Kamil Kolcu

Kamil Kolcu

Bırakın

A+A-

Spordaki en gereksiz şey nedir diye sorarsınız hiç düşünmeden Spor Şuraları’dır derim. Bugüne kadar yapılan 10 şuralarda alınan kararlar hayata geçmediği gibi, devam eden 11’inci şurada alınacak kararların hiç birisi de hayata geçmeyecek.

Geçmişte sağlık helikopterleri sahalara alınsın, Atatürk Stadı’nın alt tribünleri yıkılıp, vemedron yapılsın gibi saçma kararların alındığı şuraları unutmadık.
Havaya atılan milyarlar.
Ve gösterişli açılışlardan öteye geçmeyen şuralar yaşadık.
Yaşamaya da devam ediyoruz.
11’inci Spor Şurası geçtiğimiz gün başladı.
Yine şaşalı açılışlar ve konuşmalar yapıldı.
Fiyaskolar yaşandı.
Ve şu yorumlar yapıldı.
Spor Yazarı Hüseyin Kıral;
“Ambargoları uygulayan kişi ve kuruluşları insanlık suçu ile suçlayan zihniyet daha sonra sırf eleştirileceğini bildiğin için, kendi insanına uyguladın.
Sayın bakan insanlık suçu işlemiş oldu!..
20 Haziran’da başlayacak olan ve Türkiye’nin ev sahipliğinde geçecek olan U20 Dünya Futbol Şampiyonası’nda neden katılamadığımızı açıklayamadın” yorumunu yaptı.
Ardından, Engin Arca, “Öncesinde gerçekleştirilen komite toplantıları…
Üç gün süre ile yapılan çalışmalar…
Ve spor camiasından tüm kesimlerin temsil edildiği Genel Kurul’da alınan kararları ile şüphesiz sporumuz adına yapılan en kapsamlı çalışmalardır spor şuraları.
Ancak bu kadar kapsamlı olmasına rağmen sporumuza beklenen katkıyı sağladıklarını söylemek yanlış olur” dedi.
En ÖNEMLİSİ KTOEÖS’ÜN açıklaması bana göre. Sporun en temel çarkı konumundaki BEDEN EĞİTMİ ÖĞRETMENLERİNİN şurada yok sayılması.
AYIP. 
Şu açıklamaya lütfen dikkat edelim. KTOEÖS Yönetim Kurulu Adına başkan                                                                                                       Tahir GÖKÇEBEL şura ile ilgili şu açıklamayı yaptı. 
“KTOEÖS üyesi yaklaşık 182 beden eğitimi öğretmeni mevcuttur. Her alanda ülke sporunun omurgası olan bu öğretmenlerimiz yok sayılmışlardır. Doktoralı, masterli, teknik direktör ve bunun gibi sporun her alanında teorik ve pratik bilgiye sahip sendikalı üyelerimiz yok sayılmışlardır. En kötüsü Eğitim, Kültür ve Spor Bakanlığının “Okul Sporları Biriminin” dahi bu şuraya davet edilmemiş olmasıdır. Okullar Spor Kulüplerine Sporcu yetiştiren birer alt yapı kurumu olması gerekirken kendi bakanlığı tarafında bile yok sayılmışlardır.
“Devlet Piyangosu gelirlerini dahi Spor Kulüplerine Basın önünde babasının parasını verircesine şov yaparak dağıtan anlayış okul sporları için tek kuruş harcamamaktadır. Kulüplere bir yılda 2.5 milyon TL’den fazla para harcanmakta ancak okullar arası yapılan müsabakalarda hakem parası dahi okul aile birliklerinin ve okul müdürlerinin neredeyse dilenerek bulduğu paralarla okullara ödetilmektedir. Finallere kalan takımlar müsabaka yapmak için 5-10 bin TL harcamaktadır. Olmayan okul bütçeleri ile takım çıkarmanın zül olduğu bir durum yokmuş gibi davranılmaktadır. Gençliğin en iyi eğitimi örgün eğitim ortamında alacağını bilmeyenler okulları kaderleri ile baş başa bırakarak sağlıksız bir nesil yetiştirilmesine çanak tutmaktadır.
UBP Şov yaparak spor şurası toplamıştır. Kendi bakanlığının içerisinde bile ayrımcı, dışlayıcı, bilimsel olmayan, katılımcılıktan yoksun bir şuranın ülke sporu neler katacağı hesaplanmaktadır?  Sorunun kendileri ve anlayışları olduğunu anlamayanlar şov yaparak sorun çözeceklerini zannetmektedirler. Spor Şurası ülkemize hayırlı olsun!”
Az önce ayıp demiştim ya, sözümü geri aldım.
Ülke sporunun yönetim erkinde bulunanlar bana göre çantalarını alıp devretsinler makamlarını…
Çünkü sporun en temel çarkı, en büyük çarkı, temeli her şeyi olan beden eğitimi öğretmenlerini yok saymak demek, sporun ruhuna çomak sokmaktır.

Bu yazı toplam 1070 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar