Cevdet Yılmaz’ın Ünal Üstel’in eline tutuşturduğu küçük bir not kağıdında neler yazıyordu?
Alın size bilgi!
İsterseniz “dedikodu” diyebilirsiniz!

-*-*-

“Yalandır” da deyin!
Elyeli kardeşimizin ünlü hikayesindeki gibi, “yalandır de bağa amcam” da diyebilirsiniz!

-*-*-

İddialara göre, bu kağıtta, Ersin Tatar’ın daha önce Cevdet Yılmaz’a verdiği bilgi doğrultusunda, olası bir erken genel seçimde, UBP’den aday listelerine sokulmaması gereken vekillerin isimleri vardı... 

-*-*-

Tatar bu isimleri niye verdi?
Aslında Tatar’ın verdiği listede sadece bu isimler yoktu... 
Tatar, en çok Ünal Üstel’den şikayetçiydi ama Cevdet Yılmaz, “Üstel’le sorunumuz yok” deyince, Tatar boynunu büktü... 
Küşük Emrah’a bağladı!

-*-*-

Tatar’ın Yılmaz’a “ispiyonladığı” listede kimlerin olduğuna geleceğiz... 
Ama önce şunu da belirtmek lazım; Yılmaz’ın, Tatar’a, “özel hayatınız Sayın Cumhurbaşkanımızı rahatsız ediyor; dikkatli olalım” dediği de öğrenildi... 

-*-*-

Ve işte o liste... Yani, bir sonraki genel seçimde UBP’den “afaroz” edileceklerin listesi: Resmiye Eroğlu, Yasemi Öztürk, Hasan Taçoy, Faiz Sucuoğlu, Nazım Çavuşoğlu, Sunat Atun, Kutlu Evren, Dr. Ali Pilli, İzlem Gürçağ Altuğra, Sadık Gardiyanoğlu, Hasan Küçük... 

-*-*-

Tatar, Yılmaz’a, “bunlar benim için yeterince çalışmıyor” demiş... 
İlk olası erken genel seçimde liste dışı kalmaları yönünde tehdit edilmelerini talep etmiş...

-*-*-

Yılmaz kendini tutamamış; “anne bunlar beni dövdü” gibi karşısında söylenen şımarık çocuk tavrındaki Tatar’a önce gülümsemiş, omuzunu okşamış, teselli ettikten sonra bu listeyi geçtiğimiz gün Ankara’da Üstel’e iletmiş ve “arkadaşları uyaralım Ünal bey, Ersin bey çok kızgın” demiş!

-*-*-

Bunlar Fenerbahçe’den beter!
Kaybedeceklerini anladılar, bir birlerini yiyecekler!
Afiyetle!

-*-*-

Haaaa, unutmadan!
UBP, YDP ve DP’nin 2030 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ndeki adayı kim olacak?
Bu konuda öne çıkan isim de Ahmet Erbaş...
MHP Milletvekili, Akdeniz Karpaz Üniversitesi sahibi...  Bir de casinomuzun ortağı... 

-*-*-

Erbaş, Türk yer altı siyasetinin önemli ismi Süleyman Soylu ile birlikte şu anda kapı kapı dolaşıp Tatar için oy topluyor... Gittikleri her evde, Soylu’nun Erbaş’ı, “bir sonraki cumhurbaşkanımız” diye tanıttığı söyleniyor... 

Yalandır de bağa amcam!

Bu arada Erbaş’ın yakın çevresine, yukarıda bahsettiğimiz olay gerçekleşmeden çok önce, “bir sonraki seçimde KKTC Cumhurbaşkanı ben olacağım” dediği de biliniyor... 

-*-*-

Son bir bilgi notu: UBP’nin olası erken genel seçimde Girne ilk sıra milletvekili adayı Ünal Üstel... Peki ikinci sıradaki kontenjan kim?
Fatma Ünal... 

-*-*-

Ancak Fatma Ünal, “beni ikinci sıraya kontenjanla koymanıza gerek yok, ön seçime girersem, Lefkoşa’dan birinci sırayı bile alırım” demiş... 

-*-*-

Kıbrıslı da der; “Hayırlısı!”

-*-*-

Ve gelelim başlıktaki ifadenin yani “yalandır de bağa amcam”ın hikayesine... 

-*-*-

Elye’de arkadaşları ile kahvede kağıt oynayan bir Elyeli, kardeşi oğlundan, “be yeğen, git olan da sür bağa bağı” diyerek yardım istemiş!
“Gar buz et genni; zerre ot galmasın ha” diye de eklemiş!

