Bir "alo"ya bir maaş ceza olur mu?
Trafikte cep telefonu kullanımı elbette sıkıntılı.
Bunu önlemek gerekiyor.
Cezalar caydırıcı olmalı.
Ama önce eğitim olmalı.
Denetim olmalı. Etkin, sürekli, kararlı…
Bir insanın maaşının tamamını ceza olarak keserseniz, bu orantısız olur.
Özel sektörde çalışan birinin eline 44 bin lira geçiyor.
Araçta cep telefonu ile konuşursa 51 bin 202 lira ceza yazılıyor.Hem de
O cezayı ödeyecek!
Ne yapacak sonra?
Nasıl yaşayacak?
Cep telefonunda konuşmayacak ama çalacak mı borçlanacak mı?
Üstelik taksit şansı da yok.
Hem düşünsenize, 44 bin maaşı olan da 51 bin TL ceza ödeyecek, 144 bin maaşı olan da...
Bir başka ölçüsüzlük de bu!
***
“Trafikte cep telefonu kullanımına göz yumalım” demiyorum kesinlikle.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri, dikkatsizlik kaynaklı kazaların büyük bölümünde cep telefonunun rolü olduğunu gösteriyor.
Cezalar gerekli, çünkü ceza olmadan caydırıcılık olmaz. Ama davranışı değiştirmeyen, sadece maaşa el koyan sistem sonuç vermez bence.
Şunu da görelim...
Hollanda’da araçta cep telefonu ile konuşursanız ceza, asgari ücretin yüzde 10’u.
Fransa’da yüzde 8'i...
Almanya’da yüzde 5'i..
Çoğu ülkede bu oran yüzde 5 ile 20 arasında.
Siz sürekli denetim yaparsanız, eğitici ve uyarıcı olursanız, bu oranlar da caydırıcıdır.
Bir de tutarlılık gerekir.
Bakınız…
Hız sınırını 50 kilometre aşarsanız, asgari ücretin yüzde 25’i kadar ceza ödüyorsunuz.
Cep telefonu ile konuşursanız, yüzde 100!
Aşırı hızda yüzde 25…
“Alo” derseniz tüm maaş…
***
Biliyorum, tartışmalı bir konu bu.
Farklı düşünenlere de saygılıyım.
Ama şehir içinde, normal bir süratte, hiçbir tehlike yaratmadan cep telefonunda konuşursanız, bu kadar orantısız bir ceza olmamalı.
Kademeli bir sistem olmalı...
Örneğin...
İlkinde asgari ücretin yüzde 20’si.
Tekrarlarsa ikiye katlanır.
Bir sonrakinde ehliyete bir ay el konur gibi…
Avrupa’da ehliyet ceza puanlarının bir kısmını geri kazanmak için zorunlu kurslar var misal...
Daha eğitici, uyarıcı, rehabilite edici, yaratıcı yöntemler bulunmalı.
Risk durumu mutlaka gözetilmeli.
Yoksa her ceza bir maaşa denk gelirse, çok daha büyük gerilimler yaşanır.
Cezanın caydırıcı olması başkadır.
Ölçüsüz olması bambaşka…
Böylesi ölçüsüz cezalar, rüşveti getirecek zamanla... Polisle çatışmayı getirecek...
Bizim ihtiyacımız ölçüsüz cezalar değil; adaletli, kademeli ve eğitici bir sistemdir.
Trafikteki her insanın can güvenliği elbette korunmalı.
Direksiyon başında dikkatli, bilinçli ve kurallara saygılı olmalıyız elbette...
Ama ceza sistemi de orantılı olmalı...
Hele şimdi bir de “gönüllü trafik müfettişleri” gündeme geldi.
Üstelik yasal altyapısı tartışmalı…
Böylesi ölçüsüz cezalar da eklenirse…
Göreceksiniz, yeni bir kaos doğacak.







