1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Bir “batakhane” gerçeği
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Bir “batakhane” gerçeği

A+A-

“KKTC’yi tanıtmak bir yana adeta devasa bir batakhaneye, adeta bir suç ve kara para aklama üssüne dönüştürdüler.”

Bu tanımı Namık Tan’ın T24’teki yazısından ödünç aldım.
“Batakhane.”
Adanın kuzeyinde yaratılan düzeni tek sözcükle anlatmak açısından son derece yalın bir ifade olarak dikkat çekiyor.

***
Gazeteci dostum Ayşemden Akın’ın internet gazetesi BUGÜN KIBRIS’ta başlattığı yazı dizisi, çözümsüzlük koşullarının ülkemizi sürüklediği bataklığı anlatıyor.

Kıbrıslı sanal bahis ve kumarhane işletmecisi Halil Falyalı üç yıl önce bir şubat karanlığında, 20 Temmuz Caddesi’nde kurulan pusu sonucu otomatik silahlarla öldürülmüştü. Bu infaz ‘devlet cinayeti’ni andıran bir eylemdi. Şimdi çok daha iyi anlaşılıyor sebebi…

***
Falyalı’nın eski finans müdürü Cemil Önal’ı birkaç ay önce Kıbrıs Araştırmacı Habercilik Ağı (CIReN)'in yayınladığı dosya ile tanıdık. Bu “kilit isim” Aralık 2023'te Türkiye'nin talebi sonrası uluslararası polis örgütü Interpol'ün emriyle Hollanda'da tutuklanmıştı.

Cemil Önal, "Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi”ne (OCCRP) Hollanda’daki hapishaneden verdiği yirmi saati aşkın kaydedilmiş mülakatta pek çok ciddi iddia ortaya koymuştu.

Yasa dışı bahis organizasyonundan her ay en az 80 milyon dolarlık bir gelirden söz etmişti, Cemil Önal... Çoğunluğu Türkiye ve kuzey Kıbrıs’taki iktidar partisi yetkilileri olmak üzere "görevlilere" her ay 15 milyon dolarlık "sponsorluk" ödemesi yaptıkları sanırım en çarpıcı iddiaydı...

Rüşvetin bir diğer ismi bu…

***
Gazeteci Ayşemden Akın, hem cesur hem de araştırmacı bir ısrarla, Falyalı’nın finansçısı Cemil Önal ile 16 ay tutukluluk sonrası Hollanda’da görüştü.

Yazı dizisini merakla okuyorum.

Öncelikle sevgili Ayşemden’i bu gazetecilik başarısından dolayı kutluyor, yüzleştiği tehditlere karşı dayanışmamı paylaşmak istiyorum.

“Falyalı suikastının ardından geride kalan miras, sadece para değil; bir mafya imparatorluğu, bir istihbarat savaşının izleri ve devletin en derin katmanlarına sızmış bir düzen” diyor Ayşemden Akın…
Haklı…

Eski finans müdürü Cemil Önal’ın tüm iddialarını mutlak doğrular olarak kabul etmiyorum.
O nedenle “iddia” diyorum zaten…

Nihayetinde kendisi de bu kirli sistemin bir aktörüydü.

Yine de tüm bu iddiaları, güncel gelişmeler ve belgelerle birleştirdiğimiz zaman adamızda yaratılan “batakhane”nin kokusunu alıyoruz.

Kıbrıs'ın kuzeyinde karanlık bir alan oluştu.
Türkiye buralarda "etkin ve fiili kontrol sahibi” olduğuna göre “Türkiye’deki yargının ve siyasetin bu sistemle iç içe geçtiği” iddiası pek de hayal ürünü gelmiyor.

***
BUGÜN KIBRIS'ta yayınlanan röportajların ardından yakın tarihimize dair bir soru ikna edici bir yanıta muhtaçtır.

Yasin Ekrem Serim, TC Lefkoşa Büyükelçisi olarak hangi özellikleri nedeniyle seçildi ve hangi sebeple 6 ay gibi az bir zamanda bu görevden alındı?

Hepimizin iyice düşünmesi ve yüzleşmesi gereken bir diğer mesele de tüm bu karanlık ilişkilerin hangi siyasi zihniyetle dirsek temasında olduğudur.

Sır değil bu...
Üstelik son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, tek bir aday lehine verilen destek ortadadır.

Yurdumuza dair tam bir organize kötülük var ortada…
Adanın kuzeyinde oluşturulan "illegal" düzenden söz ediyorum.
Bu düzen değişmedikçe…
Bataklık da kurumaz kolay kolay…

"Çözümsüzlük" zihniyetini mafya-siyaset ilişkisinden bağımsız konuşamayız.
Ne kuzeyde, ne de güneyde…

Milliyetçilik ya da düşmanlık üzerinden kurulan dil dahi örtmüyor ve saklamıyor artık bataklığı…
Batakhane yutuyor yarınlarımızı…

Bu yazı toplam 2878 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar