1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. AVALLIK hali !
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

AVALLIK hali !

A+A-

 

Mesela “cesaretimiz yok” yerine, “derinlemesine inceliyoruz” diyorlar.
İncele incele bitmiyor!..

***

Mesela “adım atacak irademiz yok” yerine, “çok daha geniş bakmak gerekiyor” gibisinden üst perden laflar ediyorlar.
Perde hep kapalı, bir türlü açılmak bilmiyor…

***

Mesela “evet, haklısınız” demek yerine, “bütünlüklü çözüm arayışı”ndan lafa giriyorlar!..
Bütün umutlar yıkılıyor içinize ‘parça parça’ genelde.

***

Mesela, “doymuyoruz, daha fazla istiyoruz” demek yerine, kendilerinin yakınına uğramayan her ne kadar ezilmişlik, tükenmişlik, yoksulluk varsa sarılıyorlar…
Kendileri bile gülüyor, ‘mahsusçuk’ göz yaşlarına…

***

Mesela “emekten, sosyalizmden, Che”den falan konuşuyorlar ama değme baronlara taş çıkarıyor hayatları, markaya boğuluyor bedenleri, yazlık kışlık karışıyor adresleri…
Kırk sene, kırk slogan idare ediyorlar…

***

Mesela ‘cepte para kalmadı’ diyorlar ama kapının önünde park edilmiş bir servete bedel arabanın, bankada birikmiş mevduatın, taksiti çoktan tamamlanmış yeni villanın hesabını tutmuyorlar…
‘Psikolojik fakirlik’ ağır geliyor bedenlerine…

***

Mesela sağlıktaki sistemsizliği, eğitimdeki çarpıklığı, gelir dağılımındaki adaletsizliği, kifayetsiz nice koltuk kapmışın beceriksizliğini anlıyor, anlatıyorlar ama ‘çözüm’ üretmiyorlar.
İlla ki “başkalarına” benzemiyorlar yine de…

***

Mesela ‘paylaşmak’ nutukları döşüyor, ‘katılımcılık’ masalları anlatıyor, insanlarla yüz yüze gelmekten kaçıyorlar…
Özdeyişler, şairler, büyük felsefecilere sığınıyorlar…

***

Çok konuşmak, çok bilmek, çok söylemek, çok saptamak, çok anlatmak!..
Ama ‘aval aval’ bakmak!..
İşte bu ‘avallık’ bizim derdimiz…
Ne olacak halimiz?

Bu yazı toplam 2355 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar