Bu kaçıncı aykırılık
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya heveslenmiş bir Bakanlar Kurulu!
Hem de kaçıncı kez…
“Buna yetkiniz yok” dedi bir kez daha Anayasa Mahkemesi.
"Usul bilmiyorsunuz" dedi.
Umursamıyorlar!
Anayasa’nın egemenlik ilkesine aykırı karar alanların, egemenlik naraları atması da ayrıca manidar.
Temel hakların tüzükle düzenlenemeyeceğini görmeyecek kadar körleşmiş bir Bakanlar Kurulu…
Toplumsal bütünlüğü daha ne kadar yaralayacaklar?
***
"Kıbrıs laiktir, laik kalacak” sesleri yankılandı yüksek mahkemenin taş duvarlarında.
Kıbrıs’ta ortak devlet kurulurken bir papaz vardı başında. Adanın bütününe baktığınızda laikliği koruyan çoğu kez Kıbrıslı Türk toplumu oldu.
İyi ki de öyle oldu.
Ortak devletin anayasası, iki toplumdan insanların evliliğini dahi “din değiştirme” şartına bağlıyordu.
Güneyde laik bir düzenden söz edemeyiz maalesef...
Kıbrıslı Türk toplumu, dini her bireyin vicdanına bırakmıştı. Bu özgür ve seküler ortamı son yıllarda gölgelediler.
Müftüyü protokolün içine aldılar, duaları açılışlara karıştırdılar, ilahiyata yatırın yaptılar, en son okullara el uzattılar.
***
Yargının kararı önemli bir mesajdır.
Şimdi görev okul yönetimlerinde…
Hiçbir çocuğumuzu yitirmeden, kırmadan, incitmeden, dışlamadan, laik eğitime gölge düşürmeden bilinçle ve duyarlılıkla yönetebilmek bu süreci...
***
Ne kadar kolay değil mi?
Beş yıl boyunca izle...
Yandaş kayırmacılığını, tetikçiler geçidini, kumarhane yasalarını, mülkiyet gerilimlerini, betonlaşma hoyratlığını, yurttaşlık rezilliklerini, sahte diplomaları, ihale oyunlarını, toplumu ayrıştıran tüzükleri…
İzle!
Sineye çek!
Sus!
Otur!
Sonra bağırmaya başla: Milli Dava!
***
"KKTC" de ama Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuyla torun torba doldur!
Devlet iste ayrı ayrı ama "tanınacak" demeye utan...
"Egemenlik" bağır ama Anadolu’dan vekil çağır, kapı kapı oy dilen…
Statükoyu parlat, eşini dostunu sevindir, dünyadaki görünmezliği bireysel keyfe ve kire dönüştür.
***
Milli masallarla kitleleri uyutmaktan vazgeçsinler artık. Bu “vilayet” düzeninde ayrı gayrı olunca mülkiyet ne olacak, anlatsınlar. Ne olur bu toplumun temsiliyeti, haysiyeti, nasıl olur? Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan haklar nereye gider? Avrupa Birliği üyeliği nasıl korunur, net bir dille açıklasınlar.
Evelemeden, gevelemeden, yuvarlamadan…
Bu ülkenin gençleri ve yetenekleri nasıl kurtulur "seyirci" olmaktan ve zaman "oyuna" girer?
***
Uluslararası hukukta hiçbir geçerliliği olmayan bir siyaseti savunmanın tek amacı “arka bahçe”yi büyütmektir.
Bu ülkeyi dağıtmak istiyorlar.
Ama bu halk izin vermiyor.
Bu halk parçalanmıyor, bölünmüyor, birleşiyor.
Bu halk direniyor.







