tartışarak ve birbirlerini yaralayarak değil yaralarını sararak, farklılıklarını dondurup ortak yönlerini birleştirerek halkın geleceği ile ilgili süreci hem mecliste hem de meydanlarda yönetebilmelidir… Daha önce yaptılar, gene yapabilirler…  

  

Bu yazı toplam 1396 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar