1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Et fiyatları bir yılda % 310 arttı, kişi başına et tüketimi günlük bir köfteye denk!”
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Et fiyatları bir yılda % 310 arttı, kişi başına et tüketimi günlük bir köfteye denk!”

A+A-

Et fiyatları bir yılda % 310 arttı, üreticiler ayağa kalktı.

Et fiyatlarının son bir yılda yaklaşık % 310 artması ile birlikte halkın ete ulaşması zorlaşmış hatta imkansız hale gelmiştir” diyen Restorancılar Birliği (Res-Bir) yeni bir platform oluşturdu.

Gıda Örgütleri Platformu’nda Restorancılar Birliği, Süt İmalatçıları Birliği, Kasaplar Birliği ve Et Ürünleri İmalatçıları bir araya geldi.

Politikasızlık, iş bilmezlik ve plansızlığa isyan eden üreticiler, fakirleşmeyi rakamlarla anlattı.

 “1 kg et, 1 günlük asgari ücretten fazla olmuştur” diyor platform üyeleri, eleştirilerini özellikle de Tarım Bakanlığı ve Hayvancılar Birliği’ne yöneltiyor; et ithalatının serbest bırakılması gündeme taşınıyor.

Bakanlar Kurulu et ithalinin serbest bırakılması için karar aldı ama süreç ileriye taşınmıyor, gözdağı verdi, irade göstermiyor” düşüncesi hakim…

Res-Bir Başkanı Arif Bayraktar uyarıyor: “Hükümet politika üretmez, çözüm bulmazsa, binlerce insan işsiz kalacak. Yurttaş evine et alamayacak.”

Kasaplar Birliği’nin iddiası: “Etin en az
yarısı kaçak”

Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, rakamlara bakıldığı zaman Kıbrıs’ın kuzeyinde kişi başına düşen et miktarının “günlük bir adet köfte”ye denk geldiğini söyledi.

Etin en az yarısı, son dönemde ise yüzde 80i güneyden kaçak geliyor” iddiasını ortaya koyuyor Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak… “İthal et kötü değildir, insanlar, güneye gitmek zorunda kalmadan, kendi kasabından ucuz et alacak” yorumunu da yapan Akbıçak, böyle giderse güneydeki restoranların kur farkına rağmen kuzeyden daha ucuza hizmet vereceğini, güneye geçişlerin de azalacağını ifade etti.

Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Mahmut Erden de sorunun sadece et olmadığını anlatıyor: Bizim işimiz gücümüz gıda, asıl itirazımız politika yok, et gibi sütte de öyle, sebze meyve de…”

Erden, Tarım Bakanlığı’nın “temennilerde” bulunduğunu ancak piyasayı düzenleme yönünde yetki kullanmadığını, etkin olmadığını anlatıyor.

Kuraklık ödeniyor, teşvik ödeniyor ama bunlar altyapıya gitmiyor, ülkenin parası da çarçur oluyor” diyen Mahmut Erden, piyasadan dolayı hayvancının ineğini gereksiz yere kesime götürdüğünü, süt piyasasının da bundan etkilendiğini belirtti.

 “20 yıl önce hayvan sayısı neyse bugün de aynıdır” diyen Mahmut Erden, nüfusun kat be kat arttığını, plansızlık ve politikasızlık yüzünden hayvan sayısının değişmediğini anlattı.


İşte fakirleşmenin rakamları

Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Mahmut Erden çarpıcı rakamlar paylaştı.

 “Pandemi öncesinde 1 asgari ücrete 1428 litre süt alınabilirdi. Bugün bin litre alınıyor. 400 litre kaybettik. Yine aynı dönemde 148 kg hellim alınabiliyordu, bugün 49 kg hellim alınabiliyor.”

Et Ürünleri İmalatçısı Reşat Güngören ise otuz yıl önce ithal etin serbest olduğunu, yasaklanması ile birlikte sanayi üretiminin de haksız rekabetle yüzleştiğini belirtti.

Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, ithal etin donmuş değil canlı getirileceğini anlattı; şu rakamları ortaya koydu:

 “Türkiye’de karkas et fiyatı 180, bizde 290 TL.. Güneyden ithalat için sağlık sertifikasına ihtiyaç var, şu anda bu sertifika verilmediği için mümkün değil. Türkiye ve Avrupa ülkelerinden  ithal et gelebilir. Bu et için alınacak vergi de hayvancıya aktarılabilir.”

 

Bu yazı toplam 1900 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar