1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. Elmalar ve Armutlar
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

Elmalar ve Armutlar

A+A-

İki öneri var ortada. 

Bir tanesi Anastasiadis’in Güven Yaratıcı Önlemler kapsamında, Kıbrıs sorunu eksenli, çözüm odaklı ve güncel sorunlara çözüm üretmek adına hazırlamış olduğu.

Bir diğeri Tatar’ın İşbirliği ekseninde ortaya koyduğu kapsam. İşbirliğine yüklenen anlam, iki ayrı yapı/temsiliyet üzerinden hareket, çözümü değil ayrılmayı hedef alan bir anlayış. 

Anastasiadis, BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanarak hareket ediyor. Hem uluslararası kabule/uzlaşıya yaslıyor kendisini, hem de ciddi güncel sorunların hemen çözülmesine.

Tatar, daha büyük sorunlara yöneliyor. BM kapsamı dışı, aynen kabul edilmesi süreci iki ayrı devlete taşıyacak öneriler. 

Anastasiadis; 

  • Kapalı Maraş uluslararası hukuka (BMGK kararı 550, 789) göre BM yönetimine devredilsin, eski sakinlerinin (74 öncesi) yerleşimine açılsın,
  • Ercan havaalanı, BM şemsiyesi altında, uluslararası hukuka uygun olarak açılsın uluslararası uçuşlar 1944 Chicago Sözleşmesi ve 1960 Kuruluş anlaşmaları çerçevesinde başlasın,
  • 2003 AB’ye Katılım sözleşmesi 10 No’lu protokole uygun olarak Mağusa limanı üzerinden ticarete ilişkin pratik düzenlemeler gerçekleşsin. Mağusa Limanından sorunsuz bir şekilde ihracat başlasın, AB ülkelerine ürünlerimiz vergisiz olarak gönderilsin. 
  • Kıbrıs bayraklı gemiler, Türk Limanlarına giriş yapsın. 
  • Hidrokarbonların işletilmesinden elde edilecek gelir, bir  emanet hesabında muhafaza edilsin. 
  • Ayrıca Türkiye, BM Deniz Hukuku Sözleşmesine uygun hareket etmeye, Kıbrıs Türkiye MEB/Kıta sahanlığının sınırlandırılması konusunda müzakereye davet edilmektedir.

Bu öneriler, ağırlıklı olarak bugünün var olan sorunlarına odaklanmıştır. Güncel sorunlara karşılık gelmekte, her iki toplumun ekonomik kalkınması için araçlar geliştirmektedir. Önerilerin müzakere edilmesinin, Kıbrıslı Türklerin çıkarına olduğu açıktır. Kıbrıslı Türkler için, turizm ve üretime dayalı bir ekonomik gelişmenin dinamikleri bu önerilerde mevcuttur. Doğrudan Ticaret Tüzüğü; karma evliliklerden doğan çocuklara da “Kıbrıs Cumhuriyeti” kapsamında AB pasaportu verilmesi gibi hakların gündeme alınması, önerilerin genişletilmesi de söz konudur. Yine Kıbrıslı Rumlar açısından Türkiye pazarına ulaşmak büyük bir ekonomik gelişme demektir. Kapalı Maraş’ın BM yönetimine devredilmesi ile birlikte, Kıbrıslı Rumların Maraş’taki evlerine kavuşmasının sağlanması da başlı başına insani ve yüksek bir moral güç yaratacaktır.

Maraş’ın KKTC toprağı olduğu safsatası ile bir yere varılamadığı zaten açıktır.

Tatar’ın önerileri ise şunlar;

  • Hidrokarbon
  • Elektrik
  • Yenilenebilir enerji
  • Su
  • Düzensiz göçle mücadele
  • 29 mayınlı alanın temizlenmesi… konularında eşit egemenlik ve eşit uluslararası statünün korunacağı kapsamda işbirliği yapmak.   

Tatar’ın önerileri başlık olarak önemsizdir diyemeyiz. Elbette Tatar’ın gündeme getirdiği başlıkların her biri üzerinde iki tarafın çalışması ve sorunları süratle çözmesi gereklidir. Ancak bu öneriler günceldir diyemeyiz. Hem güncel değildir hem de GYÖ kapsamına girmez. 

Güven Yaratıcı Önlemler, içerik olarak, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde taraflar arası ilişkiyi güven üzerinden yeniden kurgulamak ve atılan adımları Federal çözüme taşımaktır. Yoksa tarafların, statü düşürmek veya yükseltmek amaçlı işbirliği yaklaşımı üzerine kurulu önerilerin, bu temele hizmet etmediği ve özde ayrılıkçı düşüncenin ürünü olduğu açıktır.  

BM Güvenlik Konseyi kararları dışında, mutlak eşitliğe dayalı işbirliği kavramı da özünde ayrılıkçıdır. İki ayrı yapının ilişkisini ve yetkilerini tanımlayan BM parametrelerinde çizilmiş eşitlik kavramına aykırıdır. Bu tür bir zorlama egemen eşitlik anlayışı/iddiası üzerinden işbirliği istemek, statüsü azaltılmış ya da artırılmış bir kurgu üzerinden yapıları yapay olarak eşitlemeye kalkmak, her bağlamda çözümsüzlük üretmek demektir. Önemli olan denk olabilmektir. Toplumların haklarını gözeten yasal denklik (ya da eş-denklik) ise belirttiğim gibi BM kararları kapsamında mevcuttur. 

Anastasiadis korkularına yenik düşerek Crans Montana fırsatını yerle bir eden kişi olarak tarihte yerini almışken, Ankara’nın şahin siyaseti ve Ersin Tatar’ın önerileri ile, ne yazık ki dünya dili konuşan, uyumlu Kıbrıslı Lider pozisyonuna yeniden yükseltildi.  Ankara yönetimi-Tatar tarafının statü girişimi ne yazık ki uluslararası camia nezdinde Anastasiadis’in itibarının yükseltilmesi ile sonuçlandı.

Sonuçta, bir yanda elmalar bir yanda armutlar. 

Buradan ortak bir zemin çıkmaz. Ortak zemin yoksa BM Genel Sekreteri devreye asla girmez. Tatar son zamanlarda müzakereye hazırız diyor.  Nereden çıktı şimdi müzakereler ?  Ayrılıkçı tezlerle müzakere mi olur; olmaz. Olmalı mı; olmamalı. Bizi yok edecek öneriler müzakere edilmemeli. 

Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığını koruyacak yegane model, iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı Federasyondur. 

Bunun dışındaki modellerin tamamında bir halk olarak Kıbrıslı Türklere yer yoktur ve müzakere girişimi Kıbrıslı Türkler için yapılmamış olacaktır !

Bu nedenle, eğer başarılabilirse, Anastasiadis’in ve Tatar’ın önerileri, BM Güvenlik Konseyi kararları kapsamında görüşülmelidir.  

Görüşülmelidir ancak Tatar’a bunun yetkisi Ankara yönetimi tarafından verilmemiştir.

 

Bu yazı toplam 2240 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar