Erdinç Gündüz abinin ardından
Bazı insanlar yaşamınızın değişmesinde önemli rol oynar. Örneğin bir meslek edinmede, edindiğiniz meslekte başarılı olmanızda ya da yaşam felsefenizi değiştirmenize önemli derecede etki edebiliyor.
Farkında olduğumuz ya da farkında olmadığımız bu gibi dokunuşlar, motivasyonlar ya da dürtüler-yol açmalar, hayatınızın akışını bir anda değiştirecek güce sahip olabiliyor. Hayatım boyunca hırslarım olmadı. Daha fazlasını istemek yerine elimdekinin değerini öncelikle anlamam gerektiğine inandım. İlla ki “Baş ol da köpek başı ol” düşünce yapısına, ihtirasına, hırsına hiç düşmedim, yanından dahi geçmedim. Bilen bilir. Hayatımın yol akışı, bazen kırılma noktalarımdan dolayı değişti, bazen de dostlarımın önerileriyle. 1986 yılında Bayrak Radyosu’na başlayışım da öyle oldu.
Can dostum Kozan Pakkaner’in bu mesleğe atılmamda kulağımı açmasını, BRT’ye başvurmam ve ardından bölüm sorumlumuz Erdinç abinin kanatları altına girmem, mesleki hayatıma başlangıcımın altın ödülü olmuştu. Sıla-4’ü bırakın bir Kıbrıslı olarak, bir müzisyen olarak da bilinmesi gereken bir “mihenk taşı” olduğunu, müzik yolculuğuma başladığım 13 yaşımdan itibaren anlamaya, şarkılarını seslendirmeye ve yüreğimde sindirmeye başladım. Rahmetle andığım Raif abiyle ortaokul yaşlarımdan itibaren 13 yıllık ailevi birlikteliğimizde çok karşılaştık, yeni müzisyen olarak bana her zaman daha bir farklı bakmıştı. Erdinç abimi ise Bayrak Radyosu’na girince tanımıştım.
Hayatımın dönüm noktaları dedim ya, Erdinç abi de benim radyoculuk, televizyonculuk mesleğimde destekleyicim, yol göstericim, eğitmenim oldu. İkimizde de müzisyenlik kalbi vardı nasıl olsa. Birbirimizi anlamakta hiç zorlanmadık. Hiçbir zaman benden istediği ya da bana önerdiğinin karşısında durmadım aksine, söylediğinin ya da istediğinin benim için en iyisi olduğuna inandım. İyi ki inanmışım. Bu meslekte nacizane bir yer edinebilmişsem onun yol göstericiliğinin büyük katkısı vardır.
Bayrak Radyosu’nda ilk 2 yıl boyunca program başına bir ödenek alırdım. Hani müzikten kazandığımın beşte biri kadar desem yeridir. Erdinç abi bana daha fazla para alabilmem için yaptığı programlardan biri olan “Radyo Magazin”e prodüktör olarak adımı yazıdırıyordu. Böylesine güzel yürekli bir insandı.
Bana ilk günden itibaren “burada gerçekten işini severek yapanlarla, yapmayanlar var. Sen her zaman işini sev, kendini buna ada, başkasına da hiç bakma” derdi. Öyle yaptım 38 yıl boyunca.
Gazetedeki yazın hayatıma başlamamın nedeni de kendisi oldu.
1989 yılında KIBRIS gazetesinin “Ekran Eki” diye bir ek çıkarmaya başlamıştı. Sorumslusu da Erdinç abiydi. “Gel sen de müzikle ilgili yazılar yaz her hafta” dedi. Böylece gazete mürekkebini de solumuş oldum. Öyle ki; sadece müzik yazılarıyla kalmadım, siyasete de bulaştım zaman zaman, sosyal, kültürel hatta felsefik yazılara kadar yolculuğum sürdü. O başlangıç beni ardından Yenidüzen gazetesiyle, Nokta Kıbrıs dergisi, tekrardan KIBRIS ve tekrardan Yenidüzen’le yol aldırdı. Gazete yazılarıyla kalmadım 1991 yılından itibaren de bu yazım serüvenimde nice kitaplara imza atmamı sağladı. Tüm bu yolculuğumun başlangıcı yine Erdin Gündüz abiydi.
Emeklilik yıllarında BRT’ye her geldiğinde benim “Tekkeye”(odaya) uğramadan gitmezdi. Gelir, kahvemizi yapar, sohbetimizi eksik etmezdik. İyi ki bu anıları da biriktirmişim kendisiyle.
Benim hayatımda büyük bir yeri var. Ve bence bu meslekte nicelerimizin kalbinde aynıdır. Kimisinin yüreğine az kimisine çok dokunmuştur ama, dokunmuştur.
Sen de çok özleyeceklerimin arasında yer aldın Erdinç abi. Işıklar içinde müzik tınılarıyla rahat uyu..