-*-*-

Yeğen, traktörünü almış, bağa gitmiş...
Bütün bağı sürmüş!
Traktörün çapalarının sökemediği üzüm ağaçlarını da tek tek elleriyle sökmüş!
Amcasının dediği gibi tarla “gar buz”!
Yani tertemiz!

-*-*-

Kahveye dönmüş, amcasına “sürdüm b’amcaaa” diye tekmil vermiş!

-*-*-

Amca sormuş; “... Bir tek ot bıragmadın ya be yeğen?”...
“Yok be amca, ne var ne yok, tertemiz eddim sağa bağı... Ot galmadı...”

-*-*-

Amca, biraz şüphelenmiş, “ayağam, ağaçları da sürmedin ya içine?” diye sormuş!
Yeğen, “her şeyi sürdüm, sen öyle istemedin olan?” diye yanıtlamış!

-*-*-

Amca, “bin be yeğen sen traktöre, ben da otomobilinan arkandan geleyim da göreyim” demiş...
Yeğen traktörle önde, amca otomobille arkada, bağa kadar gelmişler... 
Amca otomobilden inmiş; “bakamam be yeğen, bir daha söyle, ağaçları, üzümleri da sürdün?” diye yinelemiş!
Yeğen, “yes be amca, gar buz eddim tarlayı, dümdüz” deyince; amca dayanamamış, “yalandır de bağa amcam, yalandır de bağa amcam” diye dövünmeye başlamış!

-*-*-

Amca gibi dövünmek istemiyorsanız, bağınızı, bu işten iyi anlayan birine temizletirsiniz...

-*-*-

Ne demek istediğimi anladığınızdan eminim!

Hritodulidis’in ve Erdoğan’ın ikilemleri!

Nikos Hristodulidis, “Türkiye Kıbrıs’ta işgalcidir” diyor ama pek işine gelmediği için, İsrail’in Gazze’deki veya diğer Filistin topraklarındaki pozisyonuna gülümsüyor!
Elbette bu ikilemdir; hipokrasidir!

-*-*-

Ama unutmayalım, Tayyip Erdoğan da, tam tersini savunuyor!
İsrail Gazze’de işgalci!
Türkiye Kıbrıs’ta kurtarıcı!

-*-*-

İki sorunun da kansız, kavgasız, akıl yolu ile çözülmesi dileğiyle... 

Zeytin ve memleket sevgisi!

Girit’ten yeni döndük... 
Yatıyorum, kalkıyorum gözümün önüne dönümlerce zeytin ağacı geliyor...

-*-*-

Masaya oturuyorum, zeytin veya zeytinyağı yoksa, aklımı kaçırabilirim!

-*-*-

Giritliler, adeta zeytine tapıyor!
Dağ taş, dere tepe zeytin ekili...

-*-*-

Daha önce de söylemiştim, yazmıştım Ada’nın nüfusu 600 bin...
Senede en az 6 milyon turist ağırlıyorlar!
Ve ülkede kimisine göre 45 milyon, kimisine göre bunun iki katı kadar zeytin ağacı var!

-*-*-

Zeytinin her türünü, her büyüklüğünü değerlendiriyorlar!

-*-*-

Bizim “yabani zeytin” dediğimiz çok minik küçücük zeytincikleri bile bir şekilde salatalarında kullanıyorlar!

-*-*-

Ve KKTC’deyiz!
Gıynık gazetesinin dünkü manşetinde, zeytine sahteciliğimiz haberleştirildi...

-*-*-

Çok güvendiğimiz üreticiler, markalar var...
Ama sahtekarlar yüzünden, kurunun yanında yaş da yanar durumuna geliyoruz!

-*-*-

Kim ya da kimlerdir sahte yağ üreticileri?
Bence hepsi Süleyman Soylucu ve Ersin Tatarcıdırlar!
Neden?
Çünkü tıpkı onlar gibi bu ülkeyi sevmiyorlar; sadece çıkar için kullanıyorlar!
İnsan sevdiği ülkeye, topraklara kötülük yapmaz ki!
Bunlar yapıyor!

-*-*-

Zeytincilere çağrımdır; aranızdaki ve ülkemizdeki pislikleri temizleyin!
Sandığa giderken bu ülkeyi sevenleri ve sevmeyenleri iyi düşünün!

Hanya yakınlarında Aptera antik kenti, antik tiyatrosu ve antik zeytinleri...